Türkiye'den kaçırılan bin 700 yıllık ana tanrıça Kybele heykeli Türkiye'ye getirildi! Bereketin sembolü...

Bin 700 yıllık ana tanrıça Kybele heykeli evine döndü. Tarih öncesi dönemlerde inanışa göre bolluğun ve bereketin sembolü, koruyucusu olan ve bin 700 yıllık olduğu söylenilen ana tanrıça Kybele heykeli, yaklaşık 60 yıl sonra Türkiye'ye getirildi. Türk Hava Yolları (THY) tarafından ücretsiz taşınarak saat 21.00 sıralarında Atatürk Havalimanı'na ulaştı.

Giriş Tarihi 12 Aralık 2020, 23:17 Güncelleme 12 Aralık 2020, 23:31
Türkiye’den kaçırılan bin 700 yıllık ana tanrıça Kybele heykeli Türkiye’ye getirildi! Bereketin sembolü...

İÇİNDEKİLER

Türkiye'den kaçak yollarla İsrail'e götürülerek satılan bin 700 yıllık, bereketin sembolü, koruyucusu olduğuna inanılan ana tanrıça Kybele heykeli Amerika'dan Türkiye'ye getirildi.

Tarih öncesi dönemlerde inanışa göre bolluğun ve bereketin sembolü, koruyucusu olan ve bin 700 yıllık olduğu söylenilen ana tanrıça Kybele heykeli, yaklaşık 60 yıl sonra Türkiye'ye getirildi.

İSRAİL'E KAÇIRILMIŞTI
Türkiye'den kaçak yollarla İsrail'e götürülerek satılan, uzmanlarca milattan sonra 3. yüzyıla tarihlendirilen heykel, ABD'den Türk Hava Yolları (THY) tarafından ücretsiz taşınarak saat 21.00 sıralarında Atatürk Havalimanı'na getirildi.

Tarihi heykel, gümrük işlemlerinin ardından İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü yetkilileri tarafından 23.00 sıralarında teslim alındı.

"BU TOPRAKLARIN MİRASINA BİR BİR SAHİP ÇIKMAYA DEVAM EDECEĞİZ"
Kültür ve Turizm Bakanlığından yapılan açıklamada, "Doğduğu topraklara hasret 60 yılın ardından #Kybele, nihayet @TK_TR uçağı ile Türkiye'de... Bu toprakların mirasına bir bir sahip çıkmaya devam edeceğiz" ifadelerine yer verildi.

BEREKET VE BOLLUĞUN SEMBOLÜ
Prehistorik dönemlerden itibaren Akdeniz havzasında özellikle Anadolu'da bereket ve bolluğun sembolü ve koruyucusu "ana tanrıça" olarak tapınılan Kybele'nin iki yanındaki aslanlar, doğa ve hayvanlar üzerindeki hakimiyetini sembolize ediyor.

Antik dönem sosyal ve dini yaşamında kişilerin olmuş ya da olmasını diledikleri istekleriyle ilgili ya da inandıkları tanrısal varlığı onurlandırmak üzere tanrı ya da tanrıçalara adak sunarken tanrıyı onurlandırmak üzere tapınaklar ya da kutsal alanlara sunulan materyaller "adak objesi" olarak değerlendirilirdi. Kişinin sosyal ve ekonomik statüsüne göre adak objeleri, basit bir taş parçasından gösterişli bir heykele kadar farklılık gösterebiliyordu.

Sideropolisli Asklepiades'in Oniki Tanrı Ana'ya sunduğu, bir adak heykeli olarak tarihte bilinen Kybele'nin yazıt bölümünde, "Hermeios'un oğlu Sideropolis'li Asklepiades adağı Oniki Tanrı Ana'ya dikti" ifadesi yer alıyor.

Türkiye'den 1970'li yıllarda İsrail'e kaçırılan Kybele heykeli, uzmanlarca milattan sonra 3. yüzyıla tarihlendiriliyor. İncelemelerde, söz konusu heykelin tipolojik özelliği, kullanılan mermerin cinsi, işçiliği ve yazıtından edinilen bilgiler ışığında kuvvetle Anadolu kökenli olduğu anlaşılıyor.

ÖNCE İSRAİL'E ARDINDAN ABD'YE
Türkiye'den kaçak yollarla İsrail'e ulaşan Roma dönemi eseri Kybele, burada bir İsrail vatandaşı tarafından satın alındıktan sonra yurt dışına çıkarmak üzere 2016'da İsrail makamlarına başvuruda bulunan eseri elinde bulunduran kişi, heykelin Anadolu kökenli olduğunu beyan etti.

İsrail makamlarının eser fotoğraflarını Türkiye'ye iletmesiyle takibe başlayan Kültür ve Turizm Bakanlığı, eser ABD'ye ulaşmak üzereyken Anadolu kökenli olduğunu bildirdi. Ancak eser sahibinin heykeli bir müzayede evi aracılığıyla satmak istemesi üzerine Bakanlık ABD makamlarından bu satışın durdurulmasını talep etti.

Eseri elinde bulunduran kişi, bu takibin ardından kendi malı olduğunu beyan ettiği heykele iyi niyetli bir alıcı olarak sahip olduğunu belirterek ABD'de dava açtı.

Kültür ve Turizm Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve Türkiye'nin New York Başkonsolosluğu Kybele'nin iadesi konusundaki karşı iddialarını mahkemeye taşıdı.

Heykelin, 1964'te Afyonkarahisar'da yapılan bir yol çalışmasında bulunan ve ilin müzesinde sergilenen Kovalık eserlerine tipolojik benzerliğinin İstanbul Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü uzmanlarınca bilimsel raporla vurgulanması üzerine, kolluk kuvvetleri koordinasyonunda, Afyonkarahisar Müzesi Müdürlüğünce eserlerin çıktığı düşünülen bölgede 1960-1970'li yıllarda yaşayan şahısların bilgisine başvuruldu.

İfadesine başvurulan kişilerden birinin heykeli, fotoğrafını görmeden tarif ederek, kaçırılan Kybele heykelini diğer benzer heykel fotoğraflar arasından seçmesi, eserin Türkiye'de bulunduğunun destekleyici bir kanıtını oluşturdu.

İfadeler ve elde edilen belgeler sonucu, Konya'da yaşayan bir şahsın o dönem tarihi eser kaçakçılığı yaptığı belirlenirken Konya Müzesi Müdürlüğünce bulunan savcılık belgeleriyle Afyonkarahisar'da anılan bölgede kaçakçılık eylemleri ve benzer eserlerin yasa dışı edinimine ilişkin ek deliller sağlandı.

Bilimsel kanıtlar ve eserin ortaya çıkarıldığı yıllarda bölgede yaşayan görgü tanıklarının ifadeleri ile Afyonkarahisar'daki kaçakçılık olaylarına ilişkin belgeler Kybele heykelinin Türkiye'ye ait olduğunu doğruladı.

Türkiye'nin hızlı ve titiz takibi sonucu, ABD'de dava görülmeye başlamadan eser sahibi Kyble heykelini uzlaşmacı bir tavır göstererek Türkiye'ye iade etmeyi kabul etti.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN