![](https://iatkv.tmgrup.com.tr/c048b5/0/0/0/0/800/535?u=https%3a%2f%2fitkv.tmgrup.com.tr%2f2023%2f05%2f25%2fbaskan-erdogandan-guclu-sanayi-guclu-turkiye-bulusmasinda-onemli-aciklamalar-1685037050195.jpeg&mw=616)
Allah'ın "İnsana ancak çalıştığı kadarı vardır." buyurduğunu belirten Erdoğan şunları kaydetti:
"Biz ülke ve millet olarak tek çaremizin çalıştığımızın karşılığının olduğunu ve karşılığını da alarak yol yürümek olduğunu gayet iyi biliyoruz. Pazartesi gününden itibaren de bu şekilde mücadeleye devam edeceğiz. Değerli kardeşlerim, sizler iş insanları olarak hesabı kitabı çok iyi bilirsiniz. Düşünün yani, yüzde 1'i bile bulmuyor toplam bunların oy oranı. Fakat 40 tane milletvekilliği aldılar. Şunu oy oranına vurduğunuz zaman, ya sen hesap uzmanıydın. Bir hesap uzmanı olarak sana kalan milletvekili sayısı, bunlarla mukayese edilemeyecek derecede az. Yok oldun ya. Sen şimdi pazartesi gününden sonra haline bak. Senin halin nice olacak."
"ÜLKENİN VE MİLLETİN MENFAATLERİNİ ASLA PAZARLIK KONUSU HALİNE GETİRMEDİK"
Başkan Erdoğan, hayatının bir döneminde ticaretle uğraştığını, hayatı başkaları gibi sırça köşklerde değil, Kasımpaşa'da öğrendiğini dile getirdi.
Hayatı Türkiye'nin özeti olan İstanbul'da öğrendiğini belirten Erdoğan, bu şehirde ayakta kalmanın, onuruyla şerefiyle başı dik bir şekilde yaşamanın anlamını iyi bildiklerini söyledi.
Erdoğan, İstanbul'da öğrendiklerini siyasi hayatın her safhasında kendisine rehber edindiğini dile getirerek "Ne yaparsak yapalım, önce dönüp milletimize baktık. Ülkenin ve milletin menfaatlerini asla pazarlık konusu haline getirmedik." dedi.
İstanbul'a, 4,5 yıl belediye başkanlığı yaptığını anımsatan Erdoğan, "İstanbul'a belediye başkanlığı yaptığım dönemin de kadir kıymetini en iyi İstanbullular bilir. Düşünün, İstanbul -hep öyle tarif ederim CHP'yi- çöp, çukur, çamur; üç ç. Çöp var mıydı? Dağlar vardı. Çukurlar? Vardı. Çamur? Vardı ama bunların ötesinde bir de İstanbul susuzdu. Biz 110 kilometreden, Istranca Dağları'ndan İstanbul'a suyu getirdik ve İstanbul'u susuzluktan kurtardık." diye konuştu.
![](https://iatkv.tmgrup.com.tr/ba9d27/0/0/0/0/800/591?u=https%3a%2f%2fitkv.tmgrup.com.tr%2f2023%2f05%2f25%2fbaskan-erdogandan-guclu-sanayi-guclu-turkiye-bulusmasinda-onemli-aciklamalar-1685037060040.jpeg&mw=616)
Başkan Erdoğan, İstanbul'da belediye başkanlığını SHP'li Nurettin Sözen'den aldığını hatırlatarak şöyle devam etti:
"O dönemde 50 bin haneye doğal gaz getirmişlerdi. Göreve geldik ve cezaevine gittiğim zaman 1 milyon 250 bin haneye doğal gazı getirmiştim ve o şekilde de cezaevine gitmiştim. Biz bunlarla övünüyoruz. Bay bay Kemal senin geçmişinde ne var? Referansın ne? Bunu söyle. Bizim referansımız ortada, bunlar. O günden bugüne. İşte şurada Haliç. Haliç'in hali neydi? İstanbullular Haliç'in halini bilir. Kokudan geçiliyor muydu orada? Geçilmiyordu. Ama Haliç'ten biz, 9,5 kilometre Alibeyköy'deki bir taş ocağına, Haliç'in bütün o pisliklerini, çamurunu adeta bir petrol boru hattı gibi oraya bunu deplase ettik. Ve Alibeyköy'deki o taş ocağı şimdi çocuklar için bir oyun parkı. Devasa bir alan kazandırdık. Ve yine Haliç'in kenarındaki o, şu anda Haliç Kongre Merkezi olan yer. Temelini attık. Allah rahmet etsin, Kadir Topbaş kardeşimiz görevi devraldığında o da bugünkü eseri meydana getirdi. Biz buyuz. Oradan geçilmezdi. Çünkü orada bağırsakçılar vardı. Orada kurbanlar kesilirdi. Böyle bir yerdi. Ama 'Yaparsa biz yaparız.' dedik ve yaptık."
"BİZ YAPAMAYACAĞIMIZ HİÇBİR ŞEYİ SÖZ VERMEDİK"
CHP'nin Haliç Kongre Merkezi'nde toplantılar yaptığına dikkati çeken Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ama biz yaptık işte. Size kalsa böyle bir şeyi zaten yapmanız mümkün değildi. Böyle bir derdiniz yok zaten. Aynı şekilde Atatürk Kültür Merkezi, bütün o sözde sanatçılar, 'Burası yıkılırsa yapılmaz.' diyorlardı. Muhsin Ertuğrul'la ilgili de 'Burası yıkılırsa yapılmaz.' diyorlardı. Belediye başkanıydım. Şu gördüğünüz İstanbul Kongre Merkezi 40 metre derinliktedir. Bu kısım 17 metre ama altında bir de bunların otoparkları falan var. Ve burası da yine belediye başkanlığımız döneminde yapıldı ve o sözde sanatçılar 'Bunlar burada tiyatroyu yapmayacaklar.' dediler, yaptık. Daha büyüğünü yaptık. Daha güzelini yaptık. Farkımız bu. AKM, Atatürk Kültür Merkezi, muhteşem bir şekilde yapıldı ve şu anda hizmet veriyor. Biz yapamayacağımız hiçbir şeyi söz vermedik. Yaptık ve şimdi oradan tüm sanatseverlere hizmetler veriliyor."
![](https://iatkv.tmgrup.com.tr/509997/0/0/0/0/800/518?u=https%3a%2f%2fitkv.tmgrup.com.tr%2f2023%2f05%2f25%2fbaskan-erdogandan-guclu-sanayi-guclu-turkiye-bulusmasinda-onemli-aciklamalar-1685037054301.jpeg&mw=616)
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "Bu süreçte CHP Genel Başkanının girdiği işbirlikleri gerçekten çok sancılı, sıkıntılıdır. Bu kişi daha yola çıkarken ilk düğmeyi yanlış ilikledi. Siyasetin omurgası olan, taşıyıcı sütunu olan değerleri göz ardı etti. Ülke ve millete dair meselelerin 'al gülüm ver gülüm' malzemesi yapılamayacağını, yapılmaması gerektiğini aklına getirmedi." dedi.
Başkan Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Güçlü Sanayi Güçlü Türkiye Buluşması"nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin bekası söz konusu olduğunda kimseyi gözlerinin görmediğini, bu uğurda gerektiğinde dünyanın en güçlü lobilerine meydan okuduklarını söyledi.
PKK'sından FETÖ'süne, tüm terör örgütleriyle mücadele ettiklerini anlatan Erdoğan, 15 Temmuz gecesine işaret ederek, uçaklara, tanklara, ölüm kusan silahlara göğüslerini siper ettiklerinin, gerektiğinde her türlü riski alarak canlarını ve siyasi ikballerini tehlikeye atmaktan çekinmediklerinin altını çizdi.
Erdoğan, hiçbir zaman ülkenin, milletin ve umudunu kendilerine bağlamış yüz milyonlarca mazlum ve mağdurun hakkını kimseye yedirmediklerini vurgulayarak, Birleşmiş Milletlerden NATO'ya, G20'den diğer yapılara kadar tüm uluslararası platformlarda Türkiye'nin çıkarlarını cesaretle savunduklarını ifade etti.
Rusya-Ukrayna krizi dahil dünyanın en zorlu sınamalarından Türkiye'yi sahili selamete başarıyla çıkardıklarını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Türkiye'yi bölgesindeki çatışmaların tarafı haline getirmeye çalışanların oyunlarına gelmedik. Savaş ateşine benzin taşıyan değil, akan kanı ve gözyaşını durdurmanın çabasını sergileyen bir ülke olduk. Doğu Akdeniz'den Mavi Vatan'a hiçbir yerde geri adım atmadık. Ne bizim olmayana el uzattık ne de başkalarının milletimizin lokmasına el uzatmasına rıza gösterdik. Siyasette kalbi Türkiye için çarpan herkesle ortak bir paydada buluşmaya çalıştık. 'Önce ülkem ve milletim.' diyen tüm vatandaşlarımıza kapımızı da kollarımızı da sonuna kadar açtık. Elbette bunun için gerektiğinde herkesle görüştük, istişare ettik, haklı eleştirilere kulak verdik. Kimden gelirse gelsin, Türkiye'nin hayrına olacak her teklifi değerlendirdik. Ama siyaseti asla bir at pazarlığı olarak görmedik. 'Ne vereyim ağabeyime?' anlayışıyla siyaset yapmadık. Seç, beğen, al ucuzluğuna kendini kaptıranlardan olmadık. Dün de böyleydik, bugün de böyle davranıyoruz."
"21 YILDA BİZ, LAF ÜSTÜNE LAF KOYMANIN DEĞİL, TAŞ ÜSTÜNE TAŞ KOYMANIN MÜCADELESİNİ YÜRÜTTÜK"
Cumhur İttifakı'nın günlük çıkarlar değil bir ortak değerler ittifakı, Türkiye ortak paydasında buluşanların adresi ve vatanın bekasını her şeyin önünde görenlerin çatısı olduğunu anlatan Erdoğan, bunun dışındaki her şeyin lafügüzaf olduğunu söyledi.
Başkan Erdoğan, son 21 yılda ülkeye neler kazandırdıklarını içeren videoyu katılımcılarla beraber izledikten sonra "Evet, 21 yılda biz laf üstüne laf koymanın değil, taş üstüne taş koymanın mücadelesini yürüttük. Allah'a hamdolsun, ülkemizi her alanda tarihinin en iyi başarılarıyla tanıştırdık. Seçim kampanyası döneminde de eser ve hizmet yolculuğumuzu kesintisiz bir şekilde sürdürdük." ifadelerini kullandı.
![](https://iatkv.tmgrup.com.tr/164d99/0/0/0/0/1200/697?u=https%3a%2f%2fitkv.tmgrup.com.tr%2f2023%2f05%2f25%2fbaskan-erdogandan-guclu-sanayi-guclu-turkiye-bulusmasinda-onemli-aciklamalar-1685037039237.jpeg&mw=616)
"Peki, biz bunlarla uğraşırken CHP Genel Başkanı ne yaptı? Ülkemizin önünü açacak, milletimizin derdine derman olacak hangi teklifi getirdi? Elbette hiçbir şey." diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dahası bu süreçte CHP Genel Başkanının girdiği işbirlikleri gerçekten çok sancılı, sıkıntılıdır. Bu kişi daha yola çıkarken ilk düğmeyi yanlış ilikledi. Siyasetin omurgası olan, taşıyıcı sütunu olan değerleri göz ardı etti. Ülke ve millete dair meselelerin 'al gülüm ver gülüm' malzemesi yapılamayacağını, yapılmaması gerektiğini aklına getirmedi. Cumhurbaşkanlığı yardımcılıklarının sayısında bunu yaptı. Bakanlıklarla ilgili hususlarda bunu yaptı. Hiçbir hesaba, kitaba dayanmayan sözleriyle bunu yaptı. Batılı büyükelçilerle münasebetlerinde bunu yaptı. İlkeleri, prensipleri, ahlaki ve milli değerleri bir kenara bırakıp sadece kendi kişisel hesabıyla hareket ederek siyaseti kirletti, siyasetin dilini zehirledi. Ağzını her açtığında 'Hesap uzmanıyım.' diyen bu zat, toplam oyları yüzde 1'i dahi bulmayan 4 partiye neredeyse 40 vekil ikram etti."
Masadan 3 günlüğüne kalkmanın bedelinin, Ankara ve İstanbul büyükşehir belediye başkanlarına verilen cumhurbaşkanı yardımcılığı olduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Hale bak ya. Yani bu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı 4 yıldır görevde. İstanbullular olarak, acaba İstanbul'a ne yaptı, 'Çok büyük hizmetler var.' diyebilir misiniz? Aynı şekilde Ankara... Ankara'ya ne yaptı? 4 yılda, Ankara'da yaşıyoruz, görüyoruz hiçbir şey yok. Kapısını çaldığı her partiye tepside bir koltukla gitti. Burada çok net söylüyorum, şimdiye kadar CHP Genel Başkanı ile masaya oturup da istediğinden daha fazlasını almadan kalkan hiç kimse yoktur. Bunlar, 'Belki bize de bir şey düşer.' diye gelen herkes, cebinde mebzul miktarda milletvekilliğiyle, cumhurbaşkanı yardımcılığıyla, 3'er 5'er bakanlık sözüyle çıktı. Elinde boş senetle CHP'nin kapısına dayanan herkes CHP Genel Başkanından imzayı koparmış, üzerine rakamı da bizzat kendileri yazmıştır. Bunun en son örneğini dün yaşadık. CHP Genel Başkanı, sırf koltuğunu korumak için son 4 ay içinde tarihte eşi benzeri görülmemiş tutarsızlıklara imza attı. Sadece partisine değil Türk siyasetine de çok büyük bir leke bulaştırdı. Kendi tutarsızlıklarını, kendi ilkesizliklerini örtmek için yalan yanlış ithamları ortaya dökenlerin derdinin ne olduğunu biliyoruz. Ne yaparsanız yapın, terör örgütleriyle işbirliğinizi unutturamayacaksınız bay bay Kemal. Şahsi ikbaliniz için partinizin milletvekilliklerini pazara çıkardığınızı, önüne gelene makam, mevki sözü verdiğinizi unutturamayacaksınız. Ne yaparsanız yapın, bu ülkenin çıkarlarını uluslararası arenada pazarlık meselesi haline getirdiğinizi unutturamayacaksınız. Milletimiz 28 Mayıs'ta bunların hepsinin hesabını inanıyorum ki sizden soracak."
"BU DÖNEMDE SANAYİCİMİZ UZUN DÖNEMLİ PLANLAR YAPABİLME İMKANINA BİZİMLE ULAŞTI"
Başkan Erdoğan, Cumhuriyet'in yeni asrına girmeye az bir zaman kaldığını anımsatarak, geriye dönüp baktıklarında, geçen asır boyunca çok büyük sıkıntılardan geçtiklerini, Türkiye'nin neredeyse her 10 yılda bir darbe girişimlerine maruz kaldığını, darbelerin bir taraftan demokrasiyi bir taraftan da kalkınma hamlelerini sekteye uğrattığını dile getirdi.
![](https://iatkv.tmgrup.com.tr/87d74b/0/0/0/0/800/523?u=https%3a%2f%2fitkv.tmgrup.com.tr%2f2023%2f05%2f25%2fbaskan-erdogandan-guclu-sanayi-guclu-turkiye-bulusmasinda-onemli-aciklamalar-1685037218556.jpeg&mw=616)
Türkiye'nin demokrasisi ile özellikle sanayisinin de büyük darbe yediğini, sürekli yıkılıp yeniden kurulan koalisyon hükümetleri yüzünden, atılan kalkınma adımlarının hep yarım kaldığını belirten Erdoğan, sanayicilere işaret ederek, "Ülkemizin son 21 yılının kıymetini en iyi sizler biliyorsunuz. Güven ve istikrar ikliminde neler başarılabileceğinin en güzel örneği sizlersiniz. Bu dönemde sanayicimiz uzun dönemli planlar yapabilme imkanına bizimle ulaştı. Tüm stratejisini ülkede bir korku iklimi yayma üzerine kuranların ilk hedefinin sanayicilerimiz, yatırımcılarımız olması boşuna değildir. Hamdolsun sizler bu oyuna gelmediniz." değerlendirmesinde bulundu.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, iş insanlarının finansal taleplerini, yeni yatırım alanı ihtiyaçlarını ve iş gücüyle ilgili beklentilerini bildiğini belirterek "Bugüne kadar her meselenizi nasıl biz hal yoluna koymuşsak bunların çözümünü de yine biz sağlayacağız." dedi.
Başkan Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Güçlü Sanayi Güçlü Türkiye Buluşması"nda yaptığı konuşmada, Kovid-19 salgını döneminde dünya ekonomisinin derinden sarsıldığını söyledi.
Bu dönemde, enerji ve gıda krizi tüm dünyada fiyatları dalgalanırken Türk iş insanlarının dik duruşuna şahitlik ettiklerini belirten Erdoğan, "Böyle dönemde ihracatımızı 254 milyar doların üzerine çıkarttığınızı, istihdamı 32 milyon sınırına dayadığınızı biliyoruz. Sizleri canıgönülden tebrik ediyorum." diye konuştu.
Erdoğan, dünyada yaşanan krizlerde olduğu gibi Türkiye'deki siyasi iklimin zehirlenmesi sürecinde yaşanan sıkıntıların da farkında olduğunu dile getirerek şöyle devam etti:
"Finansal taleplerinizin, yeni yatırım alanı ihtiyaçlarınızın, iş gücüyle ilgili beklentilerinizin hepsini biliyoruz. Bugüne kadar her meselenizi nasıl biz hal yoluna koymuşsak bunların çözümünü de yine biz sağlayacağız. Bizim yapamadığımızı SGK'yi batırmaktan başka mahareti olmayan birinin yapabilmesi zaten mümkün değildir. Girdiği her seçimi kaybedip sadece kendi koltuğunu koruyabilen birinin herhalde sizlerin derdine derman bulabilmesi de hayalden ibarettir. Biz Türkiye Yüzyılı'nda ülkemizi dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına birlikte yükselteceğimize inanıyoruz."