Tarihi 12 Şubat 2011

Aşırı hormon üretimi

Türkiye'de her yıl 7 bin çocuk cinsel tacize uğruyor. Kimi ortaya çıkıyor, kimi de yapanın yanına kar kalıyor.
Çocuklara hatta bebelere bile tacizde bulunan sapkınlar dolaşıyor aramızda.
Bazı milletvekilleri bu tiplerin çocuklarımıza vereceği zararı önlemek için kafa patlatıyor.
Fazla hormon üretimi yapan sapkınlara tedavi yolunu seçiyorlar.
Böyle bir tasarı hazırlanıyor. "Hormon üretimi ilaçla düşürülecek" diye…
Yani ortada "Hadım etme" diye bir olay yok.
Hadım hormon üretimini kökten götürmek zira…
Ancak biri ortaya attı "Hadım" diye…
Ortalık ayağa kalktı. "İnsan hakları" davasına dönüştürenler oldu.
Önceki akşam M.Ali Birand da bu tasarının hazırlanmasında çalışan milletvekillerimizden birini ağırladı. "Hadım yasası" diye başlık atıldı konuşma anında.
Milletvekilimiz "Yahu hadım değil hormon üretimini ilaçla düşürme yolu" diye kendini yırtıyordu.
Birand da "Hah anladık. Bunu baştan niye söylemediniz?" diye ekliyordu…
Amaa hala "Hadım yasası" başlığı ekrandan gözümüze sokuluyordu.
Rejideki yöneticiler "Hadım" başlığını bir türlü hadım edip ekrandan kaldırmıyordu. "Kaldırmazlar tabii" diye düşündüm.
Güzel ve seksi laftı "Hadım"…
Seyirciyi çekerdi.
Nitekim tüm gazeteler de aynı başlığı koydu.
Habercilik hormonları Türkiye'de fazlasıyla üretimde…
Bazen durum öyle bir hal alıyor ki, bu haber ve reyting-tiraj hormonu raydan çıkarıyor birilerini…
"Hadım mı değil mi?" diye tasarıyı hazırlayanlara sorsalar gerçeği öğrenecekler.
Bunun bir hadım olmadığını…
Başlığı atıp, olayı gündem yaptıktan sonra soruyorlar.
Gerçeği öğrenince de "Haa yahu niye baştan söylemediniz" diye suçluyorlar.
Al makası eline git bu habercilik anlayışını hadım et. Adamı delirtecek bir gazetecilik çağındayız.
Biliyorsunuz memlekette hormonlu gıdadan geçilmiyor.
Acaba bunları yediğimiz için mi böyle oluyoruz. O kadar çok hormanal sapkınlıklarımız var ki…
Mesela darbe hormonu üretiminde dünyada zirvelerdeyiz.
Memlekette sandık, seçmen, referandum, halk korkusu hormonu üreten vücutlar var.
Halka "Aptal, çoban, bidon vs" dedirtecek noktaya getiriyor insanı…
"Halka yallah" hormonları üretiyorlar durmaksızın… Bu aşırı üretilen hormonları "Hadım edecek" demiyorum dikkat buyurunuz… "Tedavi edecek ilaç var mı acaba?" diye merak ediyorum. Başka tedavi edilmesi gereken hormon bozuklukları da var.
Mesela Hüsnü Mübarek…
30 yıldır vücudu aşırı iktidar hormonu salgılıyor.
Bunun gerçek adı ise koltuk hormonu..
Millet sokağa dökülmüş "Yallah" diyordu…
"Bırakacağım, bırakıyorum, bıraktım amaa yine de bırakamadım" diyor, vücudunun salgıladığı fazla koltuk hormonlarına yenik düşüyordu.
İlaçla tedaviye ihtiyacı vardı.
Ancak ilacı kabul etmiyordu.
İstifa etti dün akşam.
Yoksa Tahrir Meydanı'ndaki halk onu "Hadım" edecekti…