6'lı koalisyonun adayı Kemal Kılıçdaroğlu dünya basınında! ABD merkezli Bloomberg çok mutlu: Ortodoks politikalara dönülecek

Son dakika haberleri... 6’lı koalisyondan ‘noter masası’ diyerek ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığını kabul etmeyerek kalkan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, dün tükürdüğünü yalayarak masaya yeniden oturdu. Akşener’i masaya oturtan nedeni herkes merak ederken kulislerde ABD lobilerin harekete geçtiği ve Akşener’i tehdit ettiği konuşuluyor. Tam da bu gelişmelerin ardından ABD merkezli Bloomberg’in satırları dikkat çekti. ABD merkezli yayın kuruluşu, Kılıçdaroğlu göreve gelirse ekonomide ortodoks politikalara dönüleceğini yazdı.

Giriş Tarihi 07 Mart 2023, 10:21 Güncelleme 07 Mart 2023, 11:23
6’lı koalisyonun adayı Kemal Kılıçdaroğlu dünya basınında! ABD merkezli Bloomberg çok mutlu: Ortodoks politikalara dönülecek

İÇİNDEKİLER

Dünya son 72 saatte 6'lı koalisyonun adaylık krizine şahit oldu. Henüz seçim dahi olmadan birbirine giren 6'lı koalisyon vatandaşa geçmişteki koalisyonlardan hiçbir farkı olmadığını gösterdi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener Cuma günü "noter olmam" diyerek kalktığı masaya pazartesi günü yeniden oturdu.

Peki bu derece sert restin ardından ne oldu da Akşener, o masaya yeniden oturdu? Ya da şöyle soralım: Akşener'i o masaya kim oturttu?

"Ya tarih olacağız ya tarih yazacağız" diyen Akşener'i ABD lobileri tarihin sayfalarına gömdü.

OTELDE NELER YAŞANDI?
Peki gündüz saatlerinde Meral Akşener-Kemal Kılıçdaroğlu arasında Marriott Oteli'nde gerçekleşen görüşmede neler yaşandı? Söz konusu otel Çukurambar'da Amerikan Büyükelçiliği'nin 30 metre uzağında bulunan JW Marriott Otel'di. Kılıçdaroğlu, bir yanına İmamoğlu'nu diğer yanına ise Yavaş'ı alıp Akşener'i karşıladı. İkili başbaşa görüşme yaptı. İddiaya göre İmamoğlu ile Yavaş lobide bekledi.

DÜNYA BASINI NASIL GÖRDÜ?

Dünya basını 6'lı koalisyonun adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nu manşetlerine taşıdı. Bazı yayın organları Kılıçdaroğlu'nun Erdoğan karşısında şansı olmadığına vurgu yaparken ABD merkezli Bloomberg'in satırları dikkat çekti.

İşte o manşetler:

Kılıçdaroğlu için 'Erdoğan'ınkinden hem içerik hem de üslup açısından radikal bir şekilde farklı bir vizyon sunuyor' değerlendirmesini yapan BBC haberinde şu ifadeye yer verdi;

'Ancak Kılıçdaroğlu'nun bazı müttefikleri, onun çekim gücünden yoksun olduğundan korkuyor.'

WASHINGTON POST

Amerikan gazetesi, 'Türk muhalefeti, Mayıs ayındaki seçimlerde Erdoğan'a meydan okuyacak adayı seçti' başlığıyla sunduğu haberde adayın günler süren ve kamuoyuna da yansıyan iç çekişmelerin ardından duyurulduğunu vurguladı. Mayıs ayındaki çok önemli seçimlerde kıdemli politikacının Başkan Erdoğan'la yüzleşeceğini belirten Washington Post, duyurunun muhalefet bloğunun günler süren çekişmesinin ardından yapıldığını dile getirdi.

NEW YORK TIMES

Altılı Masa'nın 'deneyimli siyasetçiyi' aday göstermek konusunda uzlaştığını yazan gazete, Meral Akşener'in Cuma günü muhalefet bloğundan ayrılmasına ve tekrar dönmesine yer verdi. Akşener'in Kılıçdaroğlu'nun adaylığından memnun olmadığı belirtilen haberde, orta yolun bulunduğu da aktarıldı.

NYT, Başkan Erdoğan'ın Altılı Masa'daki tartışmalara karşı "Biz canla ilgileniyoruz, onlar malla ilgileniyor" yorumunu da ekledi.

DEUTSCHE WELLE

'Muhalefet Erdoğan'a kafa tutmak için adayını seçti' diyen Alman yayın organı, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun Mayıs ayındaki seçimlerde yarışacağını aktardı. Ancak, DW'ye göre Kılıçdaroğlu'nun aday gösterilmesi etrafında tartışmalar var.

AL JAZEERA

'Türk muhalefeti Kılıçdaroğlu'nu aday olarak ilan etti' diyen Al Jazeera, muhalefet ittifakında beş partinin CHP liderinin adaylığını kabul ettiğini, İYİ Parti'nin buna itiraz etmesiyle bloğun parçalandığını, 72 saatlik gerginliğin arabuluculuk çabalarıyla giderildiğini aktardı. Ankara'dan bildiren Al Jazeera muhabiri Sinem Köseoğlu, Kılıçdaroğlu'nun neredeyse girdiği her seçimi kaybetmesiyle tanındığını ancak 2017'deki Adalet Yürüyüşü'nün ardından popülerliğini artırdığını bildiriyor.

THE GUARDIAN

Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığını manşetten gören İngiliz gazetesi, muhalefet liderinin Mayıs ayındaki seçimlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan'a meydan okuyacağını yazdı. Haberin devamında Kılıçdaroğlu'na yönelik eleştiriler yer alırken, bazı yorumcuların dile getirdiği 74 yaşındaki Kılıçdaroğlu'nun Erdoğan'ı yenmek için yeterli 'karizma'dan yoksun olduğu görüşünü sayfasına taşıdı. The Guardian, muhalefetin seçimi kazanması halinde Türkiye'yi başkanlık sisteminden tekrar parlamenter sisteme döndüreceğini de ekledi.

ORTODOKS POLİTİKALARA DÖNÜŞ SİNYALİ

ABD merkezli Bloomberg de ekonomi çerçevesinden değerlendirme yaptığı analizinde, Kılıçdaroğlu'nun, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'a karşı yarışacağını yazdı ve "Muhalefet, seçilirse ortodoks politikalara dönüş sözü veriyor." dedi.

'Özerk' Merkez Bankası sözü

Kılıçdaroğlu'ndan "ekonomist" olarak söz edilen yazıda, muhalefet bloğunun iş başına gelmesi halinde, ortodoks para politikası ve "özerk" bir Merkez Bankası vadettiğine dikkat çekildi.

Bu durumun bazı yatırım çevrelerince memnuniyetle karşılandığı kaydedildi. Öte yandan, muhalefet içinde yaşanan gerilimlere de işaret edilerek, şöyle denildi:

"AKŞENER, MUHALEFETİ BÖLMEKLE TEHDİT ETTİ"

Altı partiden oluşan ittifak, bir isim üzerinde anlaşmak için aylarca mücadele etti. (İyi Parti) Çekişmeler nedeniyle kısa süreliğine bloktan ayrıldı. Partinin Genel Başkanı (Meral Akşener), geçen hafta Kılıçdaroğlu'nun adaylığını eleştirerek muhalefeti bölmekle tehdit etti.

Ankara ve İstanbul'un belediye başkanları Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu'nu aday olmaya çağırdı. Muhalefet, topyekun bir çöküşü önlemek için Yavaş ve İmamoğlu'nun cumhurbaşkanı yardımcılığını Kılıçdaroğlu'na önererek Akşener'i bloğa geri çekti.

REUTERS'İN GEÇMİŞTEKİ O ANALİZİNİ AKILLARA GELDİ
ABD merkezli Bloomberg'in satırları Reuters'in geçmişteki o analizini akıllara getirdi.

IMF, AVRUPA BİRLİĞİ, ABD...

Reuters, söz konusu ittifakın yönetimindeki Türkiye'nin, mali kriz yaşanması durumunda kredi için Uluslararası Para Fonu'na (IMF) başvuruda bulunabileceğini yazmıştı.

Millet İttifakı'nın ekonomik güvenilirlik kazanmak için bu yönde sinyaller vermesi gerektiği, yeni hükümetin hem Avrupa Birliği (AB) hem de ABD ile daha yakın ilişkiler kurmak için "iyi bir konumda" olacağı ifade edilmişti.

BATI'NIN TÜRKİYE PLANI
İngiliz haber ajansı Reuters, Batı'nın çıkarlarının 6'lı koalisyonun iktidara geçmesinde olduğunu yazmıştı. Hugo Dixon imzalı Reuters analizinde Batı'nın 6'lı koalisyondan beklentileri sıralanmıştı.

Rusya Ukrayna savaşında tarafsızlık politikası izleyen ve arabuluculuk rolü sayesinde tahıl krizini çözen Başkan Erdoğan ve Türkiye'nin Batı ile ilişkilerinin kötüleştiği ileri sürülmüştü.

"Erdoğan Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinde iktidarı elinde tutabilir" ifadelerinin ardından "Kaybettiği senaryoyu düşünelim" diyerek Batı'nın Türkiye planı yazıldı. Makalede, Erdoğan'ın kaybetmesi halinde "Türkiye'nin yeniden Batı ittifakına nasıl kabul edileceğini düşünmek için çok erken olmadığı" söylenmişti.

SADAKAT TESTİ

'Sadakat testi' başlığı altında 6'lı koalisyonun AB ve ABD ile daha iyi ilişkiler kurmak isteyeceği ve ilk olarak İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğini onaylayacağı belirtildi. 6'lı koalisyonun NATO'ya sadakati üzerinde özellikle durulan haberde, izlenilecek politikaların Batı'dan yatırım akışına imkan sağlayabileceği ifade edilmişti.

Türkiye'nin bütün bunlara rağmen yine de AB'ye katılamayacağını ancak ödül olarak gümrük birliğinin modernize edileceği belirtilmişti.

RUSYA'YA YAPTIRIMLARA BOYUN EĞECEK!

Makalede, altı çizilen bir diğer konu da 6'lı koalisyonun iktidara gelmesi halinde ABD'nin gündeminden düşürmediği Rusya'ya yönelik yaptırımlara tamamen boyun eğecek olması... "Amerika ve AB ayrıca altı partili koalisyonun Rusya'nın askeri açıdan faydalı teçhizat ithal etmesine yardımcı olan şirketlere baskı yapmasını isteyecektir." denilen makalede, "Erdoğan hükümeti yaptırımların ihlal edildiğine dair kanıt bulması halinde harekete geçeceğini söylese de yeni bir hükümet muhtemelen daha istekli bir şekilde işbirliği yapacaktır." ifadeleri yer almıştı.

Ayrıca makalede, itiraf niteliğinde bir detay yer alıyor. Makalede, "Muhalefetin önerdiği ekonomik reformlar kısa vadeli acılar getirebilir. Uluslararası yatırımcılar, Türkiye'nin gerekli ilacı yutacak mideye sahip olduğundan emin olana kadar kenarda oturabilirler." denilmişti. Bu ifade ise akıllara, IMF zoruyla uygulanan "acı ilaç" programını getirmişti.

Analizde, "Bununla birlikte, Türkiye bir mali krizle karşı karşıya kalırsa, döviz kredisi için Uluslararası Para Fonu'na başvurabilir. 6'lı koalisyon, ekstra ekonomik güvenilirlik kazanmak için muhtemelen bunu önceden yapmalı" ifadeleri kullanılmıştı.

ABD'nin, 6'lı koalisyonun iktidarda olduğu bir Türkiye'yi "Çin'e karşı denge unsuru olarak" kullanacağı da analizde yer almıştı.