Veren kim?... Başkan...
Şampiyonluğu kıl payı kaçıran takımdan Volkan'ı, Dirar'ı, Atıf'ı, Ozan'ı kadro dışı bıraktı. Ay evlere şenlik Ayew'i getirdi, adam ortada yok. Frey diye bir adam pas vermeyi bilmiyor.
Santrfor diye aldığı Slimani'siz sahaya on kişi çıkılsa takım yine aynı sonuçları alır.
Transfer bombaları Benzia, Jailson kayıp, Barış uykuda, Reyes'ten olsa olsa seyyar satıcı olur. Geçen yılı 2. kapayan Aykut'u, Fernandao, Jansen Josef de Souza ve Gulliano'yu gönderdi... Gitti Cocu'yu takımın başına koydu, Comolli diye bir adamı getirip ne diyorsa onu yaptı.
Yani Fenerbahçe'yi bu hale getiren ne Cocu, ne şimdiki Keoman, ne Comolli ne de futbolculardır. Takımı düşme potasına indiren kişi Başkan Ali Koç'un ta kendisidir. Akhisar'dan otobüse bindirilerek gönderilmesi gereken tek kişi odur.
Yukarıda saydıklarımı otobüse binenler mi yaptı? Kümede kalmaya oynayan takımı otobüstekiler mi kurdu?
Bakıyorum ekranlara kimse doğru dürüst konuşmuyor. Comolli gönderilmeliymiş, derhal Keoman'ın işine son verilmeliymiş....
Ersun Yanal derhal sabah idmana çıkmalıymış... Yahu ne değişecek...
Takımı bu hale getiren Başkan istifa etmedikçe Ersun Yanal da kovulur, daha nice yanlışlar yapılır...
Bunun da ötesi nice otobüs seferleri düzenlenir. Hadi gelin hiç kimsenin söyleyemediğini söyleyelim... Ali Koç derhal istifa etmelidir. Doğru olan budur.
"Son anda yapılan yanlış transferlerle, suçu oyuncuda arama refleksiyle iskeleti değiştirilen takımda başarı yakalanamaz." Bu sözler de Ali Koç'a aitti...
Kongrede Aziz Yıldırım'ı böyle suçluyordu. Eee... Kendisi... Ne yaptı?
Suçu inanılmaz bir refleksle otobüse bindirdiği oyuncularda buldu.
"Aziz Yıldırım takımımızı hiç bilmeyen Terraneo'yu sportif direktör yaptı, tüm yetkileri verdi" diye suçluyordu kongrede...
Şimdi tüm yetkileri verdiği Comolli düşme hattına getirdi takımı...
"Hayal vaat etmiyoruz.
Hayallerimizi gerçekleştirmek için gerekli iklimi oluşturacağımı vaat ediyorum" diye haykırdı.
Hayaller otobüse bindi alt kümeye gidiyor! Kongrede "Bugün size bambaşka pencereden niye değişim ve dönüşüme ihtiyacımız olduğunu anlatacağım. Neden tribünlerin dolu olmadığını, sokaktaki Fenerbahçeli'nin neden kan ağladığını, küstüğünü, hatta bazılarımızın maç dahi seyredemez duruma geldiğini daha iyi anlayacağınızı düşünüyorum. Bu gerçekler içimizi acıtsa da yüzleşmek durumundayız" diye haykırıyordu.
Şimdiii.... Otobüse binip dikiz aynasından kendisiyle yüzleşmesi gereken kim?
İnsan faktöründe yaptığınız sayısız hatayı görünce, harcanan yüz milyonlarca euro'ya rağmen neden istenen başarıların gelmediğini, evdeki hesapların çarşıda heba edildiğini daha iyi anlayacağınızı sanıyorum Ali Bey...
Çünkü bu sözlerin aynını kongrede sarf ettiniz. "Her başarısızlıkla başkalarını suçlu bulan, hatalarından ders almayan bakış açısıyla yönetim anlayışını geliştirerek ilerlemek mümkün değil" diyordun kongre kürsüsünden...
Volkan, Atıf, Dirar, Ozan, gönderdiğin Cocu ve derken otobüse bindirdiklerin...
Bu yönetim anlayışı her başarısızlıkta başkalarını suçlu göstermek değil mi?
Otobüs ilerliyor ama nereye?
Geri viteste meçhule! İndir o futbolcuları otobüsten... Ve sen bin...
Sür başka bir yere... Ancak asla Fenerbahçe olmasın gittiğin yer!
