TRUMP, Amerikalı senatörleri Beyaz Saray'a "Türkiye konusunu görüşeceğiz" diyerek çağırıyor. Davetli Cumhuriyetçi 45 senatör koşa koşa geliyor.
Demokratlar "Bizden kimse niye çağrılmadı" diye ağlamaklı oluyor, Trump'a veryansın ediyor.
Senatörler, "Türkiye'ye yaptırım uygulayalım, ceza keselim, kıralım edelim" diye bastırıyor.
Trump geyik yapıyor, "Sağlık sigortası, göçmenler" diyerek dalga geçiyor. Senatörlerden biri "Erdoğan'a ceza keselim" diye söze giriyor. Trump, Erdoğan ile müzakere etmenin önemini anlatıyor.
Evet koskoca ABD'nin Başkanı işi gücü bırakıp aptal senatörlerine Erdoğan ile müzakere yapmanın ne kadar hayati önemde olduğunu anlatmak için kendini yırtıyor. Bunu yaparken de "Ben bu sersemlerle ne yapacağım" diye belki de tırnaklarını yiyor. Washington Post "Amerika'nın Erdoğan'ı nasıl cezalandırabileceğinden çok Erdoğan'la nasıl müzakere edebileceğine odaklandığı Beyaz Saray'daki görüşme" diye yazarak hizaya geliyor.
Senatör David Perdue toplantıdan sonra dünya çapında ittifaklar geliştirmeye çalıştıklarını söylüyor.
Trump, Türkiye ile daha kapsamlı ekonomik ortaklığa ve "Win Win"e hazırlanırken, aynı saatlerde Halk Bank eski Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla 4 ay önceden tahliye ediliyor. "Türkiye batırılacak" diye dışarıda hayal edenlerin, içeride buna alkış tutanların hevesleri kursaklarında kalıyor.
Neler olduğunu anlayamıyorlar.
Bu zavallılar, TAM 16 YILDIR devamlı beyinlerindeki umuda tokat yiyorlar. Böyle bir ortamda Merkez Bankası da 4.5 yıl aradan sonra ilk kez faizlerde inidirime giderek kılıcı çekiyor. Açıklama öncesi fizden beslenen patronlara ait ABD ve Avrupa medyası "Merkez Bankası faizlerde 250 baz indirim yaparsa dolar fırlar" diye yazıp algı operasyonu yapıyor.
425 bazı kafalarına indiriyor.
Ben bu yazıyı kaleme alırken uluslararası piyasalar şoka giriyor, dolar düşmeye başlıyor. MİT de K.Irak'ta diplomatımızı şehit eden hainlerin beyin takımına ulaşıyor.
Film gibi bir operasyonla tamamı başka topraklarda imha ediliyor.
Yeni Türkiye, bu ülkeye operasyon çekenleri ve onların bu ülkedeki maşalarını tokatlaya tokatlaya bir hal oluyor. Ancak adamlardaki kafa NATO mermer NATO kafa...
Mesela dünyaca ünlü Amerikalı siyaset bilimci William Engdal Beyaz Saray'daki toplantı öncesi "Eğer Washington Ankara'ya yaptırım uygularsa ertesi gün Türkiye NATO'dan çıkar" diye makale yazıp bas bas bağırıyor.
Amerika'da istihbaratçıların yazdığı bloglarda "Tehlike büyük... Eğer Amerika İsrail güdümündeki lobilerin kuklası senatörlerin gazına gelip Türkiye'ye yaptırım uygularsa Ankara NATO'dan çıkacak. Almanya ve Fransa apartta bunu bekliyor. Hemen ertesi gün onlar da AVRUPA ORDUSU'nu kuracak" yayınları gırla gidiyor. Ve daha da önemlisi Beyaz Saray'daki toplantıda "Türkiye'ye ceza keselim" diye bastıran Pentagon'a yakın bir senatöre Trump "Sen zavallısın" diyen gözlerle bakıyor. "Cezayı keselim de Türkiye NATO'dan çıksın... Bizim de yeryüzündeki egemenliğimiz SON BULSUN" cevabını veriyor. Amerikalı senatör aptallaşıyor. Trump'ın ne dediğini anlayamıyor... Allah Allah... Ne alaka... Türkiye NATO'dan çıkacak...
Bu nasıl iş diyen surat ifadesine bürünüyor o senatör. Dışarıda gücümüzü, yeryüzündeki ağırlığımızı anlayamayanlar çok. İçeride de bunlardan epey var. Olsun. Yapacak bir şey yok... Biz anlıyoruz. Ankara anlıyor... Trump bile anlıyor...
Türkiye'yi... Ve GÜCÜ... Önemli olan da bu... Kervan yoluna devam ediyor... Yürüyoruz. Devam!