Fethiyespor başkanı İsmail Öztürk'ün futbolcu Halil İbrahim Pekşen'i dövdürdüğü iddia edildi

TFF 3'üncü Lig ekiplerinden Fethiyespor'da sağ kanat oyuncusu Halil İbrahim Pekşen, Kulüp Başkanı İsmail Öztürk'ün koruması tarafından dövüldüğünü ve alacaklarından feragat ettiği kağıdın ise kendisine zorla imzalatıldığını açıkladı.

Giriş Tarihi 20 Temmuz 2019, 17:42 Güncelleme 20 Temmuz 2019, 17:42
Fethiyespor başkanı İsmail Öztürk’ün futbolcu Halil İbrahim Pekşen’i dövdürdüğü iddia edildi

İÇİNDEKİLER

Fethiyesporlu futbolcu Halil İbrahim Pekşen, alacakları yüzünden Kulüp Başkanı İsmail Öztürk'ün koruması tarafından darp edildiğini ve alacaklarından feragat ettiği kağıdın kendisine zorla imzalatıldığını açıkladı. Futbolcu darp raporu aldığını da söyledi.

Fethiyesporlu oyuncu Halil İbrahim Pekşen, Kulüp Başkanı İsmail Öztürk'ün koruması tarafından darp edildiğini iddia etti. Genç futbolcu ayrıca zorla imza attırılarak alacaklarından feragat ettirildiğini söyledi.

HUKUKİ SÜRECİ BAŞLATTI

Halil İbrahim'in sosyal medyaya yansıyan fotoğraflarında ekimozlar dikkat çekti. Olayla ilgili hukuki süreci başlatan genç futbolcu ilk kez açıklamalarda bulundu.

"3/2'SİNİ BIRAKMAYI KABUL ETTİM"

Radyospor'a konuk olan Halil İbrahim Pekşen şu ifadeleri kullandı: Fethiyespor'da geçen sezon ne yazık ki küme düştük. Kulübümle bu sezon sözleşmem devam ediyor, geçen yıldan da alacağım var. Kulüp Başkanı İsmail Öztürk, benden fedakarlık yapmamı ve sözleşmemi feshetmemi istedi, ben de alacağım miktarın 3/2'sini bırakmayı kabul ettim.

"Fakat bana tezgah kurmuşlar. İsmail Öztürk'ün koruması otelde odama geldi ve boş bir kağıdı imzalamamı söyledi. Sonrasında da 'Sen bu kağıdı imzala, sana parayı ödeyeceğiz' dedi. Ben de bunu kabul etmeyince beni tehdit etti. Sonrasında da bana saldırdı ve darp etti."

"ANNEM VE BABAM SABAHA KADAR ÜZÜNTÜDEN UYUMADILAR"

"Olaydan sonra TPFD Başkanı Hakan Ünsal'ı aradım, kendisi hemen emniyetle irtibat sağladı ve hukuki süreç başladı. Umarım bir daha böyle olaylar yaşanmaz. Ailem olaydan sonra tedirgin oldu. Annem ve babam sabaha kadar üzüntüden uyumadılar."