Sevgililer Günü yalnızlık sözleri 2020! 14 Şubat'ta sevgilisi olmayanlar için en duygusal yalnızlık mesajları

Bugün 14 Şubat Sevgililer Günü... Bu yıl cuma gününe denk gelen Sevgililer Günü'nde en çok aranılanlar arasında "yalnızlık sözleri" dikkat çekiyor. Sevgilisi olmayanlar, sosyal medya hesaplarından paylaşabilecekleri en duygusal yalnızlık sözlerini araştırmaya başladılar. İşte 14 Şubat Sevgililer Günü'nde paylaşılabilecek en duygusal yalnızlık sözleri...

Giriş Tarihi 14 Şubat 2020, 10:26 Güncelleme 14 Şubat 2020, 10:54
Sevgililer Günü yalnızlık sözleri 2020! 14 Şubat’ta sevgilisi olmayanlar için en duygusal yalnızlık mesajları

İÇİNDEKİLER

Sevgililer Günü yalnızlık sözleri, günün en çok dikkat çekenleri arasında bulunuyor. Sevgilisi olanlar bu özel günü hediyeler ya da etkinliklerle kutluyorlar. Sevgilisi olmayan bireyler ise yalnızlığını dile getirmek için internet üzerinden duygusal yalnızlık sözlerini araştırıyorlar. Yalnızlar için önereceğimiz, 14 Şubat Sevgililer Günü yalnızlık sözlerini haberimizde derledik. İşte en duygusal yalnızlık mesajları...

SEVGİLİLER GÜNÜ EN DUYGUSAL YALNIZLIK SÖZLERİ

O kadar yalnızım ki sıradaki şarkı bir sonraki şarkıya gelsin.

Bir gece kapını çalarsa yalnızlık, açma bırak dışarıda kalsın, hayat ne kadar zor ve acımasız olsa da hayatı öyle mutlu yaşa ki kapıdaki yalnızlık yalnızlığından utansın.

Ellerimi her uzatışımda boşlukta kalıyor, her gün kurduğum düşler hep boşa çıkıyor, ne olduğunu bilmiyorum ama, birileri düşlerimde hıçkırarak ağlıyor.

Aklımdaydın gün geceye devrildiğinde, gece uzundu, yağmurluydu, hava soğuk sen uzaktın! Oysa bir sen vardın içimi ısıtacak.

Benim yalnızlığım seni getirmeli gecelerde ılık bir yaz gecesi katran karası yüzün kah yaşanmışlığa, kah yaşanacaklara bir küfür savurmalı kafa tutmalı dalga dalga vurmalı gerçekler yüzüne dönüp ardına bakmalı korkmamalısın bir kez daha, bir kez daha demelisin.

Sen benim hayatımda olduğun sürece, ne sen kimseye rakip ne de kimse sana rakipti çünkü sen benim için daima tektin.

Gökyüzündeki bütün yıldızları toplasan bir tek sen etmez fakat bir tek sen hepsine bedelsin.

Bir çiçeğin açmak için sebepler bulduğu gibi yasama dair sebepler bulmak için yaşıyorum. Eğer bir gün gelirde yasamak için bir sebep bulamazsam ölmek için bir sebep bulmuşum demektir.

Gönül isterdi ki çağrılarımıza çağrı atılsın. Gönül isterdi ki sevdiğimiz arasın!

Bana geri ver ıslanmamış gülen gözlerimi… Bana geri ver kararmamış güzel günlerimi bana geri ver tükenmemiş büyük sevgileri bana geri ver hepsini geri ver!

Alışamadım sensizliğe, alışamadım senin çekip gitmelerine ve maalesef alışamadım gülmeye özür dilerim hayat yine yalnızım…

Kendimize uzak bir rüzgarız biz, üzerine kus konmayan ağaçlar gibi durduğumuz yerde olur gideriz. Bir başka alemde kendimiz olmadan eseriz.

Yağmur altı gecelerim ve sonra sabah uyanırım başımda ağır bi ağrı. Ruhum kimi yendi yada kime yenik tek başıma kaldığımda basım öne eğik.

Yalnızlık, adını bile bilmediğim bir yabancıydı; bugünlerde ise onunla beraber uyanıyoruz.

Yalnızlığım kendime güzelim senin aşkınla hitap düşmüş bedenim, geleceğe umutsuz bakıyor gülüm...

Hep korkarız yalnızlıktan ama bil ki yalnızsan; yalancı arkadaşların, ikiyüzlü dostların ve çekip gidecek bir sevgilin olmaz.

Sonunda yalnız kalacağımı bilseydim seni değil, hayallerle yaşamayı tercih ederdim.

Nefesler her an yalnız, kırılgan kime söylesem? kime sarılsam? kim günahkar, ne fark eder, neden bunlar, uzakta insanlar, kimse durmaz, kimse beklemez.

Yanlızlıktan kaleleri yıkılmış mahsumiyetin sığındığı son yerdi gözlerin.

Bir gece kapını çalarsa yalnızlık, açma bırak dışarıda kalsın, hayat ne kadar zor ve acımasız olsa da hayatı öyle mutlu yaşa ki, kapıdaki yalnızlık yalnızlığından utansın…

Yalnızlık meşakkatli iş. Kendi kendine konuşmak neyse de, cevap vermek bir hayli zor oluyor.

Yokluğun sırtıma saplandı bir bıçak gibi akıtır tasa, toprağa kanımı dünya seninle aydınlık ve güzeldi simdi bin güneş doğsa götürmez karanlığımı.

Geceleri başlar sözlerim sabaha kadar yalnızlığım beni derinden yaralar sitemim sana değil sevgilim sitemim hayata!

Gözlerim nasır tutmuş olsa da, yaklaş korkma aşkımdan, elimdeki sigaranın kokusu yalnızlığımdır. Gördüklerimse elimde kalemde, yalnızlığın şarkısını okuyacağım sana. Sayfalar dolusu acılar yazsa da.

Yalnızlık ne mavi derinlikleri olan denizlerde nede sıcak çöllerde olmaktır, yalnızlık bu şehirde sana ulaşamamaktır unuttun diye.

Kalbim ağrıyor seni andıkça, gözlerime vuruyor kalbimin ağrısı ağlıyorum ve ağladıkça sana lanet ediyorum.

Her aya baktığında beni hatırla, yıldızlar gözlerine takılırsa gözlerine baktığımı sakin unutma, avuçlarına bir yaprak düşerse sakın bırakma akşam olup gün battığında ışıklar yanıp, ay çıktığında gözlerine uyku dolup taştığında benim de seni sevdiğimi ve özlediğimi sakın unutma...

Benim yalnızlığım seni getirmeli gecelerde ılık bir yaz gecesi katran karası yüzün kah yaşanmışlığa, kah yaşanacaklara bir küfür savurmalı kafa tutmalı dalga dalga vurmalı gerçekler yüzüne dönüp ardına bakmalı korkmamalısın bir kez daha, bir kez daha demelisin.

Beni en iyi başımı koyduğum yastığım anlıyor şimdi çünkü o biliyor sensizliği ve hasretini, en çok da o anlıyor beni. Her gece kızıyor bana sensiz olduğuma, pişmanlığımı biliyor, anlıyor ama o da çaresiz sensiz ben gibi...

Bir yerlere varmadan, nasıl böyle hiç durmadan akıp gidiyor günler. Yaşam diye verdiğin bu mu söyle. O mu sırtıma sapladığın hançer!