GÜVENLİK KAMERALARINDAN TESPİT EDİLDİLER
Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri cinayeti işleyen iki kişiyi çevredeki işyerlerinin güvenlik kameralarından tespit etti. Emra Yaşar Fatih'te, Emrah Kurdal ise Beyoğlu'nda yakalandı. Her ikisinin de gasp, hırsızlık, yaralama suçlarından poliste kayıtları ortaya çıkarken, Emra Yaşar'ın 10 yıllık hapis cezasını çektiği Kırklareli Cezaevi'nden izinli olarak çıktığı tespit edildi. Emra Yaşar polisteki ilk ifadesinde, "Cezaevinden izinli olarak çıkmıştım. Arkadaşım Emrah Kurdal ile Taksim'e bir bara eğlenmeye gittik. Paramız bitmişti. Durakta gençleri gördük. Bize 2 bira almalarını istedik. 'Biz niye bira alalım' dediler. Bunun üzerine 'o zaman para verin biz kendimiz alalım' dedik. Buna da karşı çıkınca aramızda tartışma çıktı. Tartışma sırasında bıçağımı çıkartarak salladım" dedi. Elinde kırık bira şisesiyle saldılan Emrah Kurdal ise olay sırasında çok sarhoş olduklarını söyledi.
OĞLUM NEDEN BURADASIN?
Hayatını kaybeden Halit Ayar ise dün Emirgan Mezarlığı'nda toprağa verildi. Halit Ayar için Emirgan Camii'nde düzenlenen cenaze törenine üniversiteden arkadaşları ve hocalarının yanı sıra Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç de törene katıldı. Halit Ayar'ın annesi Hanife Ayar (46) oğlunun tabutuna sarılarak "Oğlum sana ne oldu böyle. Neden buradasın. Seni kim öldürdü. O öldürenleri bana getirin. Onları istiyorum. Evladımı benden aldınız" diye ağladı. Hanife Ayar daha sonra küçük oğlu Kerem (10) ve kızı Melike'ye (21) sarılarak gözyaşı döktü. Emekli polis baba Mehmet Ayar ise taziyeleri kabul etti. Mehmet Ayar "Oğlumun katilleri yakalansa da yüreğimdeki ateş sönmez. Acım çok büyük. Oğlumun geleceğini çaldılar" dedi. Yaklaşık 40 yıldır Emirgan'da bakkal dükkanı işleten dede İsmail Yüksel ise ayakta durmakta güçlük çekti. Torununun tabutu başında gözyaşı döken dede Yüksel'i mahalleli teselli etti. Saldırı olayında bıçak darbeleri ile yaralanan Sinan Nalçacı da tekerlekli sandalye ile camiye geldi. Tabutun yanına kadar giden Nalçacı burada bir süre gözyaşı döktü. Nalçacı olay anına ilişkin açıklama yapmaktan kaçındı.
HEDEFLERİ ÇOK BÜYÜKTÜ
Arkadaşları Halit Ayar'ı son yolculuğunda yalnız bırakmadı. Halit Ayar'ın yüzme kursundan arkadaşı İrem Damar "Çok güzel bir insandı. Saldırganın en ağır cezayı almasını istiyoruz. Bu ilk değil, son da olmayacak. Halit çok iyi bir yüzücüydü. Dereceleri vardı" dedi. Halit Ayar'ın üniversiten arkadaşı Mert Durmuş ise "Okulun en başarılı öğrencilerinden biriydi. Bu yıl mezun oldu ama hedefleri çok büyüktü. Elektrik mühendisliği üzerine yurtdışında yüksek lisans yapmak istiyordu. Bugün dil sınavları vardı. Almanya'ya gidecekti. Orada eğitimini tamamlayacaktı. Aynı zamanda çok güzel projeleri ve çizimleri vardı. Ama bütün hayalleri yok oldu. Bunu yapanlar en ağır şekilde cezalandırılmalıdırlar" dedi.
İTÜ
İstanbul Teknik Üniversitesi, ya da kısaca İTÜ, İstanbul, Türkiye'de yer alan bir devlet üniversitesi. 1773'te Mühendishane-i Bahrî-i Hümâyûn adıyla kuruldu.
İTÜ, Osmanlı döneminde batılı anlamda bir mühendislik eğitimi vermek için açıldı. Osmanlı'nın batı referanslı ilk eğitim kurumlarından biri olup Dünya'nın en eski teknik üniversitelerinden biridir. Zamanla padişahların ve cumhuriyet döneminde de yöneticilerin desteğiyle büyüyüp gelişen okul bugün merkezi İstanbul'un iş merkezi Maslak'ta bulunan 4'ü Avrupa, 1'i Anadolu yakasında toplam 5 yerleşkeye yayılmıştır. Maçka, Taşkışla ve Gümüşsuyu yerleşkelerinde Osmanlı döneminden kalan binalarda hâlâ eğitim yapılmaktadır. İTÜ mezunları cumhuriyetin ilk yıllarında Türkiye'nin büyümesinde ve gelişmesinde büyük rol oynamışlar, Türkiye'de pek çok ilke ve pek çok mühendislik eserinin altına imzalarını atmışlardır