İSTANBUL Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve ekibi hakkında başlatılan ilk soruşturma 'kent uzlaşısı', ikinci soruşturma ise 'yolsuzluk' iddiaları... İmamoğlu ve Beylikdüzü'nden bu yana yanında olan çekirdek ekibi Medya A.Ş. ihaleleri -kent uzlaşısı- terör soruşturması kapsamında dün akşam Çağlayan Adliyesi'ne sevk edildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma kapsamında yapılan gözaltılara ilişkin şu açıklamayı yapmıştı.
"Ekrem İmamoğlu'nun kent uzlaşısı temelinde terör örgütünün Halkların Demokratik Kongresi (HDK) çatı yapılanmasıyla ittifak yapıldığına dair tespitlerin terör örgütüne müzahir medya tarafından duyuruldu.
İmamoğlu ve İBB Genel Sekreter Yardımcısı Polat, Şişli Belediye Başkanı Şahan, Reform Enstitüsü Başkanı Çalışkan, PKK/KCK terör örgütünün ideolojik alan yapılanmasında faaliyet gösterdiği tespit edilen firari şüpheli A.B. ve A.B.'nin sahibi olduğu Spectrum House çalışanı H.A. ve Şişli Belediye Başkan Yardımcısı Özdemir iştirak halinde "Kent Uzlaşısı" faaliyetinin içerisinde yer aldı.
İmamoğlu, diğer şüphelilerle birlikte yerel seçimlerde, belediye meclis üyesi listelerinin kendisinin onayıyla belirlenmesi de nazara alındığında terör örgütünün yönetimince de ifade edilen metropollerde etkinliğinin arttırılması amacını taşıyan kent uzlaşısı faaliyetine bilerek iştirak etmek suretiyle PKK/ KCK terör örgütüne yardım etme suçunu işledi'' ifadelerini kullanmıştı.
HDK'nin, Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Daire Başkanlığı'nın raporlarına göre, Yargıtay tarafından terör örgütünün çatı yapılanması olarak kabul edilen Demokratik Toplum Kongresi'nin (DTK) benzeri ve terör örgütünün meclisi niteliğinde olduğuna işaret edilmişti. İmamoğlu
soruşturmasında 4 önemli nokta...
1) Ekrem İmamoğlu, kendisine ait cep telefonunu polise vermedi.
2) Kent Uzlaşısı'nda kilit isim Şişli Belediye Başkan Yardımcısı Banu Özdemir firarda.
3) KİLİT isim Spectrum House sahibi Azad Barış firar etti. (Alman vatandaşlığı da var)
4) İmamoğlu'nun danışmanı Murat Ongun'un Medya A.Ş'deki yardımcısı Emrah Bağdatlı, İpsala kapısından İtalya'ya kaçtı. Soruşturma detaylarına göre, "CHP kontenjanından seçilen belediye meclis üyeleri ile atanan belediye başkan yardımcılarının bir kısmının terör örgütüyle iltisaklı olduğu, 31 Mart 2024 Yerel Seçimi'nden birkaç gün önce CHP'ye üye kaydı yaptırdıkları kaydedildi.
İstanbul'un çeşitli ilçelerinde CHP kontenjanından seçilen belediye meclis üyeleri ile atanan belediye başkan yardımcılarından 55'inin terör örgütüyle irtibatları bulunduğu iddiaları öne çıkıyor.
"Gizli tanık" olarak ifadesi alınan İBB çalışanının beyanları da soruşturma dosyasına girdi. Gizli tanık, 2024 Yerel Seçimleri'nde, DEM Parti'nin CHP'yi desteklemesi için sağlanan para trafiğinin şüpheli Murat Ongun tarafından gerçekleştirildiğini ifade etti.
Ayrıca gizli tanık, ifadesinin devamında, iki parti arasındaki bağlantıyı Mahir Polat ve Resul Emrah Şahan'ın yanı sıra İmamoğlu'nun kurduğu Reform Enstitüsü'nün başkanı Mehmet Ali Çalışkan'ın sağladığını, terör örgütüne müzahir Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (DİAYDER) üzerinden alımlara Polat'ın aracı olduğunu anlattı.
KURULTAY KARARI
Gelelim, CHP içinde oynayan fay hatlarına ve yaşanan koltuk kapma mücadelelerine...
Kılıçdaroğlu'nun aday olması konusundan yeterli desteği bulamaması durumunda aday olmayacağı belirtiliyor.
Çünkü Kılıçdaroğlu, "Şaibeli kurultay" iddiasına ilişkin CHP yönetiminin sessiz kalmasından rahatsız olduğunu belirtmişti.
Kılıçdaroğlu'nun bu sözleri sonrasında soruşturmanın hızlanması, parti içinde tepki ile karşılanmıştı.
Son zamanlarda parti içi muhalefetin öncülüğünü yapan Oğuz Kaan Salıcı ismi de aday olabilecek isimler arasında yer alıyor. Salıcı'nın adaylığı için muhalif delegelerin fikrinin ve desteğinin aranması bekleniyor. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, önceki gün öğleden sonra aniden CHP'de olağanüstü kurultay kararı aldı. Ankara kulisleri hareketlendi. Özel'in bu kararının arka planında, CHP içi muhalefetin ne yapacağı, Kılıçdaroğlu'nun veya göstereceği bir başka ismin genel başkan adayı olacağı senaryoları konuşulmaya başladı. Özel, CHP'ye Kayyum atanmasına karşı bu kararı aldığını söylese de asıl amacın, "İmamoğlu gözaltında olduğundan, ÖZEL'İN İMAMOĞLU'NUN VESAYETİNDEN KURTULMAK İÇİN FIRSATTAN İSTİFADE, GÜÇLÜ GENEL BAŞKAN OLMA HAMLESİ" olduğu şeklinde değerlendiriliyor...
Kılıçdaroğlu'nun dün kendisine yakın isimler ile bir değerlendirme yaptığı belirtiliyor. Bilindiği gibi Özel'i CHP Genel Başkanlığı'na İmamoğlu seçtirdi. Özel, o günden gözaltına alındığı güne kadar, İmamoğlu'nun vesayeti altındaydı. Bir türlü ETKİLİ GENEL BAŞKAN pozisyonuna gelemiyordu.
İmamoğlu gözaltına alınınca, ileride kendisine, 'Brütüs' denmesinden çekiniyor. Bu nedenle, İmamoğlu için, sokakları harekete çağırdı. Saraçhane'de yatıp kalkıyor, İmamoğlu için çırpınıyor, çok şey yapıyor görüntüsü veriyor.
Saraçhane'de her akşam, "TAKSİM'İ ALACAĞIZ" gibi garip açıklamalar yaparak, yüksek perdeden konuşarak, parti içinde etkisini gücünü artırıp, İMAMOĞLU SONRASI GENEL BAŞKANLIĞINI TAHKİM EDİYOR.
SONUÇ: Özgür Özel'in İmamoğlu'nun etkisinin kırıldığı bir süreçte, DURUMDAN İSTİFADE EDEREK GÜÇLÜ GENEL BAŞKAN OLMA hamlesinin bir muhtemel sonucu daha konuşuluyor.
Ekrem İmamoğlu'nun diplomasının iptali sonrası, Cumhurbaşkanı adayı olamayacağını düşünerek, CHP'NİN CUMHURBAŞKANI ADAYI OLMA gibi, bir hedefi de planlandığı konuşuluyor.
"Mansur Yavaş ne olacak?" sorusu akıllara gelebilir.
Mansur Yavaş, Cumhurbaşkanı adayı olmakta kararlı.
Şu anda görünen tabloya göre, Genel Başkan olacak Özgür Özel'in Cumhurbaşkanlığı adaylığı önde olacağından, Mansur Yavaş'ın gün gün gelişmeleri takip etmesi söz konusu olacak.
