Nihat Hatipoğlu otelinde içki sattığına yönelik çirkin provokasyona yanıt verdi! "Ahlaksızca bir iftiraya neden başvuruyorlar?"

Geçtiğimiz aylarda koronavirüsle mücadele eden Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu, ahlaksız bir iftiraya maruz kaldı. Sultanahmet'te bulunan oteliyle ilgili 'içki satılıyor' iddiasıyla karşı karşıya kalan Türkiye'nin sevdiği ünlü ilahiyatçı Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu, çirkin provokasyona yanıt verdi. İşte, "Benim bira ile ilgili sözlerime karşılık mahiyetinde servis edilen sahte ve insafsızca bir yalan haberdir." diyen Nihat Hatipoğlu'nun açıklaması...

Giriş Tarihi 25 Ekim 2020, 10:39 Güncelleme 25 Ekim 2020, 11:04
Nihat Hatipoğlu otelinde içki sattığına yönelik çirkin provokasyona yanıt verdi! Ahlaksızca bir iftiraya neden başvuruyorlar?

İÇİNDEKİLER

İlahiyat profesörü Nihat Hatipoğlu, bira ile ilgili yazdığı bir köşe yazısının ardından sosyal medyada gündeme gelen çirkin iddiaya açıklama getirdi. Hatipoğlu, hafta içi kaleme aldığı bir yazısında "Bir ilimizdeki sokaktan hayretler içinde geçtim. Dışarıda dört genç kız bira içiyordu" ifadelerini kullanmıştı. Hatipoğlu yazısında "Ama oradakiler de bu ülkenin evlatları, çocukları. Onları yok saymak yerine var kabul edip öyle hareket etmek lazım" diye yazmıştı. Sosyal medyada gündem olan bu açıklamanın ardından Hatipoğlu'nun Sultanahmet'te sahip olduğu otelde içki servisi yapıldığı yönünde çirkin bir iddia gündeme geldi.

AHLAKSIZ BİR İFTİRA!

Hürriyet'ten Ahmet Hakan, bu çirkin iddiayı Hatipoğlu'na sordu. İşte ünlü ilahiyatçının açıklaması;

"Asla! Böyle bir şey söz konusu değil. Önüme katrilyonlar konsa böyle bir şeye tenezzül etmem. Hiçbir dönemde içki, bira vs. o binaya girmemiştir, dışarıdan getirilip içilmesine müsaade edilmemiştir. Sosyal medyada servis edilen bar fotoğrafları, baştan sona sahtedir. Bu bir yalandır. Benim bira ile ilgili sözlerime karşılık mahiyetinde servis edilen sahte ve insafsızca bir yalan haberdir. Göz göre göre böyle bir yalan nasıl ortaya atılır hakikaten anlayamıyorum. Sözümü, bakışımı, fetvamı, görüşümü eleştir istediğin kadar. Anlarım. Ama böyle ahlaksızca bir iftiraya neden başvuruyorlar?"