Rahimdeki iyi huylu urlar olarak bilinen miyomlar, doğurgan dönemdeki kadınları tehdit ediyor. Ataşehir Florence Nightingale Hastanesi Jinekolojik Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Fatih Güçer, bu hastalığın en önemli belirtisinin şiddetli adet kanaması olduğunu söylüyor. "Kadınlar bir adet döneminde ortalama 20-60 ml. kan kaybeder. Bunun 80 ml'nin üzerine çıkması, şiddetli adet kanaması olarak kabul edilir" uyarısında bulunuyor. Kanserli hücre olmadıkları için metastaz yapmayan, çevredeki organlara yayılma tehlikesi bulunmayan miyomlar, bulundukları yere göre farklı belirtiler gösteriyor. Saplı olan ve karnın içerisine doğru büyüyen miyomlar kanama bozukluğuna yol açmazken, rahim duvarını tutan veya rahim boşluğuna doğru büyüyen miyomlar kanama bozukluğunun sık rastlanan nedenlerinden birini oluşturuyor.
ERKEN TANI...
Miyom tanısının konmasında ultrasongrafik inceleme ile patolojik testler uygulanıyor. Poliplerin, miyomların ve kanserin tanısında rahim içine sıvı verilerek yapılan ultrason incelemelerle daha ileri tetkik olan histeroskopi de teşhiste önemli yer tutuyor.
TEDAVİDE GEÇ KALMA
Miyomun patolojik sonucuna göre tedavi yöntemi belirleniyor. Genç, doğum yapmamış kadınlarda miyomektomi denilen yöntemle miyomun çıkarılması tercih ediliyor. Hormonal tedaviye yanıt vermeyen ileri yaş hastalarda, çocuk doğurma isteği de tamamlanmışsa, yumurtaları bırakarak sadece rahmin alınması gerekebiliyor. Tedaviye yanıt vermeyen aşırı kanamalarda alternatif olarak, rahmin iç yüzeyinin ısı veya elektrik enerjisinden yararlanılarak yakılması tedavinin bir parçasını oluşturuyor. Miyomlar, genç yaştaki kadınlarda şiddetli adet kanamaları dışında kısırlığa neden olabildikleri için cerrahi olarak çıkarılması esas tedaviyi oluşturuyor. Tüm miyomların yüzde 10 oranında, 1 ila 10 yıllık süreçte kanser gelişimi de gözlendiğinden çıkarılmaları önem taşıyor.
YARIN: KISIRLIK NEDEN YAYILDI?