Şeyh Edebali'nin Osman Bey'e "Ey Oğul" nasihati! İşte Şeyh Edebali'nin hayatı hakkında bilgiler

Osman Gazi, dünyanın en büyük devletlerinden birisi olan Osmanlı Devleti'nin kurucusudur. ATV ekranlarında yayınlanan Kuruluş Osman dizisinde Osman Bey'in hayatı ve Osmanlı Devleti'nin kuruluşu anlatılıyor. Dizide Şeyh Edebali geçen haftadan itibaren çok konuşulan tarihi karakterler arasında yer alıyor. İşte Şeyh Edebali'nin Osman Bey'e "Ey Oğul" nasihati ve Şeyh Edebali'nin hayatı hakkında bilgiler...

Giriş Tarihi 04 Aralık 2019, 19:14 Güncelleme 04 Aralık 2019, 19:14
Şeyh Edebali’nin Osman Bey’e Ey Oğul nasihati! İşte Şeyh Edebali’nin hayatı hakkında bilgiler

İÇİNDEKİLER

Kuruluş Osman dizisi kısa sürede milyonlarca izleyici tarafından merakla takip edilen yapımlardan birisi oldu. Dizide geçen haftadan itibaren çok konuşulan tarihi karakterlerden birisi de Şeyh Edebali oldu. Osman Bey ve Şeyh Edebali'nin konuşması geçen haftaya damgasını vururken izleyiciler Şeyh Edebali'nin Osman Bey'e nasihati hakkında araştırma yapıyor.

ŞEYH EDEBALİ'DEN OSMAN BEY'E NASİHAT!

"Ey Oğul!

Beysin! Bundan sonra öfke bize; uysallık sana... Güceniklik bize; gönül almak sana... Suçlamak bize; katlanmak sana... Âcizlik bize, yanılgı bize; hoş görmek sana... Geçimsizlikler, çatışmalar, uyumsuzluklar, anlaşmazlıklar bize; adâlet sana... Kötü göz, şom ağız, haksız yorum bize; bağışlama sana..."

"Ey Oğul!

Bundan sonra bölmek bize; bütünlemek sana… Üşengeçlik bize; uyarmak, gayretlendirmek, şekillendirmek sana..."

"Ey Oğul!

Yükün ağır, işin çetin, gücün kıla bağlı… Allâh Teâlâ yardımcın olsun. Beyliğini mübârek kılsın. Hak yoluna yararlı etsin. Işığını parıldatsın. Uzaklara iletsin. Sana yükünü taşıyacak güç, ayağını sürçtürmeyecek akıl ve kalb versin."

"Oğul!

Güçlü, kuvvetli, akıllı ve kelâmlısın… Ama bunları nerede ve nasıl kullanacağını bilmezsen, sabah rüzgârlarında savrulur gidersin… Öfken ve nefsin bir olup aklını mağlûb eder. Bunun için dâimâ sabırlı, sebâtkâr ve irâdene sahip olasın!.."

"Sabır çok önemlidir. Bir bey sabretmesini bilmelidir. Vaktinden önce çiçek açmaz. Ham armut yenmez; yense bile bağrında kalır. Bilgisiz kılıç da tıpkı ham armut gibidir."

"Milletin, kendi irfânı içinde yaşasın. Ona sırt çevirme. Her zaman duy varlığını. Toplumu yöneten de, diri tutan da bu irfândır."

"Oğul!

İnsanlar vardır, şafak vaktinde doğar, akşam ezânında ölürler."

"Dünya, senin gözlerinin gördüğü gibi büyük değildir. Bütün fethedilmemiş gizlilikler, bilinmeyenler, ancak senin fazîlet ve adâletinle gün ışığına çıkacaktır."

"Ananı ve atanı say! Bil ki bereket, büyüklerle beraberdir."

"Bu dünyada inancını kaybedersen, yeşilken çorak olur, çöllere dönersin."

"Açık sözlü ol! Her sözü üstüne alma! (Gizlenmesi daha faydalı, hattâ elzem olan hususları) gördün, söyleme; bildin, deme! Sevildiğin yere (bıktıracak kadar) sık gidip gelme; muhabbet ve itibârın zedelenir..."

"Şu üç kişiye; yâni câhiller arasındaki âlime, zenginken fakir düşene ve hatırlı iken itibârını kaybedene acı!.."

"Unutma ki, yüksekte yer tutanlar, aşağıdakiler kadar emniyette değildir."

"Haklı olduğun mücâdeleden korkma! Bilesin ki, atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli (korkusuz, pervâsız, kahraman, gözüpek) derler."

"En büyük zafer nefsini tanımaktır. Düşman, insanın kendisidir. Dost ise, nefsi tanıyanın kendisidir."

"İnsan bir kere oturdu mu, yerinden kolay kolay kalkamaz. Kişi kıpırdamayınca uyuşur. Uyuşunca lâflamaya başlar, lâf dedikoduya dönüşür. Dedikodu başlayınca da gayri iflâh etmez. Dost, düşman olur; düşman, canavar kesilir..."

"Kişinin gücü, günün birinde tükenir, ama bilgi yaşar. Bilginin ışığı, kapalı gözlerden bile içeri sızar, aydınlığa kavuşturur."

"Hayvan ölür, semeri kalır; insan ölür eseri kalır. Gidenin değil, bırakmayanın ardından ağlamalı... Bırakanın da bıraktığı yerden devam etmeli."

"Durmaya, dinlenmeye hakkımız yok. Çünkü, zaman yok, süre az!.."

"Sevgi dâvânın esâsı olmalıdır. Sevmek ise, sessizliktedir. Bağırarak sevilmez. Görünerek de sevilmez!.."

"Geçmişini bilmeyen, geleceğini de bilemez. Osman! Geçmişini iyi bil ki, geleceğe sağlam basasın. Nereden geldiğini unutma ki, nereye gideceğini unutmayasın..."

ŞEYH EDEBALİ KİMDİR?

Şeyh Edebali, 1206 yılında doğmuş İslam ilahiyatçısı, din bilgini, Ahi şeyhi, Osman Gazi'nin kayınbabası ve hocasıdır. Osmanlı Devleti'nin kuruluş zamanlarını yaşamış olan Şeyh Edebali, Osmanlı Devleti'nin manevi kurucusu ve fikir babası olarak kabul edilmektedir.

Tefsir, hadis ve İslam hukuku konularında uzmanlaşan Edebali, Mevlana Celaleddin-i Rumi ve Hacı Bektaş-ı Veli gibi dönemin büyükleri ile aynı zamanda yaşamıştır ve onlarla pek çok kez sohbet etme şansı bulmuştur. Bilecik'te bir dergah yaptırmış olan Şeyh Edebali, öğrenci yetiştirmekle ve halkı aydınlatmakla uğraşmıştır.

Türbede Şeyh Edebali ile birlikte, şeyhin neslinden altı büyük ve dört küçük sanduka vardır. Sanduka odasının haricinde iki oda daha bulunmaktadır. Türbe ve dergâh, Sultan II. Abdülhamid döneminde ve son olarak da 2012 yılında tadilat görmüştür.

Türbenin hemen yanında aynı tarihlerde inşa edildiği tahmin edilen, Osman Gazi'nin eşi Bala Hatun ve annesinin sandukalarının bulunduğu bir türbe daha bulunmaktadır.