'Destan'ın sekizinci bölümünde; Alpagu Han'ın tahttan çekilmesi üzerine Gök Hanlığı'nda tüm dengeler alt üst olurken, fırsatı kaçırmayan Balamir askerleri ile birlikte saraya baskın yaptı.
Kan dökülmesini istemeyen Gök Hanlığı komutanları Balamir'in askerlerine engel olamazken, sarayın kapısını kırıp içeri giren Balamir ve beraberindekiler doğruca taht odasına gitti.
Gök Hanlığı'nın tahtının boş kalamayacağını söyleyen Balamir, tam o sırada oğulları Kaya ve Temur teginlerle birlikte gelen Ulu Ece'nin itirazına rağmen tahta oturdu!
Kaya her ne kadar babası Alpagu Han'ın kendisini naib ilan ettiğini söylese de Balamir "Alpagu Han tahttan çekilmiştir! Sarayı yurdu terk etmiştir! Kurultay yeni kağanı seçene kadar benim kağan naibi olmamı ister! Bu böyle biline!" tahtı bırakmayacağını ilan etti.
EŞİ TILSIM'IN MEZARI BAŞINDA BÖYLE İSYAN ETTİ
Yarası nedeniyle tahtta çekilen ve Akkız ile Batuga'nın desteği ile saraydan gizlice ayrılan Alpagu Han, Kün Ata'nın şifalı elleri sayesinde hayata tutundu.
Kün Ata ve Akkız'ın kurduğu kampta tedavisi süren Alpagu Han, çadırından çıktığında nerede olduğunu fark etti ve sinirle Akkız'a sordu "Beni özellikle mi buraya getirdiniz?" Tılsım Hatun'un mezarını gören Alpagu'nun bu tepkisine Akkız şöyle cevap verdi: "Biz değil ama... Belki Gök Tengri yaranıza şifa olan çiçekleri özellikle buraya ekmiştir!"
Alpagu Han gücünü toparlayıp Tılsım'ın kurganına doğru gitti. Mezarın başında öfkeyle haykıran Alpagu "Tılsım! Mutlu musun? İhanet edebileceğin bir tahtım yok! Seni yüreğinden bıçaklayacak kolum yok! Oğlumun boynuna yay kirişi dolayacak kudretim yok! Ben kutlu değilmişim gayrı... Mutlu musun?... Oldu mu istediğin?"
Bu sahneyi uzaktan izleyen Akkız "Gök Tengri yerde ettiğini yerde ödetmeden kimseyi göğe almazmış" dedi. Batuga ise babasının bu haline "Belki Tengri bu yüzden senin okunla ölmesine izin vermedi. Ödesin diye. Ama babamın yazgısını geçmişinin yazmasına izin veremeyiz. Çünkü onun yazgısı yurdun da yazgısı. Kolunu da tahtını da geri almalı" yorumunu yaptı.
Yapım ve proje tasarımı Mehmet Bozdağ'a ait; yönetmenliğini Metin Günay'ın yaptığı, senaryosunu Ayşe Ferda Eryılmaz ve Nehir Erdem'in kaleme aldığı 'Destan'ın başrollerini Ebru Şahin, Edip Tepeli ve Selim Bayraktar üstleniyor.
