Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 3 Ocak 2020

Bize kaça olur?..

Sosyal medyaya bir şekilde bulaşmamış olsanız da, bu onun size bulaşmayacağı, dolayısıyla muhtemel zararlarından masun olduğunuz manasına gelmiyor.

Sosyal medyada başlayan –daha doğrusu başlatılan- yalan rüzgarları, şaşılacak kadar kısa bir sürede fısıltı gazetesine manşet olup, sonrasında alabildiğine yaygınlaşırken, doğruların ancak geriden gelebildiği bir vasattayız…

Fake denilen sahte hesaplar ya da kimlikleri belli olmayan kişilerin yaptıkları her ne ise, ancak yalan haberlerin ve mesnetsiz iddiaların, özellikle de kamuoyunca şöyle veya böyle tanınan isimler tarafından yayılmaya çalışılması, dikkat çekici bir durum.

Bölgede fırtınanın etkili olduğu geçtiğimiz günlerde, İstanbul Havalimanı'na en küçük rüzgarda bile uçakların inemediği iddiası, önce bazı gazetelerde ve ardından da birtakım ilavelerle sosyal medya ve fısıltı gazetesinde epeyce dolaştı.

İstanbul Havalimanı'nın yanlış bir proje olduğu, AK Parti İktidarının inadı bırakıp Atatürk Havalimanı'nın derhal açması gerektiği, insanımızın can güvenliği ile ilgili problemler olduğu gibisinden iddialar havalarda uçuştu.

Havalimanı'nın işletmecisi İGA tarafından yapılan açıklama, bu türden haberleri yayanların kasıtlı olarak bu işi yaptıkları ve söylediklerinin tamamen yalan olduğunu ortaya koydu.

İGA'nın, Nisan-Aralık 2019'da İstanbul Havalimanı'nda 620 pas geçme olayı yaşanırken, Nisan-Aralık 2018'de Atatürk Havalimanında 1.016 uçağın pas geçtiği şeklindeki açıklaması, konuya objektif yaklaşanları rahatlatsa da, duyduğu yalanlara inanmayı sürdürenler olduğu, açık.

Çeşitli iddialarla itibarsızlaştırılmaya çalışılan Yerli Otomobilin, piliyle alakalı saçma-sayan bilgi ve yorumlar da, sosyal medyanın ve fısıltı gazetesinin önemli konuları arasındaydı.

ALGI İLE MÜCADELE…
Yerli Otomobilin sadece pilinin 530 bin lira olduğunu iddia eden 'bilgiç' birileri, aracın fiyatının milyon civarında olacağı tartışmasını başlattılar. Ancak, epey bir geyik muhabbetinden sonra, konuyu bilenlerin itirazları da devreye girince, kendilerini pil konusunun uzmanı gibi tanıtanlar, 60 bin liraya kadar inmeye(!) razı oldular.

'Bize kaça olur' muhabbetleri sürerken, sözüm ona pil uzmanları biraz daha aşağı inmişlerdir muhtemelen…

Bu arada, Yerli Otomobilde pil yerine daha ucuza gelecek 500 metrelik kablo kullanılması ve benzeri espriler de, işin eğlenceli tarafıydı.

Derken Tuzla Jip Fabrikası gündeme getirildi. 1954 yılında Tuzla'da ABD'lilerle ortak olarak kurulan önce jip sonra kamyon üreten ve TSK'ya devredilip 1986'dan itibaren jiplerin yerlileştirilmesi çalışmaları yapılan ve 1990'larda da değişik modellerde askeri jipler üretilen tesisin 2006'da neden kapatıldığı soruları ortalıkta dolaşmaya başladı.

İddiayı ortaya atanlar, 16 yılda 13 bin üretim yapılan Tuzla Jip'teki üretimin değişen ihtiyaçlar sebebiyle durdurulduğunu ve TSK'nın artık Karsan ve BMC tarafından üretilenler başta olmak üzere gelişmiş yerli dizel araçlar kullanmaya başladığını biliyorlardı tabii ki.

Ancak, Tuzla Jiplerin motorlarının eskiden ABD'den sonradan ise başka kaynaklardan temin edildiği ayrıntısı ısrarla gizlenerek, konu sosyal medya ve fısıltı gazetesinde dolaşıp durdu.

Algı operasyonlarının tam gaz sürdürüldüğü ve bu arada gerçeklerin görmezden gelindiği son derece açık olduğuna göre, birilerinin bu yöndeki çabalarına prim vermemek ve kötü niyetlerle servis edilen yalanlara itibar etmemek, önemli.

Daha da önemli olan ise algılarla mücadele… Bu da, gerçekleri öğrenmek ve hızlıca yaymakla mümkün…