İsrailli yetkiliden Hamas'ın bir numarası Yahya Sinvar itirafı: İzini kaybettik!

Katil İsrail 7 Ekim’den bu yana Gazze’de sistematik olarak soykırım gerçekleştirirken İsrail basınında Hamas’ın bir numaralı ismi hakkında flaş bir haber yayınlandı. İsrailli bir yetkili Yahya Sinvar’ın Han Yunus’ta bilinmeyen bir yerde kaldığını duyurdu. Söz konusu açıklama Han Yunus’u vurmak için bir bahane mi yoksa gerçek mi bilinmiyor ancak bölgede çok sayıda sivilin yer aldığı söyleniyor.

Giriş Tarihi 10 Aralık 2023, 14:53 Güncelleme 10 Aralık 2023, 15:03
İsrailli yetkiliden Hamas’ın bir numarası Yahya Sinvar itirafı: İzini kaybettik!

İÇİNDEKİLER

Hamas'ın İsrail için hazırladığı Aksa Tufanı operasyonunun iki kilit ismi var, bunlardan biri "Misafir" lakaplı Muhammed Deif, bir diğeri ise Yahya Sinvar. Deif Hamas içerisinde sertliğiyle tanınan biri. Kendisine yönelik şimdiye kadar beş suikast girişimi yapıldı, 2014 yılında düzenlenen saldırıda Deif'in eşi Vidad ve küçük çocukları Ali öldürüldü. İsrail, Deif'in de evde olduğunu düşünüyordu fakat yanıldı. Deif'in lakabının "Misafir" olmasının nedeni ise İsrail casuslarına izini kaybettirmek için her gece başka bir evde konaklaması.

7 Ekim'den itibaren tekrar adından söz ettiren Deif için uzmanlar "Gençler onu adeta bir tanrı gibi görecek" ifadesini kullanıyor.

KURNAZ VE MANİPÜLATİF
Yahya Sinvar ise Deif'den çok daha farklı biri. Savaştaki ilk ateşkesin şartlarını belirleyen ve İsrail'e bunu kabul ettiren Sinvar 61 yıllık yaşamının büyük bir bölümünü Tel Aviv'e karşı mücadeleyle geçirdi. Yıllarca İsrail hapishanelerinde kalan Sinvar hakkında İsrail istihbaratı şu değerlendirmede bulundu:

"Zalim, otoriter, etkili ve alışılmadık düzeyde dayanıklılık yeteneklerine sahip, kurnaz ve manipülatif. Çok az şeyden memnun olan bir kişi. Hapishanede bile diğer mahkumlar arasında sır saklıyor. Kalabalıkları arkasından sürükleme yeteneğine sahip."

SİNVAR İZİNİ KAYBETTİRDİ
Savaşın 65. gününde İsrailli bir yetkili, Kanal 11'e verdiği demeçte Hamas'ın lideri Yahya Sinvar'ın Gazze'nin kuzeyinden güneyine geçtiğini doğruladı. İsimsiz yetkilinin iddiasına göre Sinvar, an itibariyle Han Yunus'ta henüz bilinmeyen bir yerde kalıyor.

Dün gece konuyla ilgili açıklamalarda bulunan İsrail ordusu Sözcüsü Daniel Hagari, "Bu durum Hamas'ın savaşçıları ve askeri liderlerini endişelendiriyor" dedi.

İsrail ordusu bir süredir Sinvar ve diğer üst düzey Hamaslı yetkililerin izini kuzey Gazze'de sürüyordu ancak çok az sayıda kanıta ulaşabildiler, hatta kuzeyde neredeyse hiçbir Hamas savaşçısıyla karşılaşmadılar.

HAN YUNUS'U VURMAK İÇİN BAHANE Mİ?
Uzmanlar, açıklamanın hemen ardından Han Yunus'a saldırılarını artıran İsrail'in, Yahya Sinvar'ın bölgede olduğunu bahane olarak kullanabileceği söyledi.

SAĞLIK KURULUŞLARINA 450'DEN FAZLA SALDIRI
Öte yandan Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, 7 Ekim'den bu yana Gazze ve Batı Şeria'da sağlık hizmetlerine yönelik 449'dan fazla saldırıyı doğruladıklarını bildirdi.

Ghebreyesus, işgal altındaki Filistin topraklarındaki sağlık durumuna ilişkin DSÖ Yürütme Kurulunca düzenlenen özel oturumda konuşma yaptı.

Çatışmaların Gazze'deki sağlık durumu üzerindeki etkisinin felaket boyutunda olduğunu kaydeden Ghebreyesus, 7 Ekim'den bu yana Gazze'de 17 binden fazla kişinin öldürüldüğünü ve bunlar arasında 7 bin çocuğun da olduğunu belirtti.

Ghebreyesus, Gazze'de 46 binden fazla kişinin yaralandığını ve 1,9 milyon kişinin yerinden edildiğini vurgulayarak, "Gazze Şeridi'ndeki nüfusun neredeyse tamamı bulabildikleri her yerde sığınacak yer bakıyor. Ancak Gazze'de hiçbir yer ve hiç kimse güvende değil. Gazze'de sağlık sistemi zor durumda ve çöküyor. 36 hastaneden yalnızca 14'ü kısmi olarak hizmet veriyor. 7 Ekim'den bu yana Gazze ve Batı Şeria'da sağlık hizmetlerine yönelik 449'dan fazla saldırıyı doğruladık. İsrail'de ise sağlık hizmetlerine yönelik 60 saldırıyı doğruladık." dedi.

Sağlığın hiçbir zaman hedef olmaması gerektiğinin altını çizen Ghebreyesus, hayatını kaydeden 100'den fazla Birleşmiş Milletler (BM) ve DSÖ personeli için büyük üzüntü duyduğunu dile getirdi.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in "kritik yardımların Gazze Şeridi'nde acil ihtiyaç sahibi kişilere ulaşması için kalıcı ve acil insani ateşkes çağrısını" desteklediklerini vurgulayan Ghebreyesus, "Gazze halkının sağlığını gerçekten korumanın ve geliştirmenin tek yolu ateşkestir. BM Güvenlik Konseyinde 8 Aralık'ta ateşkes konusundaki kararın veto edilmesinden derin üzüntü duyuyorum." dedi.

İSRAİL'İN GAZZE'Yİ İŞGALİNDE 7 EKİM SONRASI
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlere yönelik sürekli ihlallere karşılık verme" gerekçesiyle İsrail'e 7 Ekim'de kapsamlı saldırı düzenledi.

İsrail'de 7 Ekim'deki saldırılarda 310'dan fazlası asker olmak üzere 1200 İsraillinin öldüğü, 5 bin 132 kişinin yaralandığı duyuruldu.

İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırılarında en az 7 bin 700'ü çocuk, 5 bin 150'si kadın olmak üzere 17 bin 700 Filistinli öldü. Enkaz altında binlerce ölü olduğu bildiriliyor.

İsrail ordusu halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumlarını hedef alarak sivil altyapıyı tahrip ederken, karadan işgal sürecinde 98 askeri öldü.

Çatışmalara 24 Kasım'da 4 günlüğüne verilen ve daha sonra 3 gün daha uzatılan "insani arada" 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakıldı. Öte yandan İsrail binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeye devam etti.

İşgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs'te de İsrail güçleri ve yasadışı Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 275 Filistinli hayatını kaybetti.

İsrail ordusu ile Lübnan Hizbullahının sınır hattındaki düşük yoğunluklu çatışmalarında ise 23 Lübnanlı sivil, 97 Hizbullah mensubu ve 6 İsrail askeri öldü.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN