Başkan Erdoğan liderliğinde MGK toplantısı sonrası sona erdi! Çok net terörle mücadele vurgusu

Milli Güvenlik Kurulu (MGK), Başkan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı. 3.5 saat süren toplantının ardından yayımlanan MGK bildirisinde 7 maddede önemli açıklamalar yapıldı. Terörle mücadelede çok net mesaj verilirken, Rusya-Ukrayna arasındaki gerilimin son bulması ve savaşa son verme çağrısında bulunuldu. Öte yandan Avrupa'da Kur'an-ı Kerim'e yönelik yapılan saldırılara karşı birlikte mücadele çağrısı yapılırken, Afrika'da meydana gelen ve kıta geneline sirayet edebilecek mahiyetteki son gelişmeler değerlendirildi. İşte detaylar...

Giriş Tarihi 08 Ağustos 2023, 17:21 Güncelleme 09 Ağustos 2023, 19:23
Başkan Erdoğan liderliğinde MGK toplantısı sonrası sona erdi! Çok net terörle mücadele vurgusu

İÇİNDEKİLER

3 saat süren toplantının ardından Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının sosyal medya hesabından paylaşılan bildiriye göre, toplantıda, PKK/KCK-PYD/YPG, FETÖ ve DEAŞ terör örgütleri başta olmak üzere milli birlik ve beraberlik ile bekaya yönelik her türlü tehdit ve tehlikeye karşı yurt içinde ve dışında azim, kararlılık ve başarıyla icra edilen operasyonlar hakkında Kurula bilgi sunuldu.



FETÖ ile mücadelede gelinen son aşamanın değerlendirildiği belirtilen bildiride, Türkiye'nin başta güvenlik ve dış politika alanlarında olmak üzere, stratejik kazanımlarını engellemek maksadıyla kurgulanan ve harekete geçirilen bu ihanet şebekesine hiçbir surette mevcudiyet hakkı tanınmayacağı bir kez daha dile getirildi.



İŞTE YAYIMLANAN BİLDİRİ

1.PKK/KCK-PYD/YPG, FETÖ ve DEAŞ terör örgütleri başta olmak üzere millî birlik ve beraberliğimiz ile bekamıza yönelik her türlü tehdit ve tehlikeye karşı yurt içinde ve yurt dışında azim, kararlılık ve başarıyla icra edilen operasyonlar hakkında Kurula bilgi sunulmuştur. FETÖ ile mücadelede gelinen son aşama değerlendirilmiş; Türkiye'nin başta güvenlik ve dış politika alanlarında olmak üzere, stratejik kazanımlarını engellemek maksadıyla kurgulanan ve harekete geçirilen bu ihanet şebekesine hiçbir surette mevcudiyet hakkı tanınmayacağı bir kez daha vurgulanmıştır.



2.Eşsiz fedakârlıklarla kazanılan Millî Mücadelemizin sonunda imzalanan Lozan Barış Antlaşması'nın yüzüncü yıl dönümünde de tarihin Türkiye Cumhuriyeti'ne yüklediği mesuliyetin gereklerinin hassasiyetle yerine getirildiği ifade edilmiş; bölgemizde bir asırdır barış ve istikrara temel teşkil eden antlaşma ile kurulan düzenin milletimizin menfaatleri doğrultusunda tahkim edilmesine yönelik kararlılık teyit edilmiştir.

3.Komşumuz Irak ile iş birliğimizin her alanda daha da geliştirilmesinin hem ülkelerimizin hem de bölgemizin önemli kazanımlar elde etmesine katkıda bulunacağı belirtilmiş; Türkiye'nin terörle mücadele ile güvenlik ve istikrarın sağlanmasına yönelik çalışmalarının samimiyetle desteklenmesinin, iş birliği zeminini güçlendireceğine işaret edilmiştir.



4.Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın gidişatı ve müteakip aşamalarda bölgemize yönelik muhtemel etkileri etraflıca ele alınmış; Karadeniz'de gerginliğin tırmanmasının kimsenin menfaatine olmayacağı ifade edilmiştir. Tüm taraflara, gecikmeksizin müzakere masasına oturma ve savaşa son verme çağrısında bulunulmuş; tahıl anlaşmasına geri dönülmesinin muhtaç ülkelerdeki muhtemel olumsuzlukları önleyeceği ve gıda istikrarına katkı sağlayacağı vurgulanmıştır.

5.Afrika'da meydana gelen ve kıta geneline sirayet edebilecek mahiyetteki son gelişmeler değerlendirilmiş; kıta'nın meselelerine en uygun çözümlerin ancak kıta'nın sahiplerince bulunabileceği ifade edilmiştir.

6.İslam dinini hedef alarak iki milyara yakın Müslümanı rencide eden ve birleşmiş milletler tarafından da nefret suçu olarak nitelendirilen menfur eylemlerin engellenmesi ve suçluların cezalandırılması hususundaki sorumluluklarını yerine getirmeyen devletler; ifade hürriyeti kisvesiyle ektikleri nefret tohumlarının ortaya çıkarabileceği yıkıcı etkileri idrak ederek bir an evvel bu tutumlarını değiştirmeye ve kutsal değerlere yönelik saldırılara karşı birlikte mücadele etmeye davet edilmiştir.



7.Küresel bir kriz hâlini almaya başlayan iklim değişikliğinin, düzensiz göçlerden sosyal buhranlara, iç karışıklıklardan devletler arası çatışmalara kadar pek çok sorunu tetikleyebilecek etkileri üzerinde durulmuş; insanlığın bu müşterek meselesine ancak uluslararası toplumun adil ve samimi gayreti ile iş birliğinin çözüm getirebileceği belirtilmiştir. Kamuoyunun bilgisine saygıyla sunulur.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN