Sokaktaki adamdan Başbakan'a kadar herkes yasa dışı dinlemelerden rahatsız.
Yaptığı açıklamalardan yola çıkarsak, en çok rahatsızlık duyanlardan biri de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu.
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım'ın anlattıkları ise "Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu" dedirtecek cinsten! Bakan Yıldırım, geçtiğimiz salı akşamı TRT Haber'deki İnce Çizgi Programı'nda konuğumuzdu.
Kendisine yasa dışı dinlemeleri sorduğumuzda "Benim de başıma geldi" dedi.
Ardından, Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP Grup Başkanvekili olduğu dönemde başına gelenleri anlattı...
O günlerde Bakanlık, bir havacılık şirketinin taahhütlerini yerine getirmediğini belirlemişti. Konu, Bakan Yıldırım'ın önüne geldi. Bu şirketin ruhsatı iptal edildi. Şirket de Yıldırım aleyhine kampanya başlattı.
Gerisini Bakan'ın kendisinden dinleyelim:
- Sonunda benimle görüşmek istediler. Geldi, görüştük adamla.
Görüşürken kayıt cihazı sokmuş, dinlemiş. Yaptığımız konuşmaları izinsiz kaydetmiş. Benden çıkınca da CHP Genel Merkezi'ne gitmiş. Orada Genel Başkan'la (Deniz Baykal) görüşmüş.
Benimle konuştuklarını oraya anlatmış.
Bugünkü Genel Başkan (Kemal Kılıçdaroğlu) da o zaman Grup Başkanvekiliydi. Çıktı, Meclis Kürsüsü'nden bunları okudu.
Bakan'a göre, bu son derece "hazin" bir olay. Çünkü, Meclis Kürsüsü'nden kamuoyuna açıklananlar, yasa dışı bir dinleme sonucu elde edilen bilgiler. Dinlemenin yapılması da, bunların kamuoyuna açıklanması da suç!
* * *
Binali Yıldırım, program sırasında isim vermeden Kılıçdaroğlu'nu hedef aldı. Bugün dinlemeden şikayet edenlerin, dönüp kendilerine bakmaları gerektiğini söyledi.
O gün Kılıçdaroğlu'na verdiği cevabı yeniden hatırlattı:
- Bu kanunsuz bir dinlemedir. Siz, o kanunsuz dinlemeyi umuma ifşa ederek, katlanmış bir suç işliyorsunuz. Dinlemeden şikayet etmeye hiç hakkınız yok.
Geçmişteki bu olayı getirip bugüne bağladı:
- Ben yaşadım. Toplumda bir dinlenme paranoyası var. Bunu kabul etmemiz lazım.
Ardından ekledi:
- Sokakta simit satandan devletin başında Başbakanlık yapana kadar herkeste bir soru işareti, kuşku var.
Bunun ortadan kalkması gerekli.
* * *
Konu yasa dışı dinlemeler olunca, Bakan Yıldırım'a, Başbakan'ın ofisinde ortaya çıkan "böcekleri" de sorduk.
Bu olayın arkasında kim ya da kimlerin olduğunun bilinmediğini söyledi.
MİT, Emniyet İstihbarat ve Jandarma'nın böyle bir faaliyet içinde olduğunun düşünülemeyeceğini anlattı:
- Eğer bunlar yapıyorsa çok vahim bir tablo var demektir ortada. Ben bunu katiyen düşünmek bile istemiyorum.
Böyle bir şeye tevessül edeceklerini tahayyül bile edemem. Geçmişte oldu bunlar; Türkiye'de yaşandı. Ama artık gelinen noktada, böyle bir şeye tevessül etmemeleri lazım. Benim kanaatim o.
Peki o zaman kim ya da kimler?
Yıldırım, "araştırılıyor" dedi:
- Başka unsurlar, başka amaçla yapıyor olabilir!
* * *
Son dönemde, yasal ve yasa dışı dinlemelerle ilgili pek çok kanuni düzenleme yapıldı. Ancak, Bakan Yıldırım'ın da işaret ettiği gibi sıkıntı devam ediyor. Toplumdaki dinlenme paranoyası ortadan kalkmış değil.
Bakan Yıldırım, yeni bazı yasal düzenlemelere ihtiyaç olduğunu ve üzerinde çalışıldığını söyledi:
1) Uygulamada görülen bazı eksikler var.
2) Yapının iyileştirilmesi gereken bazı noktalarının olduğu ortaya çıkmış durumda.
Yakında bu yönde yeni adımlar atılacak.
Bugün TİB tarafından mahkemelere rağmen reddedilen on binlerce dinleme kararı olduğuna dikkat çeken Yıldırım, neler yapılacağının ipuçlarını da verdi:
- Dinlemelerin ilk başta başvurulan bir yol değil, istisna olması lazım. Bunu yaparsak toplumu rahatlatırız.