Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 22 Kasım 2020

Biz ve dostlarımız

'Bize bizden başka dost yoktur' ya da aynı manaya gelen değişik cümleleri sıklıkla kullanırız. Çoğu zaman lafın gelişi olarak kullansak da, bu sözün aslında çok derin bazı gerçekleri ifade ettiğini de biliriz…

Azerbaycan, Katar ve başka bazı ülkelerin zaten 'biz' kapsamındaki dostlarımız oldukları malum. Bu ülkelerin dışında da dostlarımız var tabii. Venezuela örneğini verebiliriz mesela.

Meselenin belki de en dikkat çekici tarafı, Müslümanların tamamının kendilerini Türkiye dostu, daha doğrusu kardeşi olarak hissetmeleri… Yöneticileri bize dost olmadıklarını göstermekte oldukça hararetli davranan ülkelerde yaşayanlar da buna dahil.

Oturdukları koltuklarda başkalarının desteği ile durabilen ve halkları ile aralarında ciddi bir bağ kalmayan yöneticiler hangi telden çalarsa çalsın, Müslümanların yüreklerinin Türkiye diye attığını rahatlıkla söyleyebiliriz.

Resmi ve özel yardımlaşma kuruluşlarımız aracılığıyla sömürücülerin iliğini kemiğini kuruttuğu coğrafyalara Türkiye'nin yaptığı yardımları da unutmamak gerek… Dünyanın en fazla insani yardım yapan ülkesi unvanını taşıdığımız için, özellikle mazlumlar coğrafyasının tamamını da dostlarımız ve hatta duacılarımız arasında sayabiliriz.

Bütün İslam ülkelerinde ve özellikle mazlum coğrafyalarda yaygın olan Türkiye sevgisinin temel sebeplerinden birisi de, Recep Tayyip Erdoğan… Ve tabii Erdoğan yönetimdeki ülkemizin kendi ayakları üzerinde durma kararlılığı…

Aslında bize dost olmadıklarını bildiğimiz ama nezaketen dostumuz olduklarını söyleyenler ya da bizim öyle söylediklerimiz, konunun bir diğer tarafı…

Her ne kadar öyle olmasak da, NATO'da beraber bulunduğumuz için diplomatik nezaket gereği 'dost' olarak andığımız ülkelerin gerçekte öyle olmadıklarının farkındayız. Müttefik olmanın gerçek manada dost olmayı gerektirmediği bir vasattayız çünkü.

Müttefikiz, ama ABD Suriye'nin kuzeyinde bekamızı tehdit edeceği kesin olan bir terör koridoru oluşturmak için çırpınıyor.

Aynı şekilde yine NATO müttefikimiz Fransa, diğer müttefikimiz Yunanistan ile beraber Doğu Akdeniz konusunda bizi köşeye sıkıştırma derdinde. Bazı Avrupa ülkelerinin de desteklediği bu çabanın uluslararası hukukta karşılığı olmadığını da biliyorlar üstelik.

KOMŞULARA BAKIŞ…
Tam da burada yakını ve uzağı ile komşular meselesi gündeme geliyor. Libya uzak komşumuz olsa da, dostluk konusunda istekli. Türkiye ile beraber hareket ettiğinde kendisinin de kazanacağını biliyor çünkü.

Aslında Libya gibi davranabilecek ülkelerden olan Mısır, menfaatlerini koruma noktasında pek istekli bir yönetimi olmadığı için olsa gerek, Türkiye yerine Yunanistan'la dost… Bunu, Akdeniz'deki ekonomik çıkarlarının bir kısmını feda etmeyi göze alarak yapması, işin garip yönlerinden.

Komşuluk bahsi açıldığında Yunanistan'ın tavrını da değerlendirmek gerek. Minicik Meis Adası bahanesiyle Akdeniz'de herhangi bir hak iddia edemeyeceğini bilse de, Fransa'nın kışkırtması ile boyundan büyük işlere soyunuyor Yunanistan…

Bizi bizden başka dost olup olmadığı konusunda insanımızın büyük bir kısmının kafası son derece net… Kimin dost olup kimin olmadığını biliyoruz, şükür…

Problem, içimizden birilerinin bize düşman olanları da dost kabul etmesi… Dünyaya pembe gözlüklerle bakan bu kesime göre, bütün ülkelerin yapıp eyledikleri doğru, Türkiye'ninkiler yanlış…

Açıkçası şu: Dostluk ve müttefiklik bir yana, akla ve mantığa da aykırı şekilde Türkiye düşmanlığı yapanlardan yana olanlar var içimizde…

Aman dikkat!.. Malum: Bize bizden başka dost yok!...