BELİRTİLERİ NELERDİR?
İyi ya da kötü huylu tümörler, belli bir boyuta ulaştığında kafa içinde baskıyı artırıyor. Beyin dokusuna zarar verebiliyor. Bu durumda kişide, baş ağrısı, baş dönmesi, hareket ve mimiklerde yavaşlama, bulantı, epilepsi nöbetleri, kişilik bozuklukları yazı yazma ve hesap yapma gibi yeteneklerin kaybolmasına neden oluyor. Bu belirtilerin biri bile fark edildiğinde mutlaka doktora muayene olmak gerekiyor.
NASIL OLUŞUR?
Beyin tümörleri, beynin kendi hücrelerinden gelişebildiği gibi, başka bir bölgeden de beyne sıçrayabiliyor. Toplumda 100 binde 3-5 kişi arasında görülen bu hastalık, kadınlara göre erkeklerde daha çok ortaya çıkıyor. Yaşa göre de farklılık gösteriyor. Örneğin, kötü huylu tümörler, daha çok çocuklarda ve 60 yaş üzerinde görülüyor. İyi huylu beyin tümörü ise geri kalan yaş aralıklarında daha sık karşılaşılıyor.
KAÇ ÇEŞİDİ VARDIR?
Beynin kendi hücrelerinden oluşan birincil beyin tümörleri iyi huylu ya da kötü huylu olabiliyor. İkincil beyin tümörleri ise vücudun başka bir noktasında beliren kanserli hücrelerin beyne sıçramasıyla oluşuyor. İyi huylu beyin tümörleri yavaş üreme hızına sahip oluyor. Ancak bu tümörlerin zamanla kanserli hücrelere dönüşebileceğini unutmamak gerekiyor. Kötü huylu tümörler ise daha hızlı büyüyüp yayılıyor. Beyin dokusuna zarar veriyor. Ameliyatın ardından yeniden büyümeleri söz konusu olabiliyor.
TEDAVİ YÖNTEMLERİ NEDİR?
Beyin tümörü tedavisi, kişiye özel uygulanıyor. Tedavide, hastanın yaşam kalitesini bozmamak ve ömrünü uzatmak hedefleniyor. Ameliyatta tümörün tip, yerleşim yeri, hastanın yaşı ve hastada operasyon kararını etkileyebilecek ek problemlere dikkat ediliyor.
KİMLER RİSK ALTINDA
Her hastalıkta olduğu gibi beyin tümörlerinde de genetik faktörler dikkat çekiyor. Aile geçmişinde beyin tümörü vakası olan kişilerde risk artıyor. Yaşla birlikte de tümör riski de artış gösteriyor. Cep telefonu ve mikrodalga fırınlar, elektromanyetik alanlar gibi sürekli radyasyona maruz kalmak da beyin tümörünü tetikliyor.
NELER KİMLER RİSK ALTINDA YEMELİ?
Beyin tümörü gibi ciddi bir hastalıkla mücadele için güçlü bir vücut yapısı ve bağışıklık sistemine sahip olmak gerekiyor. Doktor kontrolünde uygulanan tedavinin yanında, beslenme alışkanlıkları da bu süreçte hastanın yardımına koşuyor. Bu besinler, tümörü kesin olarak iyileştirmemekle birlikte, hastalığın tedavisine destek oluyor.