Tarihi 2 Mayıs 2019

Darbecilerin efendileri

VOİCE of America Beyaz Saray'a bağlıdır. Amerikan devletinin resmi kurumudur. ABD federal hükûmeti tarafından finanse edilen uluslararası bir yayın kuruluşudur. Washington'un propaganda aracıdır. Amerika'nın çıkarları neyi gerektiriyorsa sadece onu haber yaparlar. BBC, İngiliz devletinin resmi yayın organıdır. Yöneticilerinin çoğunluğu İngiliz istihbaratı çalışanıdır.
Londra'nın dünyadaki çıkarlarını koruma üzerine yayın yapar. Ülkeleri karıştıracak fitneci haberlere imza atar.
Türkiye'ye saldıran, yerden yere vuran, gece gündüz Ankara ile yatıp Ankara ile kalkan İngiliz gazetelerinin Erdoğan düşmanlığını sayfalarına taşımaktan gurur duyar. France 24, Fransız Devleti'nin resmi yayın organıdır.
Sömürgeci yayın anlayışı temel ilkesidir.
Deutsche Welle de Alman devletinin resmi yayın organıdır. Alman Meclisi tarafından denetlenir. Son yıllarda Türkiye'ye saldıran haberlere imza attı. Hatta PKK saldırılarına içten içe sevinip "Türkiye iç savaşa gidecek" diye manşetler atacak kadar gözünün döndüğünün anlar da oldu. Bu konuda uzmanlar diye sahaya bir sürü isim sürdü. Hepsi de FETÖCÜ'ydü.
Uçaklarla insanları bombalayıp yüzlercesini öldüren katiller onlar için UZMANDIR. Amerika, Almanya, İngiltere ve Fransa... Dünyanın önemli dört ülkesi de resmi olarak bir konuda bir araya gelip anlaşma imzaladılar. O konu da Türkiye'ye youtube üzerinden kanal kurup yayın yapmaktı. Avrupa Birliği de bu yayınlara maddi destek verecekti. Perde arkasında Suudi parası da bu kanala akacaktı. Dünyada bir ilk yaşanıyordu. Sadece ve sadece Türkiye'ye yayın yapmak üzere dünyanın en güçlü dört devlet yayın organı ortak oluyor, MÜTTEFİK olarak karşımıza çıkıyordu.
"Özgürlükleri işleyeceğiz" diyorlardı.
Türkiye'ye gelene kadar bir ton devlet vardı özgürlükleri anlatacakları. Mesela bu dörtlü oluşuma para yağdırcak sponsor... Suudi Arabistan... Krallıkla yönetiliyor. Rejim aleyhine fikrini söyleyen toprağa gömülüyor. Veya elçiliğe alınıp testereyle kesiliyor...
Gidip finansörleri Suudi Arabistan'da özgürlüğü anlatan yayınlar yapmak onları kesmez. Çünkü bu yayın organlarının özgürlük anlayışı sahtedir.
Dördü de binlerce kişiyi sokaklarda öldüren, binlercesini de cezaevlerinde boğazlayan darbeci SİSİ'ye sonsuz destek verir. Dördü de seçilmeyen, kendini sokakta başkan ilan edip Venezuela'da darbe girişiminde bulunan seçilmemiş Guaido'ya destek verir.
Utanmadan bir de "Demokrasi adına" derler. Dünyanın en büyük petrol rezervlerine sahip bu ülkedeki yeraltı kaynakları için "Venezuela'daki petrolü Amerikan şirketleri çıkarıp işlese ne olur" diyen Beyaz Saray'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton'dur. Bunu yayınlayanlardan biri de yukarıda bahsettiğimiz VOA'dır.
Onların özgürlük ve demokrasi anlayışı, ülkelerinin sömürmek istediği yerlerde darbe yapılmasından yanadır. İnsanların YAŞAMA ÖZGÜRLÜĞÜ umurlarında değildir. O BBC Türkiye'de hangi partiye oy verilmesi gerektiğini bile gazetelerden alıp sayfalarına taşır. Gider PKK ile konuşur. Ayrışma için kendini yırtar, teröristlerin propagandasını yapar. Onlar için Özgürlük kelimesinin karşılığı, kendi ülkelerine göbekten BAĞLI olmaktır. Eğer boyun eğersen, bağlılık bildirirsen SİSİ gibi binlerce insanın katili ol farketmez.
Alırlar seni demokrasi kahramanı yaparlar. Katilleri alkışlayanlar şimdi Türkçe yayın yapacaklar. "Türk gazetecilerle çalışacağız" diyorlar bir de... Çalışırlar... Onların Türkiye'ye diz çöktürme ve yerli işbirlikçi bulma uzmanlığı asla son bulmaz. "Gençlik sosyal medyayı yoğun kullanıyor.
Türk gençlerine ulaşacağız" diyorlar. Darbecilerin Efendileri milyonlarca dolar harcayacakları hedeflerini açıklıyor. Amerika, Almanya, İngiltere, Fransa... Dört büyük ülkenin dünyadaki tek sevdalarını açık eden birleşmelerine, Türkiye aşkına bakar mısınız? Biz gerçekten büyük ülkeyiz.
Buna inanın.