İstanbul'da yaşayan herkesin önünden geçtiği Şişhane'deki Frej Apartmanı, trajik öyküsüyle de 'tarihi bina' geleneğine uyuyor…
1905 yılında Selim Hanna Frej (Friege) tarafından Rum Mimar Konstandinos Kiryakidis'e yaptırılan bina, 'Art Nouveau' denilen bir tasarım örneği…
Kökeni 1150'lere giden Maruni Cemaati'nden Beyrutlu Hıristiyan Selim Hanna Freige'in babası Arap, annesi ise Amerikalıdır.
Sermayelerini de Galata'nın yarısından fazlasına sahip Glavaniler (Kallavi) ile çocuklarını evlendirerek birleştiriyorlar.
ADINI DEĞİŞTİRDİ
Dilimize yerleşen Kallavi'nin bu zengin aileden geldiği söylenmektedir.
Glavani'lerin kızıyla, Frej'lerin oğlu Hanna Bey'in evlilğinden ikisi erkek, birisi kız üç çocukları olur.
Kızlarının adı Anjel. Binanın üzerindeki çocuk figürlerinin de ailenin çocuklarını temsil ettiği rivayet edilir. Anjel Hanım, evlilik çağında yetişkin bir genç kız olduğunda; Osmanlı devleti Cumhuriyet kurulmuştur.
İstanbul sosyetesi, bu sıralarda Kurtuluş Savaşı'na bir kurmay subay olarak katılan Dukakinzade Feridun Bey'in Yunan komutan Trikopis'i Dumlupınar'da teslim almasıyla çalkalanır.
Feridun Bey ve Angel Hanım evlenir ve Angel Hanım Aysel Hanım olur. 1927'de askerlerin yabancı kadınlarla evlenmesinin yasaklanmasıyla askerlikten ayrılan Feridun Bey de Dirimtekin soyadını alır. Dirimtekin'ler her davetin aranan isimlerindendirler. Sadece Avrupa'da bulunabilen süslü şapkalar Madam Dirimtekin'in simgesi gibidir.
Feridun Bey'in 1948'de emekli olmasıyla çift, Frej Apartmanı'nı 150 bin liraya satıp Nişantaşı'na taşınır. Feridun Bey, bir süre sonra belediyenin açtığı bir çukura düşer, kalçasını kırar ve tedavi olurken kalp krizinden ölür.
DELİ RAPORU
Ardından Ayfer Hanım, garip davranışlar sergilemeye başlar. Feridun Bey'in akrabaları, Ayfer Hanım'ın deli olduğuna dair raporlar alır ve servetin yönetimini üstlenirler.
Ayfer Hanım, akıl hastanesinde bile yatar. Sonradan eşinin akrabalarıyla anlaşan Ayfer Dirimtekin, bir huzurevine yatırılır. Ancak onun sonu da eşiyle aynı trajediyle sonuçlanır... Bir kanalizasyon çukurunu görmeyen Aysel Hanım, içine düşer. Tıpkı eşi gibi tedavisi sürerken bir süre sonra hayatını kaybeder.
1983'TE EL DEĞİŞTİRDİ
1983 yılında Sarkuysan'a satılan bina, 20 yıl boyunca Sarkuysan İş Hanı olmuştur. 1987-1989 yılları arasında restorasyon geçiren binanın içinde ise ciddi değişiklikler yapılmıştır. Bakır üreticisi Sarkuysan şirketinin, merkezini Darıca'ya taşımasıyla boşalan 11 katlı ve 3 bin 850 metrekare alana sahip bina 2011'de yeniden el değiştirmiştir.
