Son dakika: Kemal Kılıçdaroğlu'nun Batı'ya Rusya vaadi: Saçma sapan açıklamalar yapmak ülkenin zararınadır

Son dakika haberi... A Haber'de gündeme ilişkin değerlendirlendirmelerde bulunan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Batı medyasının skandal kapakları ile ilgili, "Son zamanlarda özellikle son 10 günde 'Erdoğan gitmelidir' manşetlerinin bir sebebi var. Anket yaptırıyorlar ve gördüler Erdoğan kazanacak. Gördüler Erdoğan'ın oyu daha da artıyor. 'Önünü nasıl kesebiliriz' paniğine kapıldılar" dedi. Kılıçdaroğlu'nun Batı'ya Rusya'ya yönelik yaptırımlara katılacağız vaadine de tepki gösteren Çavuşoğlu, "Birilerine yaranmak için böyle saçma sapan açıklamalar yapmak ülkenin zararınadır." ifadelerini kullandı.

Giriş Tarihi 11 Mayıs 2023, 10:18 Güncelleme 11 Mayıs 2023, 11:26
Son dakika: Kemal Kılıçdaroğlu’nun Batı’ya Rusya vaadi: Saçma sapan açıklamalar yapmak ülkenin zararınadır

İÇİNDEKİLER

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, A Haber'de gündeme ilişkin konular hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Bakan Çavuşoğlu'nun açıklamalarından önemli bölümler şu şekilde:

LİDERLER DÜZEYİNDE GÖRÜŞME
Süreç devam edecek. Sürecin bir yol haritası çerçevesinde devam etmesi için dünkü toplantıda Dışişleri Bakan Yardımcıları düzeyinde diğer kurumlarımızın da katılmasıyla bir çalışma grubu kurulması kararlaştırıldı. Diğer kurumlarımız kimdir?

Milli Savunma Bakanlığı ve istihbaratımız. Daha önce bu düzeyde iki toplantı yapıldı. Hatta istihbaratlar düzeyinde üç toplantı yapılmış oldu. Bakan Yardımcıları ve diğer kurumlarla beraber bir çalışma grubu oluşacak. Bunlar bir yol haritası üzerinde çalışacak.

Nasıl adımlar atabiliriz bunlar değerlendirilecek. Ve bundan sonraki aşamada hangi düzeyde toplantılar olacak. Bir Dışişleri Bakanları düzeyinde görüşmelere devam edeceğiz. Yol haritası oluştuktan sonra zemini hazırladıktan sonra liderler düzeyinde bir toplantının gerçekleşmesi mümkün.

SURİYELİLERİN ONURLU DÖNÜŞÜ
Özellikle Türkiye'den Suriyelilerin Suriye'ye dönmesi konusunu da ikili düzeyde iş birliği yaparak bu konuda bunların güvenli bir şekilde onurlu bir şekilde ihtiyaçların karşılanacağı şekilde geri dönmelerini konuştuk değerlendirdik. Burada Türkiye'de bazı siyasiler bunların istiflenerek insanlık dışı bir görüntüyle geri itilmesinden bahsediyor bu böyle olmaz. Bu şekilde geri dönülmez. 550 bin Suriyeli güvenli bölgelere bu şekilde döndürülmez. İnsan onuruna yakışacak şekilde oradaki zemini hazırlayarak can güvenliği başta olmak üzere diğer ihtiyaçların karşılanmasının garantisi olması lazım.

BATI'NIN SKANDAL MANŞETLERİ
Son zamanlarda özellikle son 10 günde Erdoğan gitmelidir manşetlerinin bir sebebi var. Kılıçdaroğlu'na güzellemeler adeta övgüler dizilmesinin de bir sebebi var. Genel anlamda Türkiye artık daha bağımsız daha özgür evet Batı ittifaklarının içindeyiz ama kendi çıkarlarımız söz konusu olduğu zaman bize de kimsenin yardım etmeyeceğini görmüş olduk farklı sınamalarda bunları gördük. Dolayısıyla Türkiye bir savunma sanayiinde daha bağımsız, iki dış politikada veya politika oluşturmada Türkiye daha bağımsız.

Dolayısıyla Türkiye'den rahatsız olanların olduğunu biliyoruz. Karabağ zaferinden rahatsızlar, Doğu Akdeniz'de kendi çıkarlarımızı korumamızdan çok rahatsızlar, artık Kıbrıs'ta bir federasyon için müzakere etmeyeceğiz iki devletli çözüm dediğimiz için rahatsızlar ama en büyük rahatsızlıklarının sebebi gördüler Erdoğan kazanacak dolayısıyla Erdoğan'ın önünü nasıl kesebiliriz esas dertleri bu.

KILIÇDAROĞLU'NUN BATI'YA "RUSYA" VAADİ
Sayın Kılıçdaroğlu bunu daha önce de vurgulamıştı Sayın Akşener de vurguladı. Her ikisi de biz Batı ittifaklarının içindeyiz diyor. Batı ittifakının içinde olmak illa bir savaşta taraf olmak değil NATO içinde de AB içinde de mesela yaptırımlara karşı olanlar var katılmayanlar var son müzakerelerde engelleyenler de var. Çünkü o yaptırımlar o ülkelerin ekonomisine çok ciddi zarar vermektedir.

Kılıçdaroğlu Antalya'ya geldi bunu inkar etti. "Rusya ile iyi geçineceğiz" dedi, tekrar Batı'lıları görünce aynı açıklamayı yaptı. Bunu Sayın Kılıçdaroğlu'nun danışmanları da yaptı genel başkan yardımcıları da yaptı açıkladılar. Şimdi biz soruyoruz yaptırımların burada Antalya'dayız Türk turizmi açısından bir faydası var mı? Yok. Tam tersi zararı var. Bu açıklamalardan dolayı 1 Mayıs Rusya'da önemli bir bayramdır 9 Mayıs'ta zafer bayramıdır Rusya'da bunu birleştiren birçok Rus, Antalya'ya geçtiğimiz yıllarda tatile gelirdi yüz binler gelirdi. Şimdi ancak on binler var yüzde 10'a düştü sırf bu açıklamalardan dolayı. Gideriz de seçime denk geliriz olur da kazanırlarsa yaptırım da olursa bizim uçaklar geri kalkamaz diye.

Peki tarım bakımından bir faydası var mı? Diğer taraftan enerjimizin yüzde 40'ını Rusya'dan alıyoruz. Bunun alternatifi var mı şu anda yok. Peki bize ne faydası olacak? Uğradığımız zararları kim karşılayacak? 10 milyar dolarlık ihracat yapıyoruz. Batı Türkiye'nin uğradığı zararları karşılayacak mı? Kesinlikle karşılamaz. Birilerine yaranmak için böyle saçma sapan açıklamalar yapmak şirin görünmek için açıklamalar yapmak bu ülkenin menfaatlerine değildir tam tersi ülkenin zararınadır milletimizin çıkarlarının refahının zararınadır.

Biz ilkeli ve dengeli davranıyoruz. Şu anda bu politikasından dolayı dünyada saygın bir ülke olmuş Türkiye'nin bu saygınlığını biz niye kaybedelim? Neden kaybedelim Batı'ya yaranmak için? Tamamen çıkarlarımızın aleyhinedir. Kılıçdaroğlu'nun son derece sorumsuz bir açıklamasıdır. İktidara gelemeyeceğini de biliyor ama Batı'ya biz sizin adamınız diyor. Zaten onların dizayn ettiği bir ittifak var şu anda FETÖ'nün PKK'nın falan monte edilmesinin sebebi de bu.

BAKANLAR İLE NELER YAŞIYOR?
Dışişleri Bakanı en zor konuları bile konuşma zorundadır müzakere etmek durumundadır. Bu müzakereler süresince bazen tansiyon yükselir. Bu zor konuları tartışırken bir dostluk da başlar. Amacımız bir taraftan kendi çıkarlarımızı korumaya çalışırken diğer taraftan da çözüm üretmek. Ve çoğu zaman uzlaşı ve sağ duyu hakim olabilir. Biz tüm ülkelerin dışişleri bakanları ile eşit şekilde görüşmeyi tercih ediyoruz. Ama bazı bakan arkadaşlarımızı tepeden bakmaya çalışıyor.

Onlara da biz öğretiyoruz, Türk milletine ve Türkiye Cumhuriyeti'ne ve onun bakanına tepeden bakamayacağını gösteriyoruz. İkili görüşmeler olur ve bazen tartışmanız gerekir. Mesela eski İsveç Dışişleri Bakanı ile basın toplantısında biraz gerilme oldu. İkili görüşmeleri bir heyetler arasında bile görüşmedik. Ama bakan basın toplantısında 'Türkiye, Suriye'den çıksın, terörle mücadeleyi durdursun' gibi kabul edemeyeceğimiz söylemlerde bulundu. Yine bazı bakan arkadaşların da buna benzer yaklaşımları oldu. Telefonlar da böyle şeyle oluyor. Bazı dışişleri bakanları ile tartışmam sırasında bazen eşimin pencereleri kapattığına şahit oldum.

Alman Dışişleri Bakanı ile İstanbul'daki toplantımızda sorunlar oldu. Bir toplantıyı ilk defa bitirmek istedim. Çünkü Türkiye'nin egemenliği ile ilgili bazı haritalar ortaya koydu. Özellikle Akdeniz ile ilgili haritalar ve buna fikir özgürlüğü dedi. Ben de bunun üzerine Almanya'yı bölsek ve bazı parçaları komşu ülkelere versek ne derseniz diyerek karşılık verdim. Yani bazen haddini aşan bakan arkadaşlar oldu. Batılı bir dışişleri bakanı görünür olmak için bizimle basın toplantısında tartıştı.

SEÇİM ATMOSFERİ
Eski seçimlere göre atmosfer o kadar gergin değil ama yine de seçime gidiyorsunuz gerginlik var. Cumhurbaşkanımız seçim tarihini ilan ettikten sonra bu seçimin daha sakin geçmesi konusundaki temennisini de söyledi. Biz sokaklarda araçlarımızla müzik çalmıyoruz mitinglerde oluyor o dar normal. Ama diğer partiler burada turizm bölgesinde bile bangır bangır müzikleri açıyorlar.

Deprem bölgesinin ayağa kaldırılması için de aslında şu seçim atmosferinden bir an önce kurtulmamız gerekiyor. Buraların yeniden ihyası hayati derecede önemli. 3 gün kaldı heyecan dorukta. Muhalif gençlerle bir araya geliyoruz. Aynı görüşte değiliz ama onlar da memnu oldu. Böyle olması lazım.

"BUNLARIN GÖZÜ GÖNMÜŞ"
Bizim hiçbir zaman mahalle baskımız olmadı bu mahalle baskısı aslında 20 yıldır var. Kaybedeceklerini anladıkça hırçınlaşıyorlar. Saldırgan olmaya başladılar. Geçen ben Kadıköy'deydim buraya kadar düştünüz mü diyor. Kadıköy'ü sadece kendilerinin yaşaması gereken bir bölge olarak görüyorlar bana söylüyorlar bunu Dışişleri Bakanı olarak, gerçekten bunların gözü dönmüş hazımsızlık had safhada.

Tek parti dönemindeki anlayış maalesef hiçbir zaman gitmedi: CHP zihniyetinde değişen tek şey Atatürkçüleri buradan uzaklaştırdılar, Atatürk'ten geçinenler şu anda oy alabilmek için rant elde etmek için Atatürk'ten geçinenler var sadece.

CHP'Lİ BELEDİYELERDEN İŞTEN ÇIKARMA TEHDİDİ
AK Parti'ye söyleyemeyen çok insan var. Bir de şimdi özellikle buradaki belediyeler de bunu yapıyormuş. Seçim günü sandık günü fotoğrafını çekeceksiniz bize göndereceksiniz aksi taktirde işten çıkaracağız diye çok baskı yapmaya başlamışlar buna yönelik şikayetler de var gelmeye başladı Antalya'da diğer yerlerde de var mı yok mu iyi bakmak lazım. Sandıklarda da buna çok dikkat etmek lazım. Belediyelerin vatandaşı böyle zorlaması da insani değil.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN