Haydi gelin bugün film gibi bir yolculuğa çıkalım...
Dünyada oynanan oyunları ve çıkar çatışmalarını, kili ilişkileri ve bağlantıları daha iyi anlamamız için elimizde gerçek bir hikaye var... Malum ABD'nin Las Vegas kentinde, 'Route 91 Harvest' müzik festivalindeki bir konser sırasında silahlı saldırı düzenlendi.
Resmi rakamlara göre bu saldırıda 58 kişi öldü, 500'ün üzerinde de yaralı var. Güvenlik güçleri saldırganın 64 yaşındaki Stephen Paddock olduğunu açıkladı. Bir otelin 32'nci katından kalabalığın üzerine ateş açtığı iddia edilen Paddock'un intihar ettiği öne sürüldü. En azından polis böyle bir açıklama yaptı. Ancak olayların ardında çok daha başka gerçekler ve gizli eller vardı. Basına "Paddock yaptı" diyerek tam 10 adet silahı parça parça odasına taşıdığı, yarı otomatik silahları, otomatik olacak şekilde modifiye ettiği bilgisi verildi. Aslında CIA Paddock'u kurban seçmişti. Çünkü günahkar ve halledilmesi gereken bir isimdi. Katliam bahane edilerek ortadan kaldırıldı, suçlı ilan edildi, hedef saptırıldı, intihar süsü verildi ve asıl gerçekler ört bas edildi. Suudi Prens Alwaleed bin Talal... Citibank'tan tutun Twetter'a kadar ABD'e tonla şirkette hissesi var.
Serveti 20 milyar dolar civarında...
Konserdeki kalabalığın üzerine ateş açılan otelin adı MANDALAYBAY'dı.
Bu otelin 32.kattan itibaren son 3 katı Suudi Prens Alwaleed bin Talal'a aitti. Presn Alwaleed o gün katliam otelinin en üst katında kendine ait olan yerde göstermelik bir parti veriyordu... Yanında da özel pilotu Paddock var. Aslında tüm dünyaya tetiği çeken el olarak yutturulan Paddock Amerika ve Filipinler arasında silah kaçakçılığı yapıyor bir yandan da Prens Alwaleed'in koruması ve pilotu ünvanıyla kendini gizliyordu. O katliamdan sonra Kral ilan edilecek olan Prens Salman da o gün Las Vegas'daydı. Konserdekilerin tarandığı otelin çok yakınında Tropicana adlı otelde kalıyordu... Prens Salman'a o gün Vegas'ta katliam otelinde partiye katılan hasım Prensler tarafından suikast düzenlenecekti... CIA da buna izin vermişti. Algıyı yönlendirmek, dikkatleri buraya toplamak için de konserde 50 kişiyi taradılar. Paddock bu olayda kurban edildi. Milyon dolarları vardı... Kumarbaz diye yazdırıp silah kaçakçılığı yaptığını gizlediler. Suudi Arabistan'da Prens Salman tarafından gerçekleştirilen darbe esnasında Helikopteri vurulan prensin babası da Salman'a suikast ekibinin içindeydi. Ancak bu suikastın gerçekleştirilmesi için bir grup Prens'e yol veren CIA, aynı zamanda da öldürülmesi planlanan Prens Salman'ı sıkı korumaya aldı. Mandalaybay otelinden konser alanı taranırken, Prens Salman CIA ajanlarınca sarıldı.
Onu öldürmeye gelen suikast timi tek tek imha edildi. Böylece bu iki yönlü operasyonla Prens Salman canını kurtaran Amerika'ya minnettar olan bir Kral adayı olarak ülkesinde darbe yaptı, çok sayıda Prens'i tutuklayıp mallarına el koydu. Bu ikili oynama ve tezgah kurmanın en güzel örneği ile Suudi Arabistan iliklerine kadar Washington'a bağlandı. Kral adayı ve devrimci Salman şu anda günlerdir Amerika'da geziyor, şükranlarını sunuyor, ABD Başkanı Trump'la görüştüğünde de milyarlarca insanın izlediği bir aşağılanma törenine gıkını bile çıkaramıyor. Prens Salman'ın son olarak entarisini de üzerinden atıp Amerika'da kot pantolon giyerek KOVBOY takıldığı dünya medyasına yansıdı. İşte o kovboyu yakında İran'ın üzerine sürerek savaştırılması planları yapılıyor. Vegas Mandalay Bay oteli katliamına gelince... Ölen ölür, kalan kalır... Suikastçılar da daima öldürülür...
Dünyanın yeni para merkezi ilan edilen Vegas'ta bir laf vardır... "What happens in Vegas, stay in Vegas"...
Yani "Vegas'ta olan Vegas'ta kalır." O katliam Ortadoğu'da yeni savaşların fitilini ateşleyecek kuklaların önünü açmak için planlanmıştı. Maalesef İslam coğrafyası hep kandırılan, kullanılan ve birbirine kırdırılarak soyulan taraf oluyor. Dünya dönüyor ama hala uyanamıyoruz!