EBUBEKİR El Bağdadi...
2004'te Irak'ın Felluce kentinde tutukluların bulunduğu Bucca kampına bir arkadaşını ziyarete gitti. Tutuklandı.
İçeride 10 ay yattı. Cezaevinde kalanları örgütlemek için bu büyük fırsattı. Cezaevinde Cuma Hutbesi okudu. Mahkumlara namaz kıldırdı.
Dersler verdi. İngilizler'in Osmanlı'yı yıkmak için kurduğu, Amerika'nın sahiplendiği, ölene kadar öldür felsefesi ile yoğrulmuş Vehhabiliği seçmişti.
Suudi Prensi Salman da "Biz Batı istedi diye Vehhabiliği kurduk" diye açıklama yapmıştı. İlginçti.
Eymen Dean... BBC onu "El Kaide kurucularından olan İngiliz ajanı" diye tanıtarak röportaj yaptı. Ebubekir El Bağdadi, işte El Kaide'yi kuran bu İngiliz ajanınının terör örgütüne girdi önce. O El Kaide tarafından Suriye'ye gönderilip, elemanlar ideolojiden sapma yapıyor mu diye denetleme görevini üstlendi. Sonrasında bir el onu terörist DEAŞ kuruculuğuna taşıyıverdi. Rita Katz... Babası Irak Yahudisi ve MOSSAD ajanıydı.
Saddam onu İsrail'e casusluktan astı.
Kızı Rita da soluğu MOSSAD'da aldı.
İsrail istihbaratının desteğiyle SİTE adlı bir haber portalı kurdu. Hiç kimsenin ulaşamadığı terör örgütlerinin sözcüsü oldu. Steven Sotloff adlı bir kişinin DEAŞ tarafından başının kesildiği görüntüler Rita Katz'ın sitesinde yayınlandı. Dünya ayağa kalktı.
Sonrasında ise bu görüntülerin bir stüdyoda çekilen düzmece ve kurgu olduğu ortaya çıktı. İnfaz edilen Steven Sotloff'un da hayatta olduğu ve MOSSAD'da çalıştığı açıklandı.
O bir İsrail vatandaşıydı. DEAŞ'lılarla çekilmiş fotoğrafları ortalığa saçıldı. Ve Trump... Dün DEAŞ lideri Ebubekir El Bağdadi'nin Suriye'de düzenlenen bir operasyonla öldürüldüğünü dünyaya ilan etti. Ancak çok ilginçtir bu ölüm ilanı ilk değildi. ABD geçmişte defalarda "Bağdadi'yi öldürdük" diye açıklama yapmıştı. 29 Nisan 2019'da tuhaf olaylar yaşandı.
ABD'nin o dönemde de öldürdüğünü iddia ettiği DEAŞ lideri Ebubekir el-Bağdadi, 5 yıl sonra ortaya çıktı.
"Ben hayattayım" diyordu. 'Türkiye Vilayeti' başlıklı belgeleri göstererek Ankara'yı tehdit ediyordu. Görüntüyü ilk kez yayınlayan ise Irak Yahudisi ve MOSSAD ajanı Rita Katz'dı. Rita, Twitter hesabından yayıyor, dünya çalkalanıyordu. Bağdadi nedense Rita'yı seçiyordu!.. MOSSAD başkanı da televizyonlara çıkıyor "Suriye'de yaralanan DEAŞ mensuplarını Tel Aviv'de hastanelerimizde tedavi ediyoruz" diyordu. DEAŞ da o dönemde Esed ordusuna gönderdiği füzenin yanlışlıkla İsrail'e düşmesinden dolayı Tel Aviv'den binlerce kez özür diliyordu. İsrail Savunma Bakanı da "Bizim DEAŞ ile hiçbir sorunumuz yok" diye demeç veriyordu. MOSSAD ajanı Halevy... O da İngiliz basınına röportaj veriyordu. "Eğer bir Arabı ajan olarak işe almak istiyorsan, bu kişiye Harrods mağazasından çıkarken yanaşmak, Kahire, Riyad ya da Şam'da denemekten daha kolaydır" diyordu. Harrods mağazasında yanaşıp MOSSAD'a kattıkları Vehhabi ajanların yüzlerce Bağdadi doğurmaları zor değildi.
Trump da seçilmeden önce kürsüye çıkıyor, yanındaki asker ve istihbaratçılarla hava atıyordu.
İşte o kürsülerden birinde "DEAŞ'ı Obama ile Hillary Clinton kurdu" diyordu. Kaynak sağlamdı. Yanında taşıdığı asker ve istihbaratçılar süs bitkisi değildi. İşte Amerika dün CIA-MOSSAD işbirliği ile kurulan DEAŞ'ın lideri bu Ebubekir El Bağdadi'yi öldürdüğünü açıklıyordu.
Geçmişte defalarca açıkladığı gibi...
Bir de Irak'ta milletvekili Hasan Salim vardı... Şubat 2019'da "Gördüm.
DEAŞ lideri El-Bağdadi, Anbar ilinde çölün batısındaki üste, Amerikan askerlerin koruması altında. Onların gözetiminde Irak ve Suriye arasında gidip geliyor" diyordu. Şimdi Batı basınında Bağdadi'den geriye kalan üzerinde patlattığı bombanın yeleği var. Bağdadi güya parçalara ayrılmış... Buhar. Ama yelekte tek çizik yok. İşte operasyon dediğin böyle olur!