La biriniz de silgiyi bulun, her şeyi benden beklemeyin. /////////// Okuyabiliyor musun? Sevgili günlük.
Kefen
Amerika'da zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat üç yakın arkadaşını çağırmış ve bir ricada bulunmuş: - 300 bin dolarlık tasarrufum var… Bunu öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye güvenemiyorum. Size şimdi 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin." Adam ölmüş. Üç arkadaş verdikleri sözü yerine getirmişler.
Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak demiş ki: - Hastanenin acil ihtiyacı vardı. Onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum. Bunun üzerine papaz: - Ben de aynı günahı işledim.
Paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum. Son olarak avukat da demiş ki: "Ben sözümü aynen yerine getirdim. Kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum!.."
Deli
Akıl hastanesi başhekimi hastaları, hastane odalarını geziyormuş. Odanın birisine girmiş, bir bakmış bütün deliler zıplıyor. Doktora:
- Bunlar neden zıplıyorlar?
Doktor:
- Bunlar kendilerini mısır patlağı zannediyorlar başhekimim...
Başhekim bakmış bir tanesi zıplamadan yatağın üzerinde sabit bir şekilde duruyor. Acaba akıllandı mı diye düşünerek yanına yaklaşıyor ve:
- Sen neden ziplamıyorsun?
- Ben tavaya yapıştım...
Alkışlı Yorum
Cuma günü dayım mesaj atıyor, "Yeğenim cuman mübarek olsun" diye. Günün yoğunluğundan cevap veremiyorum, unutup gidiyorum... Ertesi gün iyice sinirlenmiş olacak ki ikinci mesaj geliyor: "Eşoğlueşek, cumartesin mübarek olsun!"