Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Daha iyi olacak inşallah…

Eklenme Tarihi 9 Aralık 2025

HABERİ
SESLİ DİNLE

00:00 00:00
Tüm Sesli Haberler

Aykırı laflar etmeyi seven ve hep kötümserlik yaymaya çalışanlar ne derse desin, Suriye'nin öncesine nazaran çok iyi durumda olduğu ve giderek daha da iyi olacağını söyleyebiliriz.

Bu ülke ile ilgili yapılabilecek değerlendirmenin en güzel tarafı, Suriye coğrafyasında 1917'den sonra maruz kalınan sıkıntıların artık tamamı ile geride kaldığını gösteren emarelerin çokluğu.

Geçtiğimiz yıl 27 Kasım'da başlayıp 8 Aralık'ta başarı ile neticelenen devrim yolculuğunu başlatanların, rövanşist yani intikamcı bir anlayış taşımayıp, bütün farklılıkları kucaklayacak bir olgunluk göstermeleri, geleceğe ümitle bakabilmeyi mümkün kılan sebeplerden.

Bağımsızlığına kavuştuğu 1946 sonrasının büyük bir bölümünde önce Baas ve ardından Esed ailesi üzerinden maruz kaldığı bütün sıkıntılara rağmen, Şara yönetiminin azınlıklara eşit davranma yönündeki hassasiyetlerinin 'kurmay bir aklın eseri' olduğu değerlendirmesi, konunun özeti.

Geçtiğimiz yıl 8 Aralık'ta gerçekleşen 'Devrim' sonrası, çeşitli şekillerde süreci baltalamaya çalışanların, Suriye ve Suriyeliler için değil, ülkeyi kendi arzularına uygun bir şekilde dizayn etmek, parçalara bölmek isteyen İsrail ve benzerleri için çalıştıklarını söylemek bile gereksiz.

Bilineni ve bilinmeyeniyle, Suriye'deki hakikaten güzel gelişmelerin sağlanmasında Türkiye'nin oynadığı rol, her hususta olduğu gibi Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve ekibinin başarısının en net örneklerinden.

Türkiye'nin geçtiğimiz yıl 27 Kasım'da başlayan yürüyüşün neresinde olduğu sorularına, Cumhurbaşkanımız ve Dışişleri Bakanımızın verdikleri, 'gelişmeleri dikkatli bir şekilde takip ediyoruz' şeklindeki cevaplar, hala hatırlardadır. Denklemden çekildikleri bilinen Rusya ve İran'ın 'bir şekilde ikna edildikleri' yönündeki açıklamalar da.

Suriye konusuna ülkemizden bakışın birçok açıdan adeta turnusol kâğıdı gibi bir işleve sahip olması, son yıllarda yaşananların önemli yönlerinden.

Ülkede iç karışıklığın başladığı dönemlerde Suriye'nin bir bataklık olduğunu vurgulayarak, bölgedeki terör yapısının doğrudan tehditlerini ve hatta saldırılarını bile görmezden gelenleri unutmak ne mümkün? Hele Fırat Kalkanı ile başlayan mecburi müdahalelerimiz sırasında bile 'Suriye'de ne işimiz var?' sorusunu sorabilenleri

Suriye'de ne işimiz olduğunu sorgulayanların, birilerinin azınlıkları kışkırtarak, yeni yönetimi zorladıkları günlerde 'TSK Suriye'ye' çağrıları yapmaları da İsrail ve beraberindekilerin yaptığı projelerin gönülden destekçisi olduklarının ilanıydı.

Suriye'de geçtiğimiz yıl gerçekleşen büyük değişimi, ülkenin 107 yıl sonra tekrar kendisini bulması olarak kabul edebiliriz. Yaşananların, önümüzdeki süreçte daha iyi şeylere şahit olunacağının müjdesi olduğunu da ekleyelim.

Suriye iyi durumda ve daha da iyi olacak inşallah!..