Oylar yeniden sayıldı AK Parti'nin arttı.
CHP'nin itiraz ettiği başka yerlerde de AK Parti'nin oyları arttı.
Televizyondan alt yazılar geçtiler... "Bir minibüse oylar yüklendi, kaçırılıyor" diye.
Plakasını verdiler, Twitter'dan oy hırsızı minibüs avı başlattılar.
Minibüs bulundu, sahibi CHP'li çıktı.
Türkiye'nin önünde şimdi yeni bir seçim var.
Bu güne kadar bu ülke Cumhurbaşkanları seçiyordu.
Ve belli kalıplar içinde bir protokol adamı çıkarılıyordu köşke.
Bu ülkede siyaseti dizayn eden GÜÇLER öyle istiyordu.
Şimdi ilk defa Cumhurbaşkanı seçiminden bu GÜÇLER uzak olacak.
Çünkü ilk defa bu YÜCE MİLLET, Cumhurbaşkanı'nı kendi seçecek.
Halk ne derse o olacak.
Yerel seçim sonuçlarını görenlerde ertesi gün PANİK başladı.
Sandık sonrası nefes almadan bodoslama Cumhurbaşkanlığı seçimlerine dalındı.
Dedik ya halk ilk kez sandığa gidecek.
Bu bir DEVLET BAŞKANLIĞI seçimidir.
Devleti ilk kez geri alma savaşıdır. "Devlet bizim" diyen güçler rahatsız ve kafayı yemek üzereler.
Dakika bir gol bir.
Ağustos'a daha beş ay var. İngiltere'nin Yahudi medya BARONU Murdoch'a ait Financial Times Gazetesi'ni bizim Cumhurbaşkanlığı seçimi şimdiden gerdi. Adamların işi gücü yok, bizim KÖŞK'ü konuşuyor.
Senaryolara taa Londra'dan ve aylar öncesinden GAZ veriyorlar.
Bakın ne diyor Financial Times; "Ağustos ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde hile girişimlerinin şimdiden başladığına yönelik kaygılar arttı."
Peh peh peh!!!
Şimdiden hile çalışmaları başlamış.
PARALELcilerde olduğu gibi onlarda da KAYGILAR doruktaymış...
İngiliz ve Yahudi AKLI beş ay öncesinden çalışmaya başladı. Adamlar "Biz kaygı duyuyoruz" diyemiyor. "KÖŞK'Ü biz kaybedeceğiz" diyemiyor.
Çamur atarak, dolmuş kaldırarak aylar öncesinden Çankaya SENDROMU'na girip planlara başladılar., Aynı İngiliz gazetesi gitmiş taa Stockholm School of Economist'ten bir adam bulmuş.
Röportaj yapıp olayı büyütmek için her teraneyi ve naneyi yemekten sakınmıyorlar.
O adamın adı da Erik Meyersson.
Erik iyi meyve veriyor baktığımızda. Diyor ki; "CHP hile yapıldığına dair kanıt bulmaya çalışıyor. Bu gibi durumlarda açık kanıtlar bile göreceli olarak önemsiz olabilir.
Ama eğer bir şeylerin yanlış gittiğini gösterirseniz bu size diğer sorunları bulmaya çalışmak için zaman kazandırır."
Evet Stockholm School of Economics'ten bile ZAMAN KAZANMA taktikleri geliyor.
İsveç'deki bir okul bile Türkiye'deki Cumhurbaşkanlığı'na kafayı takmış durumda. Okul'un tarihine bakıyorsunuz.
1903'te Knut Agathon Wallenberg tarafından yüklü PARA konarak kurulmuş.
Ve Wallenberg ailesi babadan oğla BANKER...
Eğer Türkiye'ye saldıranların ve planlarla, tezgahlarla gelenlerin peşine düşüp iz sürerseniz karşınıza hep PARA çıkıyor.
BANKALAR çıkıyor, BANKERLER çıkıyor. Ve BANKERLERİN, Para İMPARADORLARININ sahibi olduğu The Economist diyor ki; "Abdullah Gül, KÖŞK'ün en güçlü adayı...
HER KOŞULDA 30 Mart'taki seçimler de gösterdi ki, Erdoğan hala Türkiye'nin en baskın siyasi figürü..."
Her türlü saldırıyı yaptılar, HER KOŞULU kullandılar ama deviremediler.
Adamlar "Deviremedik" diyor.
Ve tutuşuyorlar, Köşk'teki favorilerini bile ilan ediyorlar. Türkiye'yi kaybetme korkusu KABUSLARI oldu.
Her türlü YENİ KOŞULU öne sürecekler.
Bu nedenle Kemal Bey'e atılan haysiyetsiz yumruğu "HER KOŞUL" sağlayıcılarının bir provakasyonu olarak görüyorum.
Adamlar KÖŞKÜ istiyor ve "KOŞUL" sopası gösteriyor.
Mesaj açık; "Ülkeyi karıştırma KOŞULU önümüzde" diyorlar.
Önemli olan bizim ne yapacağımız?
200 yıldır yediğimiz yediğimiz BENJAMİN
YUMRUĞU'na teslim mi olacağız?
