Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 16 Ocak 2019

Avuçlarını yalasınlar!..

Bir zamanlar para ile para kazanmanın adeta zirve yaptığı bir ülkeydi Türkiye. Nasıl yapılacağını iyi bilenler, düşük faizlerle bankalarına yatırılmasını sağladıkları bazı devlet kuruluşlarının paralarını, paraya ihtiyaç duyan başka devlet kuruluşlarına çok daha yüksek faizlerle satıyor ve böylelikle akılları sıra 'ticaret' yapıyorlardı.

Bu arada az sayıda da olsa doğruyu yapan, yani yatırım ve dolayısıyla üretim yapanlar da vardı. Ancak mesela 90'ların ortalarında ülkemizdeki en büyük firmaların karlarının yüzde 85'i faaliyet dışı alanlardan oluşuyordu. Faaliyet dışı alanlar sözünden de, bahsi geçen şirketlerin üretim yapmak yerine faizle uğraştıkları anlaşılıyordu.

Cumhurbaşkanımız geçtiğimiz günlerde bir konuşmasında 1989'dan günümüze ülkemizdeki enflasyon rakamlarını verdi. Geçtiğimiz yıl yaşadığımız ekonomik saldırı sebebiyle 2018 enflasyonunun yüksek çıkmasına yönelik eleştirilere cevap sadedindeki hatırlatmaya baktığımızda, 'ne günler yaşamışız' dememek mümkün değil.

Enflasyon, Anavatan Partisi'nin tek başına iktidarda olduğu 1989'da 64,3 iken, DYP-SHP koalisyonunun işbaşında olduğu 1992'de 66'ya ve 1994'de 120,3'e fırlamış mesela.

Önce Anayol'un ardından da Refahyol'un yönetimde olduğu 1996'da 79,8 iken, ilk döneminde post-modern 28 Şubat darbesi ile işbaşından uzaklaştırılan Refahyol ve sonrasında ANAP-DSP'nin hükümet ettiği 1997'de 99,1, ANAP-DSP-MHP koalisyonu sırasında 1999'da 68,8 ve 2002'de de 29,8 olmuş.

Çoğu koalisyonlarla geçen bu 14 yılın ortalama enflasyon rakamı ise 70,3.

Cumhurbaşkanımızın aynı konuşmasında aktardığı AK Parti dönemi enflasyon rakamları ise şöyle: 2003'te 12,7, 2004: 9,4, 2005: 7,7, 2006: 9,7, 2007: 8,4, 2008: 10,1, 2009: 6,5, 2010: 6,4, 2011: 10,5, 2012: 6,2, 2013: 7,4, 2014: 8,2, 2015: 8,8, 2016: 8,5, 2017: 11,9 ve 2018 20,3.

Türkiye'nin AK Parti yönetimi altında geçirdiği 14 yılın enflasyon ortalaması ise 9,54.

Faiz lobisi!..

Koalisyon ya da tek parti yılları olsun, enflasyon denildiğinde enflasyona yakın bir biçimde seyreden faiz oranlarını da unutmamak gerek.

Ortalama enflasyonun yüzde 70.3 olduğu 16 yılda bazı dönemde faiz oranlarının akıl durduracak seviyelere çıktığı hatırlardadır. Paradan para kazanılan dönemlerde, bazı işadamlarının fabrikalarını satarak paralarını faize yatırdıklarına bile şahit olmuştuk.

Türkiye'nin gerçeklerini iyi bilen AK Parti, iktidara gelir gelmez vermeye başladığı mücadele ile bir süre sonra enflasyonu ve dolayısıyla faizleri tekli rakamlara indirdi.

Ancak nerdeyse negatif faiz denilebilecek aşamaya gelinen 2013'te, birilerinin düğmeye basması ile ortalık karıştı. Bir biri ardına yaşanmak zorunda kalınan darbe girişimleri ile, enflasyon ve faizler tekrar tırmanışa geçti.

2018 enflasyon oranının yüzde 20.3 olması, tabii ki üzücü. Ancak, ülkemizin kendi ayakları üzerinde durma kararlılığı sebebiyle yaşadıklarımız düşünüldüğünde, yine de takdir edilmesi gereken bir tablo bu.

Ülkemizi köşeye sıkıştırmak isteyenlere destek olan ve adeta sözcülüğünü yapanlardan objektif değerlendirmeler beklemek abesle iştigal. Ancak, açık gerçekleri çarpıtmaya çalışmaktan vazgeçseler bari...

Türkiye'nin ekonomik istikrara kavuşmasını istemeyenlerin müdahalelerini yok sayarak yapılacak değerlendirmelerin, bu çevrelerin ekmeğine yağ sürmekten başka bir şeye yaramayacağını da unutmamak gerek.

Ne kadar saldırırlarsa saldırsınlar; Türkiye 'Üst Akıl'ın da, faiz lobisinin de tuzaklarına düşmeyecek inşallah... Ellerini ovuşturarak bekleyenler de, avuçlarını yalasınlar...