Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 13 Temmuz 2018

Fare dağa küsmüş…

Gıpta, kıskançlık hatta belki de haset… Ne derseniz deyin, ama başta CHP olmak üzere muhalefet adeta dengesini kaybetmiş durumda. Sıcaklardan diyeceğiz ama bu daha çok sandıktan çıkan sonuçları hazmetmekte yaşadıkları zorlukla ilgili sanki…

Her ne kadar TBMM'ye girmiş olsalar da seçimin mağlupları olan HDP, CHP ve İP, mevcut durumu değerlendirip bundan sonrasına hazırlanmak için kendilerini toparlamaya çalışmak yerine, hazımsızlıklarını gösterecek davranışlarda bulunmayı sürdürüyorlar.

Oysa Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin devreye girdiği bugünlerde, dikkatli bir şekilde gelişmeleri izlemeleri ve katkı yapabilecekleri bir şey varsa bunu yapmaları beklenirdi, normal olarak.

Durum, muhalif kesimlerin bundan sonra yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanabilme konusunda da ümitsiz oldukları için bu konuya kafa yormak istemediklerini gösteriyor.

Meclisin açılışında İstiklal marşı okunurken ayağa kalkmamak için salona geç giren HDP'liler, esasında bu partiye barajı geçmesi için oy veren kaymak tabaka mensuplarının meselesi. Yaptıkları edepsizlik birilerini memnun etse de, bu partinin ne olduğunu bilenler açısından çok da şaşırtıcı olmadı.

HDP'lilerin milletimizin tartışılmaz değerlerinden birisi olan İstiklal Marşı konusunda takındıkları tavır, Türkiye'nin partisi olup olmama konusunda kararsız olduklarının göstergesi. Dolayısıyla kendilerini memleketin gerçek sahibi zannedenler şimdi oturup ne yaptıklarını düşünebilirler.

Aynı konu, HDP'ye giden CHP oylarını ikame için dindar ve muhafazakarların oylarını bu partiye hediye edenleri de yakından ilgilendiriyor tabii olarak. Lafa gelince esip savursalar da, İstiklal Marşımıza bile saygı duymayan bir partinin Meclise girmesine katkı sağladılar çünkü.

Zararları kendilerine...

En yakın rakibine 11 milyon fark atarak, 26 milyon 331 bin insanımızın analarının ak sütü gibi helal oyları ile Cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan, yemin etmek üzere TBMM'ye geldiğinde ayağa kalkmayan CHP'li ve İP'lilerin halleri ise, 'Fare dağa küsmüş, dağın haberi olmamış' sözünü hatırlatıyor.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı TBMM'ye girerken ayağa kalkmamaları, kendilerini tatmin ve belki partilerinde bu davranışlarından memnun olacak bazı insanları memnun etmek için yaptıkları bir hareket. Canlı yayınla milyonların izlediği tören sırasında sergiledikleri bu davranışın kendilerine neler kaybettirdiğinin farkında bile olmayışları, ayrı bir mesele.

Uzanamadıkları ciğere murdar deme alışkanlığında olanlardan birisinin Genelkurmay Başkanı iken Milli Savunma Bakanlığına getirilen Hulusi Akar'a yönelik edep dışı sözleri de, aynı hesap.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ilk adımı olarak Bakanlar Kurulu açıklanır ve bunu takip eden adımlar atılırken, muhalefet medyasının durumu çok daha sıkıntılı. Söyleyebilecek başka şey bulamadıkları için 'tek adam' şarkıları söylemeye devam ediyorlar.

Tek Adam olmaya çalıştığını iddia ettikleri Cumhurbaşkanı Erdoğan ise, ülkeyi sağlıklı bir şekilde idare edebilmek için bakanlar kurulunu sahalarında söz sahibi isimlerden oluşturuyor... Bu kadarla da kalmıyor ve bakanlıkların alt kadroları ve yönetimde etkin olacak diğer mekanizmaları da yine sahalarının en iyilerinden seçilecek tecrübeli insanlarla tahkim etmeye gayret ediyor...

Türkiye'nin nereden nereye geldiğini ve nereye doğru gittiğini anlamaktan aciz olanlar, 'fare dağa küsmüş dağın haberi olmamış' sözü üzerine iyi çalışmalılar...

Yaptıkları zevzeklikler kimsenin umurunda bile değil. Sadece kendilerine zarar veriyorlar...