12 Eylül davası yeni anayasa hazırlama sürecini hızlandıracak.
Çünkü toplumun tüm kesimleri darbe döneminden şikayetçi.
Ürünlerinden rahatsız.
O halde sağdan-sola, sendikalardanderneklere kadar herkesin yakındığı anayasayı değiştirmenin tam zamanıdır...
* * *
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, geçen hafta Çarşamba günü başlayan 12 Eylül davasıyla birlikte ortaya çıkan tablonun anayasa konusunda umutları artırdığını söyledi.
2012 yılına "yeni anayasa"nın damga vurması gerektiğine dikkat çekti.
Gerçekten de Ankara Adliyesi önünde ortaya çıkan "büyük uzlaşı" toplumun beklentisini açıkça ortaya koyuyor.
Şimdi "sivilleşmenin" tam zamanıdır...
* * *
Sadece anayasa yetmez.
Darbe dönemi mevzuatının bütünüyle gözden geçirilmesi gerekir.
Sendikalar Kanunu, YÖK Kanunu, Siyasi Partiler Kanunu başta olmak üzere.
Mesela, yüzde 10'luk seçim barajı da artık ele alınmalı.
Çünkü o yüksek barajı askeri yönetim koydu.
Ama ne oldu?
Barajı geçemeyeceğini gören tüm partiler "hile"ye "hülle"ye başvurdular.
Güçlü partilerle ittifak kurarak barajın aşıp, seçimden sonra "özüne" döndüler.
Yani pratikte yararı görülen bir uygulama değil...
* * *
Tabi ki öncelik anayasa...
Türkiye'nin tamamını kucaklayacak sivil bir anayasa, kronikleşmiş sorunları çözmeye, terörü durdurmaya da yardımcı olacaktır.
Hatta yeni anayasa, terörle mücadelede silahtan daha etkili olabilir.
Çünkü Türkiye'de herkesi kucaklayacak bir anayasa, eline silah almak için çeşitli bahaneler uyduranların kozlarını da elinden alacaktır...
* * *
Peki şimdi ne yapmak gerekiyor?
Bakın günlerdir Başbakan Erdoğan ile BDP arasında kamuoyu önünde mesajlaşma yaşanıyor.
Başbakan, PKK'nın değil BDP'nin öne çıkmasını, çözüme yardımcı olmasını istiyor.
BDP "ben hazırım" diyor.
Ama atılan herhangi bir adım yok.
Olması gereken; BDP'nin süratle harekete geçmesi ve öncelikle PKK'nın silah bırakması konusunda girişimde bulunmasıdır.
BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş'ın dün gazetelere yansıyan "Silah bırakma konusunda arabulucu olabiliriz" sözü önemli.
Bu noktada bir gelişme sağlanırsa, barış ikliminde yeni bir anayasa yapmak ve taleplere o anayasada karşılık bulmak daha kolay olacaktır.
* * *
Ortadoğu'nun iyice karışmaya gebe olduğu bir dönemde, Türkiye'de iç barışın sağlanabilmesi için önemli bir fırsat doğmuş görünüyor.
Cemil Çiçek'in dediği gibi; yeni anayasa mutlaka bu dönemde yapılmalı. Aksi halde siyasete güven kalmaz. Parlamento, sorun çözeceği noktasındaki beklentileri karşılayamadığı için ciddi itibar kaybeder.
Bu konuda kuşkusuz en fazla çaba gösteren kişi TBMM Başkanı Cemil Çiçek.
O umutlu.
Bakalım Türkiye, Ankara Adliyesi önünde yakaladığı büyük uzlaşıyı -zaman kaybetmeden-
Meclis'e taşımayı başarabilecek mi?