SAADET Partisi YİK üyesi "İnançları gereği" CHP listelerinde olduklarını açıkladı. Ukrayna Rusya savaşından tutun, ABD'nin en derin adamı Kissinger'ın "Bu bir başlangıç. Daha büyük savaşlar çıkacak" sözlerine kadar dünyayı okuyamayacak hale gelirsek, Saadet Partili'nin fetvasına uzaylı kalırız. Bir Sırp suikastçısının silahından çıkan kurşun 1. Dünya Savaşı'nı başlattı.
Abdülhamid Han'ın, ülkelerine hizmet etsinler diye Avrupa'ya eğitime gönderdiği gençler "Batı hayranı" ittihatçılar olarak geri döndü.
3 darbeyle, dünyaya karşı dengeli bir politika yürüten Abdülhamid Han'ı tahttan indirdiler.
Aralarında bölünen bu ittihatçıların kimi İngilizci kimi de Almancı masondu. 1. Dünya Savaşı başlayınca Almancı mason ittihatçılar, Abdülhamid Han'ı indirmenin verdiği güç zehirlenmesi ile koca imparatorluğu Almanlar'ın yanında savaşa soktular.
Hepsi daha güçlü olacağımız vaadiyle bu karara imza attı. Ancak savaş muazzam bir coğrafyaya yayılmaya başlayınca ittihatçılar endişelenmeye başladı. Beylerbeyi'nde tutsak ettikleri Abdülhamid Han'a utanarak fikir için heyet oluşturup gönderdiler. Almanlar'ın yanında savaşa girilmesi ve memleketin perişan edilmesine üzülen Abdülhamid Han, tutsak edildiği yerde heyeti sabırla dinledi.
Ardından nasıl bir ahmaklık yapıldığını şu sözlerle açıkladı; "Dünyanın en büyük DENİZ gücüne sahip İngiltere ve Fransa'nın karşısında KARA devletleri olan Almanya ve müttefiklerinin yanında girilmiş bir savaş daha başlamadan kaybedilmiştir. Buna sebep olanlar da çıldırmış olmalı..." Artık geçmiş olsundu. Batı hayranı eziklerin devleti ele geçirmesiyle birlikte soktukları savaşla koca bir imparatorluk parçalara ayrıldı. Savaşa sebep olan ittihatçılar yurt dışına kaçtı. Hatta içlerinden bazıları İngilizler'e gidip "Almanlar'ın yanında yer alarak hata yaptık. Bakın biz de Alman mason locası üyesiyiz. Bizi affedin ve saflarınıza alın" diye yalvardı.
O dönemde İngiliz mason locaları, Alman mason localarını ciddiye almadığı ve küçük gördüğü için hepsini reddetti. Hatta kaçtıkları ülkelerde öldürttü.
Gelelim Sultan Abdülhamid Han'ın son kez tahttan indirilmesine. O günleri de İngiliz Independent adlı yayın kuruluşu bakın nasıl anlatıyor; "Sultan Abdülhamid'in tahttan indirilmesi için öncelikle bir fetva hazırlanması gerekiyordu. Fetvayı daha sonraları Cumhuriyet döneminde Diyanet İşleri Başkanlığı için önemli görevler üstlenecek İttihat ve Terakki mebusu Elmalılı Hamdi Yazır bizzat kaleme aldı. Fetvaya göre Abdülhamid'in tahttan indirilmesine gerekçe gösterilen nedenlerden biri de Kur'an-ı Kerim yakılmasıydı. Abdülhamid bununla suçlanıyordu. Halbuki Almanca'dan son derece kötü tercüme edilmiş ve yanlış bilgilerle doldurulmuş Kur'an-ı Kerim'leri toplatmıştı Abdülhamid"... Evet o gün Abdülhamid Han gibi bir Cihan padişahının indirilmesi için fetva verenler dindarlardı.
Onlar da inançları gereği ittihatçı kafalarla kolkola girdiklerini beyan ediyorlardı. Bugün de benzer açıklamalar Saadet Partisi'nden geliyor. Hatta Kemal Kılıçdaroğlu'nu "Mücahid" bile ilan ettiler. Seccadedeki ayakkabılarına bile sahip çıktılar. Yanlarındaki Ali Babacan'dan "Batı'dan afferim alacağız" açıklaması bile geldi. Herşey "Batı" aşkınaydı. Tıpkı 100 yıl önce olduğu gibi... Bundan sonra en büyük çıkar savaşları Karadeniz ve Akdeniz'de yaşanacaktır. Her ikisinde de trilyonlarca dolarlık doğalgazpetrol- hidrojen rezervleri bulunmakta ve bu tablo Batı için hayati önem arz etmektedir.
Rusya'nın Ukrayna'nın Karadeniz sahillerine girmesi, Suriye'de de Akdeniz'e inmesi boşuna değildir. Hem kuzeyimizde hem de güneyimizde Doğu-Batı çıkar savaşlarının daha da büyümesi kaçınılmazdır. Tıpkı 1.
Dünya Savaşı'nda olduğu gibi bizi Ruslar'la savaştırmak için yanıp tutuşan, bölüp parçalara ayırmak isteyen Batı'nın nefesi ensemizdedir. Ukrayna-Rusya savaşında tarafsız kalarak muazzam bir dengeli politika yürüten Türkiye'yi tuzağa çekmek isteyen akbabaların "Türkiye'deki seçimler dünyanın en önemli seçimi" ilanı boşuna değildir.
Bakanlıklar ve özerklik vaadi alan bölücü PKK'dan sonra PYD'nin de muhalefete destek çıkması tesadüf müdür. Tıpkı onlar gibi Amerikancı FETÖ'nün de ağırlandığı Batı'dan "Muahelefete destek" atması amaçsız mıdır? Unutmayın... Sırp suikastçı gibi, FETÖ'cüler eliyle önce Rus uçağı düşürttüler. Donanmamızı dağıttılar. Amaç bir kıvılcımla bizi Ruslar'la savaşa sokmaktı.
15 Temmuz'la da bu ülkeyi parçalara ayırmaktı. Başaramadılar. Devlet bu oyunları gördü, savunma sanayiine tarihi yatırım yaptı. Şimdi fetva verenleri de oturttukları masayla seçimleri kazanarak Savunma Sanayiimizi bile yargılamak istiyorlar.
Ele geçirmek istedikleri Mavi Vatanımız Batı için nefes borusu! Karar sizin!
