Dolayısıyla İran da bu denklemde aynı karede.
ABD, PKK'nın Suriye'deki uzantısı PYD'ye ahtapot gibi sarılıp, öpüyor kucaklıyor. Bir bakıyoruz aynı PYD'ye, DAEŞ'in petrol tesislerini onaran Suriye ve terör örgütünün petrolünü satın alan Esad da ahtapot gibi sarılıyor. ABD "PYD bizim" diyor, uçaklarını gönderip havadan bazı yerleri bombalayıp boşaltıyor. ABD bombardımanından sonra boşalan yerlere PYD yerleşiyor. Rusya "PYD bizim" diyor, Moskova'da terör örgütüne ofis açıyor. Ardından Halep ve Azez dahil bir milyondan fazla insanın ölümle burun buruna olduğu bölgeleri Ruslar havadan bombalıyor.
Boşalan yerlere yine PYD yerleşiyor. DAEŞ'i Suriye'yi parçalamak için CIA kurdu. Moskova DAEŞ ile kolkola petrol üretiyor, uçaklarının hemen tamamını Özgür Suriye Ordusu ve Türkmenlerin üzerine gönderiyor. Washington ve Moskova PYD üzerine canı gibi titriyor.
Baktığımızda ortaya DAEŞ-Moskova-Şam-Tahran-Washington-PYD gibi müthiş bir ittifak çıkıyor. Suudi Arabistan öncülüğünde 34 İslam ülkesi teröre karşı ordu kurulacağını açıkladı. "DAEŞ'e karadan müdahale edebiliriz" açıklamasını yaptı. Türkmenleri öldüren Rusya Devlet başkanı Medvedev hemen "Buna ne gerek var" diyerek ortaya çıktı. Ve bir de çağrı yaptı; "Kimseyi korkutmaya gerek yok. ABD Dışişleri bakanı Kerry, Dışişleri Bakanımız Lavrov ile hangi şekilde görüşme yapmışlar ise o şekilde anlaşmaya gitmek gerekli.
Yoksa, 'her şey SENARY OYA uygun gitmezse diğer Arap ülkeleriyle birlikte kara harekatı düzenleriz' demek gerekmez." Yani adam "Biz ABD ile bir SENARY O yazdık, lütfen bunun dışına çıkmayalım" diyor açık açık. Evet ortada terör örgütlerini kullanarak hayata geçirilen müthiş bir SENARYO var. Nitekim Başbakan Ahmet Davutoğlu Cumartesi akşamı çok ilginç bir açıklama yaptı. "ABD ve Rusya Dışişleri bakanları ne zaman bir araya gelse, Halep'e yapılan saldırılar artıyor ve abluka daralıyor" dedi.
ABD'li Senatör McCain, Rusya'nın sadece DAEŞ'i es geçmesini, PYD'yi de kullanarak muhaliflere saldırmasını bakın dün nasıl yorumluyor; "Bu diplomasinin asgari saldırganlık için kullanılmasıdır. Bu strateji işe yarıyor, çünkü BİZ (ABD) izin veriyoruz. Putin'in işini bitirdikten sonra ateşkes kabul etmesi tesadüf değil. Bu filmi Ukrayna'da da gördük." McCain "Rusya'nın bombardımanlarının strateji odağında mülteci krizini tırmandırmak ve bunu bir silah olarak kullanarak Avrupa'ya sekte vurmak var" dedi.
ABD'nin derdi de Avrupa'yı göçertmek değil mi? İki senedir yazıyoruz!