ABD Başkanı Trump'ın, Suriye'den çekilme kararını açıklamadan önce ilk konuştuğu kişilerden biri de İsrail Başbakanı Netanyahu'ydu.
Netanyahu'nun Trump'ı bu karardan vazgeçirmek için yalvardığını da İsrail Basını yazdı. Evet Tel-Aviv rahatsız, üzgün, yalvaracak kadar acziyet içinde ve onları kaşıntı bastı.
İsrail Adalet Bakanı Ayelet Şaked' "ABD'nin çekilmesi İsrail'e yardım etmezken, karar Erdoğan'ı güçlendiriyor." diyerek vücudunda oluşan ve kaşındıran sivilcelerinin ilk işaretini verdi. Hatta bu kaşıntı onu öylesine delirtmiş olmalı ki, PKK'lılara "Kahraman" diyecek kadar ileri giderek kendilerini açık etti. "Onlar müttefikimiz" diyerek PKK'nın İsrail tarafından desteklendiğini ağzından kaçıraracak kadar büyüktü kaşıntısı.
Kendini uyanık zannediyor ya "PKK sayesinde Batı'nın DEAŞ ile savaşı başarıya ulaştı" diyerek kendini haklı göstermeye çalışacak kadar da zavallıydı.
Halbuki PKK'yı olduğu kadar DEAŞ'ı da koruyup kollayan ve besleyen İsrail'di. Putin'in danışmanlarından Prokhanov "DEAŞ'a askeri eğitimi İsrail'in MOSSAD ajanı veriyor" diyordu.
Hatta bunun en açık belgesi Mossad eski başkanının televizyonlara çıkıp "DEAŞ'ın yaralı militanlarını İsrail'e getirip tedavi ediyoruz" demesiydi.
Şimdi kalkıp "Eyvah meydan Türkiye'ye kalıyor, Erdoğan'a yarıyor" feryatlarıyla eğitip besledikleri hatta tedavi bile ettikleri DEAŞ'ı PKK'nın hallettiğini öne sürecek kadar zavallılaşıyorlar. Amerikan derin devletinin İsrail'in Washington'a verdiği zararı gördüğünün farkındalar. Onları S.Arabistan, BAE ve darbeci Sisi'den medet umacak hale getiren oyunlar oynanıyor Ortadoğu'da. Bu üçlünün yanına Güney Kıbrıs Rumlarını da alarak Türkiye'ye karşı ittifaklar kuracak kadar alçalıyorlar.
Tüm bunlar bitikleri oynamanın bir sonucudur. Yıllarca Amerikan dış politikasını İsrail'in çıkarlarına endeksleyerek Washington'a akla hayale gelmeyecek miktarda zarar verdiler. Amerikan derin devleti bu asalaklardan kurtulmak için ABD Merkez Bankası dahil Tel-Aviv'i destekleyen zengin ailelere ve şirketlere operasyonları boşuna yapmıyor.
Ortadoğu'nun bitiği İsrail zamanında ülkemizde yaptığı askeri anlaşmalarla adeta Ankara'yı avucunun içine almıştı.
MOSSAD içimizde cirit atıyor, savaş uçaklarımızı bile İsrail onarıp revize ediyordu. O dönemde atacağımız her füze asla İsrail'i vuramayacak şekilde yazılımlarla kodlanıyordu.
Hatta Generallerimiz Washington Enstitüsü gibi İsrail uşağı düşünce kuruluşlarında konuşma yapabilmek için sıraya giriyordu. Komutanlarımız o düşünce kuruluşlarında İsrail- Türk-Amerikan bayrakları önünde konuşuyordu.
Şimdi o enstitülerde Türk bayrağı yok. Geçti, gitti o günler... Yakında Amerikan bayrağı da gidecek oralardan. Bunun korkusunu yaşayan, bölgede giderek güçlenen Türkiye karşısında aptala dönen Tel-Aviv yönetimi o yüzden ağzından salyalar akıtarak ülkemize ve Başkan Erdoğan'a saldırıyor.
Ortadoğu'ya parçalara ayırarak yutma ve bu uğurda terör örgütlerini sinsice destekleme yöntemleri uygulayan İsrail'in tüm planlarına, Türkiye gırtlaklarına kadar çomak soktu. O yüzden yırtık gırtlaktan böğürerek saldırıyorlar.