Ne kadar erken cinsel hayata başlanır ve ne kadar doğum yapılırsa rahim ağzı kanseri riskinde o kadar artış söz konusudur. Rahmin tepe kısmının kanseri ise genellikle ileri yaşlarda ve menopoz sonrası görülür. Hiç çocuk doğurmamış ve genellikle şişman, şeker hastalığı olan, yüksek tansiyonu olan olgularda daha sıklıkla görülmektedir.
Rahim ağzı kanserinin erken tanısı artık günümüzde pap smear denilen teknikle yapılmaktadır. Pap smear rahim ağzından ufak bir plastik süpürge yardımı ile birtakım hücrelerin alınması ve bir cama yayılarak bakılmasıdır. Bu testi hiç olmazsa yılda bir yaptıran kadınlarda rahim ağzı kanseri çok erkenden anlaşılarak basit yakma, dondurma veya rahim ağzının bir kısmını alma tedavileri ile ortadan rahatlıkla kaldırılabilir. Pap smear testini muntazam yaptıran kadınlarda rahim ağzı kanserinden dolayı ölüm pek de mümkün değildir.
Rahim ağzı kanseri yukarıda belirtildiği gibi zaten pap smear yardımı ile kanser olmadan önce yakalanabilir ve kişi bundan tamamen kurtulabilir. Rahim ağzı kanserinin erken devrede yakalanması durumunda yine yapılan ameliyatlar ve ışın tedavileri ile yaşama oranı çok yüksektir. İleri durumlarda ise öldürücü olabilir.
Örneğin BRCA-1 ve BRCA-2 genlerine sahip kadınların meme kanserine yakalanma riski daha yüksektir. Bu nedenle kanda bu genlere bakarak meme kanseri riski hakkında bilgi sahibi olunabilir. Bu kadınların aile hikayeleri de varsa menopozdan sonra yumurtalıkların laparaskopi ile alınması önerilebilir.
YARIN: HPV VİRÜSÜ NEDİR?
BURÇİN GÖKTAN