GERİ ADIM ATTI
Gökşen Anıl Ulukuş, Kemal Kılıçdaroğlu'na danışman olarak atanmasının ardından söz konusu paylaşımını kaldırdı. Ulukuş, "Sezgin Tanrıkulu'na o konu başta olmak üzere pek çok konuda katılmıyorum. Ancak yazdığım ifadelerin dilinin doğru olmadığına karar verdim. Sezgin Tanrıkulu ile ilgili olan tweeti sildim." ifadelerini kullandı.

EREN ERDEM YALANLADI
Ulukuş'un danışman olarak atanmasına parti içinden tepkiler yükselirken CHP yandaşı gazeteci Altan Sancar, Kılıçdaroğlu'nu ayakta alkışlayan ve CHP'de TV ve gazetelerle kurumsal iletişimi yönetmekle görevlendirilen Eren Erdem'in açıklamasını sosyal medya hesabından paylaştı.

Sancar, "CHP Genel Başkan Yardımcısı Eren Erdem, eski Zafer Partili Gökşen Anıl Ulukuş'un CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun danışmanlığına getirildiğine dair paylaşım ve haberleri yalanladı." ifadelerini kullandı. Gelişmeler sonrası CHP'de "Milliyetçi danışman" kaosu patlak verdi.
CHP GÖREVDEN ALINDI DEDİ
CHP'den yapılan bilgilendirmede "Çeşitli basın ve yayın organlarında yer alan, Kemal Kılıçdaroğlu'nun "danışman atamaları" yönündeki tartışmalar gerçeği yansıtmamaktadır. 4 Haziran 2023 öncesi atanan tüm danışmanların görevi sona ermiş olup, ilgili tarihten sonra Engin Özkoç, Hacer Foggo ve Özgür Yici dışında danışman atanmamıştır." denildi.
CHP'nin açıklaması sonrası yandaş Nevşin Mengü, Kılıçdaroğlu'nun Ulukuş'u danışman olarak atadığı belgeyi sosyal medya hesabından paylaştı.

Mengü, "Ne var ki 31 Mayıs'ta Gökşen Anılkuş'a danışmanlığı imzalı bir şekilde bildirildi. Kemal Bey'in gelen baskılara dayanamadığı anlaşılıyor.

BELGE ORTAYA ÇIKTI
"Anlaşılan partide temel sorun bu, önü arkası düşünülmeden aceleyle bazı adımlar atılıyor. Sonra da atılan bu adımların arkasında durulmuyor."
Konuyla ilgili sosyal medyada hesabından açıklama yapan Gökşen Anıl Ulukuş ise CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmeyi patlaştı. Ulukuş, Kılıçdaroğlu'nun kendisine "sen devam et" dediğini bildirdi.

İşte Ulukuş'un sosyal medyadan yaptığı o açıklama:
Sayın Genel Başkan'a danışmanları görevden alması sonrası en az 4 kere "Ben hâlâ danışman mıyım?" diye sordum. Her seferinde "burada 90 tane danışman vardı, bu karar onlar için. Sen devam et." cevabını aldım. Kaldı ki ilk açıklamayı yaptığım gün yine konuştuk. Baskılara dayanamamış olabilirsiniz ama her şeyin bir usulü var! "Gerçeği yansıtmıyor" şeklinde itibar zedeleyici bir tavır CHP'ye yakışmıyor.
"Kılıçdaroğlu gidici, bir bahaneyle eleştirelim de yeni yönetimde yerimiz olsun." Zihniyetindeki bazı kişiler beni CHP'li olmamakla itham ettiler. Onlar için ben aşırı sağcı olurken, CHP'nin altı okuyla problemi olanlar CHP'li oluyor. Aşırı sağcılık diye itham ettiğiniz düşünce CHP'nin kurucu iradesidir.
Türk Milliyetçisi arkadaşlarıma da sitemim var. CHP'yi Milliyetçilikten uzaklaşmakla suçluyorsunuz. Ancak CHP'de biri "Çok Milliyetçi" olmakla suçlandığında onun meze olmasını seyrediyorsunuz.
Son olarak, Atatürk'ün başlattığı Türk Devrimini sürdürme irademiz ve Türkiye Cumhuriyeti'nin üniter, laik ve sosyal bir hukuk devleti olarak kalması için olan mücadele azmimiz azalmayacaktır.