Başbakan Tayyip Erdoğan, New York'ta Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'na uluslararası camiaya net mesajlar verdi.
Erdoğan, İsrail'e yönelik Türkiye'nin tavrını bir kez de BM kürsüsünden yenilerken, Kıbrıs ve Ortadoğu'daki gelişmelere de değindi.
Erdoğan, Filistin'in devlet olarak tanınması yönündeki haklı talebinin karşılanması çağrısı yaparken, uluslararası kamuoyunun bu konudaki tavrını da eleştirdi.
Erdoğan, BM kürsüsünden dünyaya şu mesajları verdi:
BM LİDERLİK SEGİLEYEMİYOR
Uluslararası toplumun da BM'nin de tarihi bir sınavdan geçtiği dönemdeyiz. Açık söylemek zorundaydım ki, BM bugün insanlığın umutlarını insanlığın geleceğini tehdit eden korkulara galip kılacak bir liderlik sergileyemiyor.
BM, ne yazık ki belli ülkelerin çıkarları ve vesayeti istikametinde değil, bütün insanlığın hukukunu korumayı esas almak üzere yeniden yapılanmak ve vizyonunu yenilemek zorundadır.
DÜNYA SOMALİ'DE YAŞANAN ACIYI KAYITSIZCA SEYREDİYOR
Uluslararası toplum, Somali'de yaşanan acıyı adeta bir film gibi kayıtsızca seyrediyor. İnsanlığımızın test edildiği bu fotoğrafla acilen yüzleşmeliyiz.
O eski sömürgeci-kolonyalist anlayış ne yazık ki bugün ise menfaatinin olmadığı yere adımını atmayarak milyonlarca çocuğun bir lokma ekmeğe muhtaç olarak ölmesini seyrediyor.
Açık söylüyorum. Somali'nin feryadını duymayan dünyada kimse barıştan, adaletten, medeniyetten söz edemez.
BM FİLİSTİN KONUSUNDA ACİZ KALIYOR
Arap-İsrail ihtilafının halen çözülememesi, uluslararası adalet duygusuna vurulan en büyük darbedir. BM Güvenlik Konseyi'nin bu konuda bugüne kadar aldığı bağlayıcı nitelikteki 89 karara İsrail uymamıştır.
Ayrıca bu çatının altında alınan fakat İsrail'in hiçe saydığı yüzlerce karar vardır. Daha da acısı, BM, Filistin halkının yaşadığı insanlık dramının sona ermesini sağlayacak hiçbir adımı atamayacak kadar aciz kalmaktadır.
İSRAİL'E NEDEN YAPTIRIM YOK?
Fosfor bombasını kullanan, atom bombasını kullanan İsrail'dir. Buna karşı yaptırım yok. Ama çevrede böyle bir havayı hissettikleri anda nasıl yaptırım yaparız bunun gayreti içine giriyor.
Sorun, İsrail hükümetinin tutumundan kaynaklanmaktadır. Bu ülkeyi yönetenler barış için gerekli adımları atmak yerine her geçen gün barışın önüne yeni bir engel çıkarmaktadır.
Orada Filistin toprakları işgal altındadır.
İSRAİL'İ YÖNETENLER TERCİH YAPMALI
İsrail'i yönetenlerin, artık bir tercih yapması gerekmektedir. BM sistemindeki boşluklar, belirli ülkelerdeki lobiler İsrail'e uluslararası hukuk ve adaletten kaçma imkanı verecektir.
İsrail'i yönetenlerin, gerçek güvenliğin, ancak gerçek barışın inşa edilmesiyle mümkün olabileceğini görmeleri gerekmektedir.
ATOM BOMBASI İSRAİL'DE VAR
Rahatlıkla fosfor bombasını, atom bombasını kullanan İsrail'dir. Buna karşı yaptırım yok. Ama çevrede böyle bir havayı hissettikleri anda nasıl yaptırım yaparız bunun gayreti içine giriyor. Adalet bu mu? Sorulmaz mı?
Bu bağlamda sorun, İsrail hükümetinin tutumundan kaynaklanmaktadır. Bu ülkeyi yönetenler barış için gerekli adımları atmak yerine her geçen gün barışın önüne yeni bir engel çıkarmaktadır.
İNSAN HAKLARINA AYKIRI
Soruyorum. İnsan hakları evrensel beyannamesinde herhangi bir toplumu uluslararası ilişkilerden veya insani münasebetlerden tecrit etmek veya soyutlamak diye bir şey var mı?
Benim okuduğum insan hakları beyannamesinde böyle bir şey yoktur. Bir sandık domatesi Filistin'e sokmak isterseniz İsrail'in iznine tabisiniz. Ben bunu insani olarak görmüyorum.
GÜVENLİK BARIŞI İKAME EDEMEZ
İsrail'i yönetenlerin, artık bir tercih yapması gerekmektedir. BM sistemindeki boşluklar, belirli ülkelerdeki lobiler İsrail'e gayrimeşru eylemlerinden dolayı uluslararası hukuk ve adaletten kaçma imkanı verecektir.
İsrail'i yönetenlerin, gerçek güvenliğin, ancak gerçek barışın inşa edilmesiyle mümkün olabileceğini görmeleri gerekmektedir. Buradan bir kez daha İsrail'e seslenmek istiyorum. Barışın yerine ikame edilecek hiçbir şey
FİLİSTİN DEVLET OLARAK TANINMALI
İsrail'i, bu ülkeyi yönetenlere rağmen barış için zorlamak gerekmektedir. Bu doğrultuda atılması gereken en önemli adımlardan birisi, Filistin halkının devlet olarak tanınma yönündeki haklı talebinin karşılanmasıdır.
İSRAİL YANLIŞ YAPTI
İsrail, kendisine karşı tarih boyunca dostça yaklaşan bir ülkeye (Türkiye) ve bu ülkenin halkına karşı vahim bir yanlış yapmış, dahası bu yanlışını görmemekte ısrar etmiştir. İsrail'den taleplerimiz ortadadır, özür dileyecek, tazminat ödeyecek ve ablukayı kaldıracaktır. Aksi halde bu tavrımız değişmeyecektir.
İSRAİL HALKI İLE SORUNUMUZ YOK
Bu kürsüden özellikle vurgulamak istiyorum. İsrail halkı ile sorunumuz yoktur. Sorun şimdiki İsrail hükümetinin saldırgan politikalarından kaynaklanmaktadır.
SURİYE MESAJI
Halkın meşru talepleri doğrultusunda demokratik bir dönüşüm süreçlerinin başlamasından büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Ancak, halen olayların gerisinde kalan ve eski zihniyetle yanlış refleksler veren ülkeler olduğunu da üzüntüyle müşahede etmekteyiz.
Bu bağlamda, bizim için en öncelikli ülkelerden biri olan komşumuz Suriye'deki gelişmeleri özellikle yakından takip etmekteyiz.
DOST ACI SÖYLER
Dost acı söyler prensibinden hareketle, Suriye halkının demokrasi yönündeki çağrılarına ve sesine kulak vermelerinin elzem olduğunu, kendi halkına karşı silah doğrultan rejimlerin ayakta kalamayacağını, zulumle abad olunamayacağını açıkça bildirdik. Ancak Suriye liderliği, bu ikazlarımızı duymamakta maalesef ısrar etmiştir.
DEMOKRASİ TALEPLERİNE DESTEK
Türkiye olarak biz, gerek Suriye'de gerek diğer ülkelerde, halkların demokratik taleplerini desteklemeye ve rejimleri bu yönde adımlar atmaya teşvik etmeye devam edeceğiz.
Uluslararası toplumun da bu doğrultuda hareket etmesini bekliyoruz. Nitekim, Tunus ve Mısır'la bu amaca yönelik yoğun işbirliğimiz artarak sürüyor.
YENİ LİBYA'YA DESTEK
Libya meselesinde bütün uluslararası topluma şu konularda hassas olması gerektiğini söylüyorum. Libya, Libyalılarındır. Libya'nın zenginlikleri Libyalılara aittir.
Libya'nın yurtdışındaki mal varlıklarının serbest bırakılması gerekir ki bir an önce kendi ayakları üzerinde doğrulsun. Varlık içinde yokluk çekmesinler.
KIBRIS MESAJI
Kıbrıs'ta yarım asırdır devam eden sorunun artık adil, kapsamlı ve kalıcı bir çözüme kavuşması gerekiyor.
Kıbrıs Türk halkının geleceğinin bu şekilde ilanihaye sürüncemede bırakılmasına artık daha fazla izin vermeyeceğimizi de vurgulamak isterim.
Rum tarafının içinde bulunduğumuz kritik aşamada, Ada'nın tek yönetimiymiş veya Kıbrıs Türkleri adına da karar verme yetkisi varmış gibi hareket etmesini kabul edemeyiz.
AZERBAYCAN'A KARABAĞA DESTEĞİ
Azerbaycan topraklarının yıllardır süren haksız işgali artık sona ermelidir. Yukarı Karabağ sorununun bu şekilde çözümsüz kalması kabul edilemez. Keşmir ve şu anda adını sayamadığım pek çok dondurulmuş ihtilafın barışçıl çözümü için daha ciddi çaba gösterilmelidir.
KOSOVA'NIN TANINMASI
Balkanlar'da barış ve istikrarın tesis edilmesi bütün bölge için elzemdir. Bunun yolu Kosova'nın tanınmasından geçmektedir. Kosova'nın tanınması uluslararası toplumun sorumluluğudur.
DİĞER