Muhalefetin başlattığı tartışmalarda ülkemizin içinde bulunduğu durum ve çok daha ileri noktalara ulaşabilmesi gibi konular kesinlikle yer almaz.
Sadece CHP ve İP değil, irili ufaklı diğer muhalifleri de Türkiye'nin kendi ayakları üzerinde durabilmesi hiç ilgilendirmiyor sanki. Onlar da iktidara dostları vasıtasıyla gelmeyi hesaplıyorlar. Eğer iktidara getirilirlerse, dostlarının dediklerini yapmaya mecbur kalacaklarını da biliyorlar tabii.
Muhalefetten memleketimiz için nasıl bir gelecek planladıklarına dair sözler sadır olmaması, dış mihraklarla birlikte AK Parti iktidarını gönderme hedefine kilitlenmiş olmaları ile ilgili.
Ülkenin varlıkları ve ihtiyaçları konusuna çalışmak zor olduğundan onlar kolay olanı yapıyorlar. Bu, iktidarın şimdiye kadar hiçbir şey yapmadığı, yapılanların da eksik ve kötü olduğu şeklindeki iddialarla yürütülen bir muhalefet. Çok daha iyilerini yapabileceklerine insanları ikna ederek iktidara gelebilme konusu gündemlerinde yok...
Gerçekte nasıl yapılacağı bilinmediği için de, dış mihrakların iddialarını bazen aynen bazen de değiştirerek tekrarlamayı muhalefet zannedenler ortalığı kaplıyor. Başta ana muhalefet CHP olmak üzere dile getirilenlere baktığınızda, durum anlaşılıyor.
Ülke olarak 2013'den beri çeşitli saldırılara maruz kaldığımız ve özellikle 2018'den beri bu saldırıların ekonomi alanında yoğunlaştığını, çocuklar bile biliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığındaki AK Parti iktidarı, 'istenileni yapan bir Türkiye'yi' hedeflediği bilinen saldırılara bütün imkanları ile göğüs geriyor. Saldırılara karşı destek vermesi gereken muhalefetin, bırakın desteği köstek olabilmek için elinden geleni yapması, dikkat çeken hususlardan.
Hiç yoktan başlatılan 128 milyar dolar tartışması mesela. 'Döviz ve faizin daha da yükseltilmesini neden engelliyorsunuz?' diye soramayanların, ekonomi yönetimi ve merkez Bankası'nı itibarsızlaştırma girişimi ile karşıyayız aslında.
Bir yanda ülkemizi köşeye sıkıştırmak için elinden geleni yapan dış mihraklar ve bir yanda da onlara karşı tedbir alınmasını önlemeye çalışan içimizdeki uzantıları…
"2002'den beri, yapılanları değerlendirip daha iyilerini yapabileceğine milletimizi ikna etmeye çalışan bir muhalefetimiz olsaydı, Türkiye şimdi ne durumda olurdu?" üzerinde düşünmemiz gereken bir soru.
Muhalefetin kaale almayacağı kesin. Ama destek olmuyorlarsa bari köstek olmasalar…
(Not: Bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecenizi tebrik ediyorum.)