Diyanet'e göre ezan bitmeden namaz kılınabilir mi? Ezan okunurken namaz kılınır mı?

Ezan okunurken namaz kılınıp kılınmadığı pek çok birey doğrultusundan araştırılan konular arasındadaır. Çeşitli nedenlerle ezan okunurken namaz kılmak mecburiyetinde kalan vatandaşlar, bu durumun doğru olup olmadığını kavramak amacıyla arama motorları üzerinden ezan okunurken namaz kılınır mı sorusuna cevap arıyor. Peki, Ezan okunurken namaz kılınır mı? Diyanet'e göre ezan bitmeden namaz kılınabilir mi?

Giriş Tarihi 04 Şubat 2022, 16:18 Güncelleme 05 Şubat 2022, 11:02
Diyanet’e göre ezan bitmeden namaz kılınabilir mi? Ezan okunurken namaz kılınır mı?

İÇİNDEKİLER

İnsanları namaza çağırmayı sembolize eden ezan, Müslümanların ibadet ve kültür medeniyet hayatında önemli bir yeri vardır. Bilindiği üzere İslam âlemi için farz olarak buyurulan beş vakit namaz vardır. Sabah, öğle, ikindi, akşam ve yatsı namazı ister evde ister camide kılınabilmektedir. Bu kapsamda namazla ilgili bazı sorular merak ediliyor. Peki, ezan okunurken namaz kılınır mı? Diyanet'e göre ezan bitmeden namaz kılınabilir mi? İşte detaylar!

EZAN OKUNURKEN NAMAZ KILINIR MI?

İslam âlemi için farz olarak buyurulan beş vakit namaz vardır. Bunların yanı sıra Cuma namazı da farz olarak kabul edilir. Sabah, öğle, ikindi, akşam ve yatsı namazı ister evde ister camide kılınabilmektedir. Namazını evde eda edenler ezanın okunmasıyla birlikte namaz için hazır olurken, ezan okunurken namaz kılınır mı sorusunu da mutlaka düşünmektedir.

Ezanı dinleyip ezan bittikten sonra namaz kılmak en güzeli ve doğru olanıdır. Ancak ezan okunduğu an vakit girmiş sayılır ve kılınan namaz kabul olunur. Vakit girdikten sonra ezan okunmadan ya da ezan okunurken kılınan namaz geçerlidir.

EZAN NEDİR?

Ezan, sözlükte "bildirmek, duyurmak, çağrıda bulunmak, ilân etmek" mânasında bir masdar olup terim olarak farz namazların vaktinin geldiğini, nasla belirlenen sözlerle ve özel şekilde müminlere duyurmayı ifade eder. Aynı kökten gelen müezzin "ezan okuyan kimse", mi'zene de "ezan okunan yer" (minare) demektir. Ezan kelimesi Kur'ân-ı Kerîm'de bir yerde "bildiri, ilâm" mânasında geçerken (et-Tevbe 9/3) terim anlamında ezana nidâ kökünün türevleriyle iki âyette (el-Mâide 5/58; el-Cum'a 62/9) işaret edilmiştir.

EZAN İLK NE ZAMAN OKUNMAYA BAŞLANDI?

Müslümanlığın ilk zamanlarında bugün bildiğimiz şekilde ezan okunmuyordu. Namaz, Mekke döneminde farz kılındığı halde, Hz. Peygamber'in Medine'ye gelişine kadar namaz vakitlerini bildirmek için bir yol düşünülmemiş ve belki de cemaatle kılınmadığı için buna ihtiyaç duyulmamıştı. Medine'ye gelindiğinde bir süre sokaklarda "es-salâh es-salâh" (namaza, namaza) veya "essalâtü câmia" (namaz insanları toplayıcı ve bir araya getiricidir veya namaz birçok güzellikleri ve şükür çeşitlerini kendisinde toplar) diye bağırılmışsa da bu yeterli olmamıştı. Hicretin ilk yılında Medine'de Mescid-i Nebî'nin inşası tamamlanıp müslümanlar düzenli bir şekilde toplanıp cemaatle namaz kılmaya başlayınca, Peygamberimiz namaz vakitlerinin girdiğini ve topluca namaz kılınacağını duyurmak için ne yapılabileceğini arkadaşlarıyla görüşmeye başladı. Sonunda birkaç sahâbînin aynı şekilde rüya görmeleri üzerine bugünkü bilinen şekliyle ezan ilk defa olarak Hz. Bilâl tarafından sabah namazında, Neccâroğulları'ndan bir kadına ait yüksekçe bir evin damında okunmuş ve artık Müslümanlığın bir şiârı, alâmeti haline gelmiştir. Bu bakımdan esasen müekked sünnet olmakla birlikte, bir bölgede hiç okunmamasına karşı sert yaptırımlar bulunduğu için, vâcip veya farz-ı kifâye ağırlığında olduğu kabul edilmektedir.