Hay çok yaşa sen e mi A Haber!..
Kendilerini Türkiye'nin kültürel olarak en gelişmiş kesimi olarak lanse edenlerin aslında ne kadar da kültürlü oldukları (!) ancak böyle anlatılabilirdi.
Önceki gün A Haber'in 6. kuruluş yıldönümüydü. Haber kanalları arasından kısa sürede sıyrılan ve aylardır birincilik sırasını kimselere kaptırmayan A Haber'e daha nice başarılı yayın yılları diliyorum.
Bu yazının esas konusu A Haber'in kuruluş yıldönümü ya da başarıları değil tabii. Konumuz dün yayınladıkları ve herhalde bundan sonra da zaman zaman yayınlayacakları, 'Evet'çilere cahil yaftası!' başlıklı analiz haber.
A Haber muhabirinin "Kahramanmaraş yurdumuzun hangi bölgesinde?" sorusuna "Doğu muydu?.." cevabını veriyor, kültürlü ve dahi sol cenahtan olduğunu söyleyen muhatap. Coğrafyası zayıf, belli. Belki tarihi iyi olabilir. "Cumhuriyet kaç yılında ilan edildi?" sorusuna, kendisinden gayet emin cevap veriyor: "1920!.." Siirt'in hangi bölgede olduğu sorusuna "Doğu Anadolu" deyip, "Güneydoğu" hatırlatmasına, "Aynı şey" manasına gelecek şekilde itiraz ediyor bir başkası. "Atatürk'ün kaç yıl cumhurbaşkanlığı yapmış olduğu" sorusuna cevabı, "4 ya da 5 yıl", oldukça bilgili ve dahi kültürlü "Hayır" yanlısı bir başka vatandaşımızın.
Referandumda "Hayır" diyenlerin kültürel olarak bu memleketin en gelişmiş kesimi olduğu konusunda son derece kendilerinden emin bir kitlenin temsilcileri bunlar. Sol'a meyyal, Türkiye'nin batısından ve dahi referandumda "Hayır" oyu kullanmışsa, otomatik olarak kültürel açıdan en gelişmiş olunuyor, çünkü.
Hac ibadetinin hep Kurban Bayramı'na denk geldiğini yeni keşfedeninden, Cuma Namazı'nın evde kaza edilebileceğini zannedenine;
Kur'an'daki hadisler ya da Peygamber Efendimiz'in (SAV) ayetleri diyebilecek kadar cahil olanlarını biliyorduk.
Ama anlaşılıyor ki, coğrafya ve tarih bilgisi de nanay. Aslında "Ben bilmiyorum ama ağabeyim bilir" diyecekler belki. Ama ağabeyleri kendilerinden de cahil, belli ki.
Maden suyu yerine...
Türkiye'nin en eğitimli, en zeki, en bilgili, en zengin, en entelektüel, en şehirli ve dahi en sahilli kesimleri "Hayır" demiş imiş... Referandumda "Evet"in kazanmış olmasını hazmetme sürelerinin epey uzun süreceği anlaşılan "Hayır" cenahına göre.
Konu ile ilgili kamuoyu araştırmaları bile varmış, yerseniz... "Evet" diyenlerin çoğu ilkokul mezunu iken, "Hayır" diyenler daha çok üniversite mezunu imiş, o kamuoyu araştırmalarına göre.
Bu araştırma ya da araştırmalar; kimin, nerelerde yaptığı bilinmeyen araştırmalar, tabii olarak.
"Hayır" cephesinin amiral gemisi mesabesindeki bir TV kanalı, böylesine hayali bir araştırma sonuçları olarak şu oranları vermiş mesela: İlkokul mezunları arasında "Evet" diyenlerin oranı yüzde 70 iken, "Hayır" diyenlerin oranı 30 imiş. Üniversite mezunları arasında da, "Evet" diyenler yüzde 39, "Hayır" diyenler ise yüzde 61 çıkmış.
Bu kadar yüksek tahsilli arasından, referandumda Cumhurbaşkanımızın ömür boyu görevde kalmasını ve sonrasında yerine oğlunun, onun da sonrasında torununun geçmesini oyladığımıza inanacak kadar 'naif' insanların nasıl çıktığı, ciddi bir muamma.
Bütün bu saçma-sapan değerlendirmeler "Evet"in kazandığı zaferin hazmedilebilmesi için maden suyu yerine kullanmak üzere yapılıyor galiba.
Bu arada sola yakın, Türkiye'nin batısından ve dahi referandumda "Hayır" demiş çok kültürlü zevatın coğrafya ve tarih çalışmalarında fayda var. Her an bir A Haber muhabiri ile karşılaşabilirler çünkü...