ATV dizisi Yalnız Kurt’un başrol oyuncusu Cihan Ünal: Vatansever bir askeri oynamak gururlandırıyor

Başladığı ilk günden itibaren reyting rekorları kıran ATV dizisi ‘Yalnız Kurt’ta ‘Davut Bahadır’ı oynayan Cihan Ünal, çok özel açıklamalarda bulundu. Dizideki rolüne nasıl hazırlandığını ilk kez açıklayan Ünal, "Arkadaşlarımın arasında istihbarattan emekli çok saygın kişi var. Rolüme hazırlanırken, senaryo sürecinde o dostlarımın fikirlerinden, yaşadıklarından ve hayata karşı duruşlarından yararlandım." dedi.

Giriş Tarihi 07 Şubat 2022, 08:08 Güncelleme 07 Şubat 2022, 09:51
ATV dizisi Yalnız Kurt’un başrol oyuncusu Cihan Ünal: Vatansever bir askeri oynamak gururlandırıyor

İÇİNDEKİLER

Başladığı ilk günden itibaren reyting rekorları kıran ATV dizisi 'Yalnız Kurt'ta 'Davut Bahadır'ı oynayan Cihan Ünal, özel açıklamalarda bulundu. Osman Sınav imzalı 'Yalnız Kurt' dizisinde vatansever asker 'Davut Bahadır' karakterini canlandıran Ünal; "Karakterin, yılmadan doğru yolda kalma ve aynı kararlılıkla yoluna devam etme mücadelesi beni çok etkiledi. Böyle vatansever bir askeri oynamak beni hem heyecanlandırıyor hem de gururlandırıyor" diyor.



ATATÜRK'Ü OYNAMAK İSTERİM
'Yalnız Kurt' ile izleyici karşısına çıktınız. Bu dizide oynamaya karar vermenizde ne etkili oldu?

Pandemi öncesi, hem tiyatro sahnesinde hem de kamera önünde oyunculuğumu ve bunun yanında oyunculuk, sahne, diksiyon dersleriyle öğretmenliğimi sürdürüyordum. Pandemi sürecinin başlaması ile ben de herkes gibi durağan bir hayata geçtim, setlere ara verdim. Gelen teklifleri değerlendirmek istesem de süreçten dolayı risk almak istemedim. Sevgili Osman Sınav, yıllardır tanıdığım değerli bir yapımcı ve yönetmen, zaten kendisi ile birlikte çalışma arzum hep vardı. O kadar özel bir proje sundu ki, ben de riskleri göze alarak bu güzel projeye evet dedim. İyi ki de demişim.


'Davut Bahadır' karakterine nasıl hazırlandınız?
Dijital platformda keyifle izlediğim uzun soluklu bir proje vardı, adı Homeland. Oradaki 'Saul' karakteri beni çok etkilemişti. Yalnız, sert ve bir o kadar da merhametli bir karakterdi, ona benzer bir kişiliği canlandırmayı her zaman istemişimdir. Osman Sınav'dan senaryo geldiğinde kendimi karaktere yakın hissettim. 'Davut' karakterinin, yılmadan doğru yolda kalma ve aynı kararlılıkla yoluna devam etme mücadelesi beni çok etkiledi. Arkadaşlarımın arasında istihbarattan emekli çok saygın kişi var. Rolüme hazırlanırken, senaryo sürecinde o dostlarımın fikirlerinden, yaşadıklarından ve hayata karşı duruşlarından yararlandım.


Yalnız Kurt, Türkiye'nin yakın tarihine de ışık tutuyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Evet, hem yakın tarihine, hem bugüne, hem de yarına ışık tutuyor. Neleri yapıp yapmamamız konusunda uyarı niteliği taşıyan bir senaryo...

4. Murad, Osman Gazi gibi tarihimize damga vuran isimleri canlandırdınız. 'Keşke canlandırsam' dediğiniz başka bir tarihi kişilik var mı?
'4. Murad', 'Osman Gazi' projeleri, hayatımın dönüm noktaları ve içinde bulunmaktan keyif aldığım son derece önemli dizilerdir. Bu dizilerdeki karakterlere hayat vermek beni her zaman mutlu etmiştir. Eğer sarışın ve mavi gözlü olsaydım, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ü canlandırmayı çok isterdim. Beni etkileyen bir diğer karakter ise Toros lakaplı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'tır.

Yılın belli bölümünü Kıbrıs'ta geçiriyorsunuz. Kıbrıs'ın neyi sizi cezbediyor?
15 yıldır Kıbrıs'ta ders veriyorum ve gide gele Kıbrıs'ı çok sevdim, Kıbrıs'ta benim yaşadığım yerde bir köy havası esintisi var; havası, doğası, denizi, bir yerden bir yere ulaşımı, insanların eğitimli ve medeni olmaları beni çok fazla etkiliyor ve yılın belli zamanlarında burada keyifli, sakin ve huzurlu bir hayat yaşıyorum..

YEŞİLÇAM, TÜRK SİNEMASININ GELİŞİMİNİ ERTELEDİ
Geçmişten bugüne baktığınızda Türkiye'nin sinema alanında geldiği noktayı nasıl buluyorsunuz?

Türk sineması tarihine baktığımızda; nostaljik değeri olan, star sistemine dayalı ve çeşitli nedenlerle sesli çekime geçilemeyen Yeşilçam dönemi, çok fazla beğenilip izlenmesine rağmen, bence Türk sinemasının, dünyaya kıyasla gelişimini ertelemiştir. Oysa ki şu dönemde, gerek kamera arkası gerek kamera önünde; oyuncusundan yönetmenine, kameramanından senaristine kadar eğitimli ve gerçekten başarılı isimler var. Sinemamızı ileriye taşımanın yolu yeniliklere ve gelişime açık olmaktan geçiyor.

'4. MURAD' VE 'OSMANCIK' PROJELERİ DÖNÜM NOKTALARIM
Çok önemli projelerde yer aldınız bugüne kadar. Bunlar içinde sizde yeri ayrı olan var mı?

'4. Murad' zaten ünlü olmamı sağlayan bir projedir ve bendeki yeri çok ayrıdır. Turan Oflazoğlu'nun mükemmel bir başyapıtıdır. 'Osmancık' da keza öyle, Tarık Buğra'nın yalın Türkçesi ve şahane anlatımıyla dönüm noktalarımdır diyebilirim. Bunun dışında yine tiyatroda 4. Murad, Yunus Emre, Fatih, Evita Müzikali, Damdaki Kemancı müzikali, tek kişilik Aktör Kean çok değerlidir benim için. Ben oynadığım tüm projelerde gerek sinema, gerek tiyatro, gerek dizi olsun, hepsinde keyifle çalıştım. En son yine 'Söz' dizisinde yer alırken, insanların vatan hainini oynayan bir karakteri bu kadar seveceğini düşünmemiştim, demek ki hakkını verebilmişim.

PANDEMİDE HER GÜN ŞARKI SÖYLEYİP NEFES ÇALIŞTIM
Pandemi süreci hayatımızı derinden etkiledi. Siz bu süreçten nasıl etkilendiniz?

Pandemi, tüm dünya, insanlık adına çok zor bir dönemdi. Endişe, kaygı, maddi ve manevi bir sürü çöküş yaşadık dünya olarak. Bunun yanında, ben bu dönemde zaten şarkı söylemeyi çok sevdiğim için bu yöne biraz daha yoğunluk verdim, her gün şarkı söyledim, nefes çalıştım. Tek kişilik bir oyun oynama düşüncem vardı, oyunuma hazırlandım, köpeğime daha fazla ve kaliteli vakit ayırdım, yürüyüş yaptım, bol bol yüzdüm, okumayı çok istediğim ve okuyamadığım kitaplarımı okudum. Zor bir süreci en verimli şekilde değerlendirmeye gayret gösterdim.

İNSAN OLMAYI ÖĞRETTİ
Kendi adınıza çıkardığınız dersler var mı?

Pandemi süreci herkesin fazlasıyla bilinçlendiği, hırslarımızın çoğunun gereksiz, fazlalıklarımızın anlamsızlaştığı bir dönem. Tüketim toplumu olmaktan çok üretim toplumu olmamız gerektiğini anladığımız, sosyal yardımlaşmanın bilincine varabildiğimiz, insan olabilmeyi, vicdani duygularımızı ön planda tutabilmeyi öğrendiğimiz bir süreçti bana göre.

'YALNIZ KURT' YOL GÖSTERİCİ VE AYDINLATICI BİR DİZİ
Dizide eski bir asker ve istihbaratçıyı canlandırıyorsunuz. 1963'den 2022'ye kadar yaşanan darbelere, cinayetlere ve terör olaylarına ışık tutuyor dizi. Dizinin bu açıdan sizce önemi nedir?

Bence 1963'ten öncesi, 1950'li yıllar da, bu olayların fitilini ateşleyen yıllar. Seyirci tarihimizle ilgili önemli ipuçlarını bir belgesel gibi öğrenebilir, gençlerimiz için de yol gösterici ve aydınlatıcı bir dizi olacak eminim.

VATANSEVER BİR ASKERİ OYNAMAK GURURLANDIRIYOR
'Yalnız Kurt'ta vatansever eski bir askeri canlandırmak size neler hisettiriyor?

Sabah'ta yer alan habere göre, vatansever bir askeri oynamanın kendisini gurulandırdığını belirten Ünal, "Atatürkçü ve cumhuriyetçi bir ailenin çocuğuyum, aynı yolda aynı kararlılıkla devam eden bir birey olarak, vatansever bir askeri oynamak beni hem heyecanlandırıyor hem de gururlandırıyor." dedi.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN