Tarihi 5 Kasım 2020

Amerika nereye?

Dünyanın odaklandığı ABD'deki 3 Kasım seçimleri yapıldı. 100 üyeli Senato'nun 35 senatörü ile Temsilciler Meclisi'nin tamamı olan 435 milletvekilinin yenileneceği bu kritik seçimde Cumhuriyetçi Parti'nin adayı Başkan Trump ile Demokratlar'ın adayı Biden kıyasıya çekişiyor. Son yüzyıldaki en kritik seçimlerden birisini yaşıyor ABD.
Sadece pandemiden dolayı değil dünyada yeni bir küresel sistemin kuruluyor olması sebebiyle de ABD'deki seçim büyük önem taşıyor. Zira küresel değişim sancıları ve kaos her yerde kendini gösteriyor. Bugüne kadar kaoslardan, krizlerden ve tehditlerden fazla etkilenmeyen süper güç için de tehlike çanlarının çaldığı bir dönemden geçiyoruz. Küresel değişimde dünya yeniden şekillenirken, hegomanya ve kontrolu ellerinde tutan güçlerin belirleyici rolü de giderek azalıyor.
Artık devşirilmiş yönetici, asker vb otoritelerle ülkeleri ya da küresel gelişmeleri kontrol etmek imkanı kalmadı. Küresel güçlere yapışarak ve onları kullanarak "güçlü" görünenlerin maskelerinin indiği dönemdeyiz.
Öyle paralel yapılarla güç merkezlerine sızarak çıkar sağlamak, sömürü düzenlerini sürdürmek devirleri geride kaldı. Bugüne kadar ABD'deki sistemi kullanarak dünyayı etkileyen küresel sermaye ve çıkar grupları dahil dış odaklar, lobiler, ülkeler için çok hızlı bir gerileme süreci başladı. Zira ABD'deki derin devlet ve yapı, kendisini kullanan bu asalak etki merkezlerine büyük bir savaş açtı.
Küresel sermayenin, medyanın, sosyal ağların ve bilumum lobilerin 2016 seçimlerinde bütün güçleriyle destekledikleri Hillary Clinton'a karşı Trump'ın başkan seçilmesi, ABD'deki büyük tasfiyenin ilk habercisiydi. ABD'deki derin yapının, üzerindeki asalakları tasfiyede kararlı olduğunun göstergesiydi.
Başkan Trump "Yeniden büyük Amerika" sloganı ile bu savaşın en önemli figürü oldu. Her yönden baskılara direndi. Zorluklara aldırmadı. Kararlılıkla her tarafa sızmış onlarca-yüzlerce paralel yapıya savaş açtı.Bu büyük savaşta önemli mesafeler katetti. ABD ekonomisini büyüttü. Pandemiye rağmen ABD'nin gücünü ve etkisini artırdı. Üstelik Ortadoğu'dan, Afganistan'dan askerlerini çekerek-azaltarak ABD'yi, kendinden önceki Başkan Obama ve yardımcısı Biden döneminden daha güçlü hale getirdi. Güçlü liderliğini, öngörülemez kararlılığını ve vazgeçilmez olduğunu ispat etti.
Başkan Trump 3 Kasım seçimlerine bu rüzgarla girdi. Rakibi Biden sadece yaşlı değil, küresel liderlikten uzak ve 8 yıllık Obama döneminde kifayetsizliğini kanıtlamış silik birisi.
Bu seçimde derin Amerika'nın, ABD'yi yeniden büyük güç olarak görmek isteyen gerçek Amerika ve Amerikalı'nın favorisi adaydı. Her türlü algı operasyoncularının, medyanın, sosyal ağlar cambazlarının, küresel çıkar gruplarının entrika ve hilelerine rağmen bu seçimi de kazandı görünüyor.
Özellikle Demokratların postayla oy kullanılmasını teşvik ederek seçime katılımı, Amerikan tarihinde az rastlanır şekilde yüzde 60'ların üzerine çıkarmasınına ve avantaj sağlamasına rağmen ipi önde göğüslemesi muhtemel. Kesin sonuçların açıklanması, günler hatta haftalar alabilir. Büyük tartışmaların olması, yüksek mahkemeye gidilmesi, bazı eyaletlerde protesto ve kaosların görülmesi de muhtemel. Zira Başkanı belirleyecek delegelerin oyların kullanması Aralık sonunu bulabilir. Bu arada ABD'de seçim öncesi mağazalara silah dağıtan dev şirketler bu işlemi durdurdu. Seçim sonrası çıkabilecek muhtemel çatışma riskine karşı...ABD'de kutuplaşma ve kamplaşmayı bu seçim doruğa çıkardı.
Yeni Başkan 20 Ocak 2021'de göreve başlayacak. Yani süre tartışmalar ve sonuçların kesinleşmesi için de kafi. Ama bu seçimin kesin mağlupları şimdiden belli! Pandemi sürecine ve küresel çalkantılarla içte ve dışta haliyle zor durumlarla uğraşan Trump'a karşı doğru dürüst aday çıkaramayıp kifayetsiz, silik Biden'la seçime giren Demokratlar! Amerikan derin devletinin tasfiye hedefine koyduğu küresel sermaye ve çıkar grupları, lobiler dahil asalaklar!
Bir de artık sadece itibarlarını değil etkilerini de dinamitlemiş anketçiler, sosyal ağ tetikçileri, iliştirilmiş medya maşaları, küresel sömürücüler ve uşakları! Sonsöz: Dünya artık "Washington-Ankara-Moskova" ekseninde dönüyor. Güçlü liderler artık söz sahibi oluyor.
Biden kazansa da bizim için fark etmez! Zira Türkiye küresel güç olma yolunda hızla ilerliyor.