TBMM Başkanı Mustafa Şentop, aralık ayı başındaki darbe girişiminin ardından bir mektup kaleme alarak, Alman Federal Meclis Başkanı'na gönderdi. Şentop mektubunda 15 Temmuz darbe girişiminin altını çizdi, üstü kapalı Almanya başta olmak üzere Avrupa ülkelerinde yaşayan terör örgütü PKK mensuplarının korunmasını gündeme taşıdı.
Darbe girişimi ile ilgili haberleri üzüntü ile öğrendiğini belirten Şentop, "Bu hain darbe planını şiddetle kınıyor, Gazi Meclisimizin dost ve müttefik Almanya halkının ve Almanya Federal Meclisi'nin yanında olduğunu belirtmek istiyorum" dedi.
BİZ DE YAŞADIK
Sabah'ta yer alan habere göre, Türkiye'nin 15 Temmuz 2016 günü menfur bir darbe girişimi ile karşı karşıya kaldığını hatırlatan Şentop şöyle devam etti: "Fetullah Gülen Terör Örgütü (FETÖ) demokrasiyi, anayasal düzeni, hukukun üstünlüğünü ve devlet kurumlarını hedef almıştı. Ülkesine ve meşru seçimlerle ortaya koyduğu demokratik iradesine sahip çıkmak adına barışçıl bir şekilde darbecilerin karşısında duran masum sivillere yönelik terör ve şiddet neticesinde 251 vatandaşımız şehit olmuştu. FETÖ mensupları tarafından 15 Temmuz gecesi gerçekleştirilen saldırılarda demokrasimizin en temel kurumu olan yüce Meclisimiz de bombaların hedefi olmuş, fizikî tahribatın ötesinde şahs-ı manevisinde de büyük yaralar açılmıştı."
İŞ BİRLİĞİ ÇAĞRISI
Şentop, demokrasinin ortak değer olduğunu belirterek, "Hukukun üstünlüğü, özgürlükler ve insan hakları ancak istikrarlı ve güvenin hâkim olduğu ortamlarda korunup gelişebilir. Bu çerçevede, ülkelerimizin milli birlik ve egemenliğini doğrudan tehdit eden, kamu güvenliğine zarar veren tüm terör örgütlerine, aşırılıkçı oluşumlara ve ırkçılığa karşı iş birliğinin önemini bir kez daha vurgulamak isterim" mesajını verdi.
FRANSA PKK VARLIĞIYLA YÜZLEŞTİ
Fransa'nın başkenti Paris'te 23 Aralık'ta düzenlenen saldırının ardından Avrupa ülkeleri bir kez daha terör örgütü PKK'nın vandallığıyla yüzleşti. 3 kişiyi öldüren saldırgan, Fransız vatandaşı aşırı sağcı William M. adlı göçmen karşıtı çıktı. Ancak PKK sempatizanları, hiçbir dayanak olmamasına rağmen saldırıdan Türkiye'yi sorumlu tutarak Paris'ten Londra'ya, Helsinki'den de Atina'ya kadar Avrupa'nın dört bir yanında sokakları ateşe verdiler.
ANALİZ: FETÖ'YE KOL KANAT GEREN ALMANYA 'İMPARATORLUK VATANDAŞI HAREKETİ'NİN 'DARBE'Sİ İLE KARŞI KARŞIYA
Almanya'da aralarında emekli subayların da olduğu 25 aşırı sağcı, 7 Aralık'ta darbe girişimi suçlaması ile gözaltına alınmıştı. Savcılık sabahın erken saatlerinde yapılan operasyonlarda gözaltına alınanların, 1871 Alman İmparatorluğu'nu örnek alan bir devlet kurmak amacıyla terör örgütü kurmakla suçlandıklarını açıkladı.
ALMANYA'DA DARBE GÖZALTILARI | VİDEO İZLE
Gözaltına alınanların Alman Federal Meclisine baskın yaparak darbe planladıkları iddia edildi. Alman İmparatorluğu'nu örnek alan grubun üyelerinin, modern Alman devletini tanımadığı belirtiliyor.
Bu noktada Türkiye'ye kasteden, 251 vatandaşımızın şehit olmasına sebep olan terör örgütü FETÖ'ye kol kanat geren Almanya'nın ikiyüzlü ve riyakar tutumu ön plana çıkıyor.
FETÖ'YE KALKAN OLDULAR
Darbe planı yaptığı iddiası ile gözaltına alınan 25 kişiyi hiçbir silahlı etkinliğe katılmamasına rağmen direkt terörist ilan eden Almanya, Türk halkını tankla ezen uçakla bombalayan FETÖ'cü darbecileri ise koruma altına aldı.
FETÖ mensupları Almanya'ya vardıklarında örgüt üyeleri tarafından korunurken, oturum ve iltica talepleri konularında destek alabiliyor.
Ayrıca FETÖ'nün finans, medya, yargı ve asker sorumluları Almanya'da rahatlıkla örgütün faaliyetlerini yönlendirmeye devam edebiliyor.
15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminden sonra diplomatik veya hizmet pasaportu taşıyan yaklaşık 1200 kişi Almanya'ya iltica talebinde bulundu.
ZEKERİYA ÖZ, CELAL KARA, ADİL ÖKSÜZ...
Almanya'dan eski savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara'nın iadesini isteyen Türkiye, yine bu ülkede olduğu ileri sürülen örgütün sözde TSK imamı, darbe girişiminin "sır kutusu" Adil Öksüz'ün de iadesine ilişkin talepte bulundu.
Ancak bu iade talepleri Alman makamları tarafından yanıtsız bırakılıyor.
Haklarında kırmızı bülten çıkarılan, iadesi istenen FETÖ firarisi eski savcılar, askerler ve diplomatlar bu ülkede rahatça yaşıyor.
İadesi istenen İlhami Polat'ın da içinde bulunduğu onlarca örgüt mensubu eski subay ve 200'den fazla eski diplomatın Almanya'da rahat yaşam sürmeleri zaman zaman medyaya yansıyor.
Almanya'nın FETÖ konusundaki ikiyüzlü tutumunun gölgesinde, yürütülen darbe soruşturmasına tekrar dönelim...
Federal çapta düzenlenen tutuklama dalgasında 3 bin polis, farklı şehirlerdeki 130 evde arama yaptı. Soruşturmada "İmparatorluk Vatandaşları" ismini taşıyan oluşum ön plana çıktı.
Söz konusu oluşum Alman İmparatorluğu'nu (1871-1919) örnek alıyor. Mevcuttaki Alman hükümetini benimsemiyor.
Bu kapsamda Takvim.com.tr, Almanya'da darbeye hazırlandığı iddia edilen "İmparatorluk Vatandaşı Hareketi"ni sizler için ele aldı, çok çarpıcı detaylara ulaştı;
İMPARATORLUK VATANDAŞI HAREKETİ
Alman İmparatorluğu'nu (1871-1919) örnek alan grubun üyeleri, modern Alman devletini tanımıyorlar. Ülke medyasına yansıyan haberlere göre saldırı hazırlığındaki kişiler İmparatorluk Vatandaşları Hareketi'ne mensup.
"İmparatorluk Vatandaşı" (Reichsbürger) veya bazen de "İmparatorluk Vatandaşı Hareketi" (Reichsbürgerbewegung) olarak adlandırılan grup; Almanya'da çok yaygın olmamakla birlikte ilgili kurumları ve zaman zaman da gündemi aykırı fikir, söylem ve eylemleriyle meşgul eden aşırı sağcı ve komplo teorisyeni sosyal grupları ifade etmek için kullanılıyor.
MONARŞİ TARAFTARI, DEMOKRASİ KARŞITI VE ANTİSEMİTİZM TEMELLİ
Bu grubun üyelerinin temel ideolojilerini, politik ve toplumsal olarak kabul gören genel tarih algısının değişmesi (Geschichtsrevisionismus) ve monarşi taraftarlığı, demokrasi karşıtlığı ve antisemitizm oluşturuyor. İmparatorluk vatandaşları Yahudi soykırımını (Holocaust) reddediyorlar. Bu düşünceki insanlar, mevcut anayasa, devlet otoritelerini tanımıyor ve vergi ödemeyi de reddediyorlar.
HAYALİ HÜKÜMETİN BAKANLARI BİLE VAR
Bazıları hayal dünyaları doğrultusunda kendi pasaportlarını ve sürücü belgelerini üretirken, kendilerini hayali imparatorluk hükümetinin bakanları olarak atayanlar da var.
ANAYASA VE HÜKÜMETE KARŞI, VERGİ ÖDEMEYİ REDDEDİYORLAR
İmparatorluk Vatandaşları, Anayasa'nın "Alman İmparatorluğuna karşı yürütülen savaşın devamının" bir göstergesi, federal hükümetin ise "Batılı muzaffer güçler tarafından Alman halkına dayatılan yabancı yönetimi tüzüğü"nün yansıması olduğunu iddia etmektedir.
Onların genel amacı "Federal Almanya Cumhuriyeti'nin gayri meşrulaştırılması ve kafa karışıklığı yaratmaktır." Alman yasalarını tanımayan imparatorlukçular vergi ödemeyi de reddetmektedir.
1980'LERDE ORTAYA ÇIKTI 2010'DAN İTİBAREN YAYGINLIK KAZANDI
İmparatorlukçu oluşum ve ideolojiler 1980'lerde ortaya çıkmış, 2010'dan itibaren her geçen yıl artış göstermiştir. Bireysel aktörlerin şiddet içeren militanca tavır ve eylemleri ise 2013'ten itibaren yaygınlık kazanmıştır. Federal Anayasayı Koruma Dairesi (BfV), kategoride yer alan oluşumların üye sayılarının 2020 itibariyle 20.000'den fazla olduğunu belirtmektedir.
Bu sayının en az 1000 kadarı aşırı sağcı, 2000 kadarı şiddet eğilimli olarak nitelenmektedir. 2016'dan itibaren 880'inin silah ruhsatı iptal edilmiş olmasına rağmen 550 imparatorlukçu halen yasal olarak silah bulundurmaktadır.
Federal Kriminal Polis Dairesi 2018 yılında 866, 2019 yılında 673 politik motivasyonlu suçun imparatorlukçular tarafından işlendiğini belirtmektedir.
