Adnan Oktar suç örgütünün güncel yapılanmasının şeması çıkarıldı | Elvan Koçak'ın avukatı duruşma salonunda yaşananları "Korkunç" diyerek anlattı: Adnan dayanamadı!

Kamuoyunda, "Adnan Hoca" olarak tanınan Adnan Oktar ve Silahlı Suç Örgütü'ne dair yeni bilgiler ortaya çıkmaya devam ediyor. Adnan Oktar silahlı suç örgütünün soruşturması kapsamında mahkemede müşteki avukatı sıfatıyla yer alan Esra Çömlekçioğlu, duruşma salonunda yaşanan bir anı da "Korkunç" diyerek anlattı. Çömlekçioğlu, Oktar’ın mahkeme salonunda bir kadına iltifat ettiğini ve ‘su gibi’ dediğini iddia etti. Öte yandan Adnan Oktar silahlı suç örgütünün, örgütü diri tutmak için avukatları ve sosyal medya grubuyla oluşturduğu "güncel yapılanma"ya ilişkin hazırlanan iddianamede, örgütün grupları ve eylemleri şema haline getirilerek anlatıldı.

Giriş Tarihi 15 Şubat 2024, 16:45 Güncelleme 15 Şubat 2024, 18:00
Adnan Oktar suç örgütünün güncel yapılanmasının şeması çıkarıldı | Elvan Koçak’ın avukatı duruşma salonunda yaşananları Korkunç diyerek anlattı: Adnan dayanamadı!

İÇİNDEKİLER

'Turnike' ismi verilen cinsel sömürü sistemiyle onlarca genç kadını ağına düşüren 80'li yıllarda çıkışa geçen, 90'larda legal-illegal bağlantılarıyla güçlenen, 2018'de hakkında gözaltı kararı çıkarılan Adnan Oktar tarafından kurulan Adnan Hoca örgütün bilinmeyenleri geçtiğimiz aylarda yayımlanan bir belgesel ile izleyici ile buluşmuş ve gündem olmuştu.

Belgeselin devamı niteliğinde olan "Adnan" belgeseli ise Adnan Oktar suç örgütüne dair yeni bilgiler ortaya çıkardı. 'Adnan' belgeselinde üç çocuğu ile birlikte örgüte katılan Gülperi Koçak'ın eşi Elvan Koçak'ın yaşadıkları izleyiciye aktarıldı.

Elvan Koçak ve eşi Gülperi Koçak

"HALA PARA AKIŞI VAR"
Katıldığı bir canlı yayında açıklamalarda bulunan Elvan Kocak'ın avukatı Esra Çömlekçioğlu, Adnan Oktar'ın doğduğunda beş parasız olduğuna dikkat çekerek, yurtdışından hala örgüt üyeleri tarafından para akışı gerçekleştiğine işaret etti. Koçak, "Mal varlıklarına el konuldu ama yurt dışında hâlâ firari örgüt üyeleri var hâlâ sempatizanlar var dolayısıyla oradan çok büyük maddi akışlar oluyor. Dışarıdaki örgüt üyeleri sonrasında serbest bırakılan kadınlar özellikle bunlar hâlâ az çok çalışmalarına devam ediyorlar işte çevirilerle onlardı bunlardı derken hâlâ ailelerinden aldıkları paralarla hâlâ örgüte ve Adnan Oktar'a finans sağlıyorlar" dedi.

Gülperi Koçak ve örgüte dahil ettiği 3 çocuğu

Çömlekçioğlu 'kedicik' olarak bahsedilen kadınların da hâlâ belli evlerde kaldığını iddia ederek "Kadınlar belli evlerde bir evlerde kalıyorlar. Buna son verildiğinde örgüt sona erer. Dışarıdan uzak kalıyorlar. Bu insanlar ailelerin yanına gitse aileleri 'kızım sen ne yaptın der' Adnan Oktar bu durumdan çok korkuyor. On binlerce sempatizanı var. Mağdur durumda olan 300'e yakın kişi var. Dışarıdaki bu yapılanma tutuklu olan bütün erkeklere de kadınlara üyelere de yine örgüt tarafından finans sağlanıyor. Bu süreçte onlar her şeyi yönlendiriyorlar. Cezaevine gidecek çamaşırları vs. bu ekip ayarlıyor." dedi.

Kedicikler olarak anılan kadınlar

ADNAN OKTAR DAVA ESNASINDA KIZA BAKTI: SU GİBİ
İnsanlarda hala bir korku olduğu vurgulayan Çömlekçioğlu, dava esnasında yaşadığı bir detayı 'kokunçtu' diyerek şu sözlerle anlattı:

"Adnan Oktar'ın son savunması, 10 bin yılla yargılanıyor, can telaşında olmanız gerekirken bir avukat geldi sanık tarafına daha önce hiç gelmemiş tanımıyoruz. Güzel bir kızcağız giymiş kıyafetini eteğini en önde oturuyor. Adnan Oktar'ın görebileceği bir noktada. Elinde telefonu tüm duruşma boyunca oturdu, Adnan ona bakıyor o Adnan'a bakıyor. Sonunda Adnan dayanamadı kendisi de söyledi 'kızcağız baksanıza dedi ne kadar güzel dedi su gibi dedi' adam 10 bin yılla yargılanıyor hâlâ güzel kadına iltifat etmenin peşinde. Çok garip bir kafa."

Öte yandan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca Adnan Oktar silahlı suç örgütünün güncel yapılanmasına yönelik hazırlanan 352 sayfalık iddianamede, örgütün yeni yapılanmasının detayları 2 ayrı şemada gösterildi.

"Örgütün güncel yapılanması ve faaliyetleri"nin yer aldığı şema, Çömlekçioğlu'nun ifadelerini doğrular nitelikteydi. Şemada Adnan Oktar'ın örgüt üyesi avukatlar aracılığıyla talimatlarını ilettiğine yer verildi.

Adnan Oktar suç örgütünün cezaevindeki varlığını sürdürmek ve cezaevi dışında da faaliyetlerini devam ettirmek için "avukatlık yapılanmasını" kullandığına vurgu yapılan şemada, örgüt üyeleri çeşitli gruplara ayrıldı. Buna göre hazırlanan şemada, örgüte bağlı avukatların altında "Tutuklu örgüt yöneticileri ile üyeleri", "Hukuk Grubu", "İstanbul Grubu" ve "örgüt üyeleri"nin bulunduğu aktarıldı.

Şemada tutuklu örgüt yöneticileri ve üyelerinin alınan talimatlar doğrultusundaki görevlerine de yer verildi.

Tutuklu örgüt yöneticileri ve üyelerinin hem Oktar'a hem de birbirlerine mektup yazmaya teşvik ve telkin edildiği vurgulanan şemada, örgütten kopmaların önüne geçme adına sıklıkla cezaevindekilere dini telkinlerde bulunulduğuna işaret edildi.

HALA ÇALIŞMAYA DEVAM EDİYORLAR
Şemada, "Hukuk Grubu"nun ise ifadelerin belirlenmesi, cezaevindeki şartların kötüleştiği konusunda ortak söylem belirlenmesi, örgütün savunma yapmakta zorlandığı suçlarda yalancı şahit bulmaya çalışması gibi eylemlerde bulunduğu aktarıldı.

AVUKATLAR CEZAEVİNDE KALANLARIN İHTİYAÇLARINI TEDARİK EDİYORLAR
Örgüte bağlı avukatların alınan talimatları iş bölümüne göre ilgililere ilettiği ve örgüt liderine geri bildirimde bulunduğu aktarılan şemada, cezaevinde olmayan örgüt üyelerinin ise propaganda ve dezenformasyon amaçlı sosyal medya hareketlerinde bulunduğu, cezaevindekilerin ve örgüt evlerinde kalanların ihtiyaçlarını giderdiği yer aldı.

Şemada, örgütün "İstanbul Grubu"nun ise yurt dışı örgüt üyeleri üzerinden sağlanan maddi kaynakların finansal yönetimini sağladığı, üyelerin barınma ihtiyacını giderdiği ve örgüt üyelerini denetlediği kaydedildi.

Örgüte ait ev

İKİNCİ ŞEMADA İSİMLERE YER VERİLDİ
Örgütün yapısıyla ilgili ikinci şemada ise örgütün en tepesinde tutuklu bulunan elebaşı Oktar'ın ismi yer alırken, altında da Meltem Daban ve Ferhunde Eda Babuna'nın ismine yer verildi.

Meltem Daban'a bağlı "Hukuk Grubu"nda 7 avukat bulunurken, Ferhunda Eda Babuna'ya bağlı Sosyal Medya Grubu'nda ise 9 şüpheli yer aldı.

OKTAR'IN MESAJI ÜYELERE ULAŞTIRILDI
İddianamede, Oktar tarafından verilen talimatların farklı bir yöntemle örgüt üyelerine ulaştırıldığı, not şeklindeki talimatlarda "görüldü" ve "okundu" kaşelerinin bulunmadığı, bu mektupları ve notları yazanların posta yoluyla haberleşmesi uzun süreceği için görüşe gelen avukatlar vasıtasıyla bunların gönderildiği ve bu şekilde daha hızlı haber alındığı belirtildi.

Cezaevindekiler için dışarıdan haber almanın önemli olduğu belirtilen iddianamede, tutukluların, haberlerden, sosyal medya paylaşımlarından, köşe yazılarından, davayla ilgili bilgilerden, gelişmelerden bu şekilde haberdar oldukları aktarıldı.

İLİŞKİLERİN CANLI TUTULMASINA OLANAK SAĞLANIYOR
İddianamede, ayrıca yine tutuklu bulunan veya tahliye olanların içeride ve dışarıda yapmış oldukları faaliyetlerden, psikolojilerinden, sağlıklarından, sosyal yaşamlarından bu yolla bilgi edinildiği kaydedildi. Yine bu yolla örgüt üyelerinin moral ve motivasyonunun, birbirleriyle ilişkilerinin canlı tutulmasının sağlandığına vurgu yapılan iddianamede, notların ve mektupların görüş sırasında avukatlar tarafından tutuklu bulunanlara getirilip görüşme kabininde okutulduğu, okutulan notların altına cevap yazdırıldığı ya da o esnada yazılan notun tutukludan alınarak ilgilisine ulaştırıldığı bilgisi verildi.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN