İYİ Parti'de liste dışı bırakılan Yavuz Ağıralioğlu sığıntı bir siyasi aktör!

İYİ Parti’de terörün siyasi ayağı HDP cephesini tatmin etmek için divanda yapılan değişiklikler büyük ses getirmiş pasifize edilen isimlerden Yavuz Ağıralioğlu önce esip gürlemiş ardından geri vites yapmıştı. Konuyu köşesine taşıyan Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür, bugünkü yazısında, "Bugüne kadar siyasette bir karşılığı olduysa artık o da bitti. Bundan sonra ona, partisinde bile "sığıntı bir siyasi aktör" gözüyle bakılacak." ifadelerin kullandı.

Giriş Tarihi 07 Nisan 2022, 08:31 Güncelleme 07 Nisan 2022, 10:08
İYİ Parti’de liste dışı bırakılan Yavuz Ağıralioğlu sığıntı bir siyasi aktör!

İÇİNDEKİLER

İYİ Parti'de HDP cephesini tatmin etmek için divanda yapılan değişiklikler büyük ses getirmiş, milliyetçi isimler görevden alınarak pasifize edilmişti.

Akşener'in üzerini çizdiği Yavuz Ağıralioğlu, resti çekip partideki HDP tasfiyesi gerçeğini söylemek yerine "Görev değişikliği genel başkanların uhdesindedir. Verilince iyi, görev değişikliği olunca kötü mü?" ifadeleriyle partideki geleceğini korumak istedi.

Ağıralioğlu, daha önce yaptığı açıklamada "Sevinenlere ve üzülenlere 3-4 gündür bakıyorum. FETÖ'cüler zil takıp oynuyor. PKK'lılar ve HDP'liler sevinmiş. İYİ Parti'yi "HDP'yi dert etmeyin, mühim olan Erdoğan'ın gitmesi" zeminine çekmek isteyen herkes davul zurna çalıyor." demişti.

Konuyu köşesine taşıyan Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür, "Bugüne kadar siyasette bir karşılığı olduysa artık o da bitti. Bundan sonra ona, partisinde bile "sığıntı bir siyasi aktör" gözüyle bakılacak. Bakılacak, çünkü "kurmayı" olduğu Meral Akşener'le görüştükten sonra hiçbir şey olmamış gibi şunları söyleyebiliyor: "Ben, kendisine görev tevdi edilince 'iyi', görevden alınınca 'kötü' diyecek kadar karakteri ve mizacı zayıf biri değilim. Görev değişikliği, genel başkanların uhdesindedir." Allah Allah, rencide edici diyen başka biri miydi? Bari sussaydın." ifadelerini kullandı.

İşte Övür'ün bugünkü yazısı;

İyi Parti'deki parti içi operasyonu değerlendirirken şöyle yazmıştım:
"Bu gerçeği siyasetle ilgilenenler bilir, muhalefetteki bir parti siyaset üretip toplumda umut rüzgârı estiremiyorsa kendi içinde kavga eder. Bugün CHP ve İyi Parti'de yaşanan görev değişimlerinin, çizilmelerin arkasında böyle bir gerçek var." Öyle olduğu da ortaya çıktı. Buna rağmen, İyi Partili Koray Aydın haddini bildiği için susarken, "Burnundan soluyor" denilen Yavuz Ağıralioğlu esip gürledi.
Neler söylemedi ki...


Önce tonu yüksek bir çıkış yaptı:
"Bu çok rencide edici bir şey.
Usulü, karardan daha rencide edici." Hemen arkasından yalvarmayı da ihmal etmedi ve "kurmayı" olduğu Akşener'e, "selam" gönderdi.
"Partinin siyasi koordinatlarında yapılması gerekenleri diskura çevirebilecek bir yol arkadaşıyım. Geçimsiz değilim. Benim gibi birine bu şekilde görev değişikliği yaptırılmaz." Yapıldı ama... Sonra daha da küçülerek, ne kadar hassas ve kırılgan olduğunu anlatan şu cümleyi kurdu:
"En rencide edici olan kısmı, (medyayla) aynı anda öğrenmemizdi.
Ben dört senedir Akşener'in yol arkadaşı ve kurmayıyım." Bu yaklaşıma siyasi oportünizm bile denemez. 90'larda bir "Fırıldak Kubi" vardı, belki onun parti içi versiyonu denebilir.
Çünkü kaç kez itibarsızlaştırıldığı halde "bana mısın?" demedi. Grup başkanvekilliğinden alındı, kabullendi. Sözcülükten atıldı, sustu. Şimdi de genel başkan yardımcılığından uzaklaştırıldı, ama hâlâ "Kıymayın bana" diye yalvarıyor.
Bugüne kadar siyasette bir karşılığı olduysa artık o da bitti. Bundan sonra ona, partisinde bile "sığıntı bir siyasi aktör" gözüyle bakılacak.


Bakılacak, çünkü "kurmayı" olduğu Meral Akşener'le görüştükten sonra hiçbir şey olmamış gibi şunları söyleyebiliyor:
"Ben, kendisine görev tevdi edilince 'iyi', görevden alınınca 'kötü' diyecek kadar karakteri ve mizacı zayıf biri değilim. Görev değişikliği, genel başkanların uhdesindedir." Allah Allah, rencide edici diyen başka biri miydi? Bari sussaydın.
Gerçekten de "rencide edici" veya "Benim gibi birine bu şekilde görev değişikliği yaptırılmaz" gibi onca laf ettikten sonra bunları söylemek "karakter ve mizaç" zayıflığından başka bir şey değil. Anlayacağınız, Ağıralioğlu siyaset adına kötü bir sınav verdi ve hiç şaşırtmadı.
Tahminimizde yanılmadığımız gibi "hiçbir şey olmamış gibi çizilmesini içine sindirip bekleyecek" ve bir daha milletvekili listesine girmek için kim bilir kaç takla atacak. Muhalefetteki siyasi aktörlere toplumun neden güven duymadığının çarpıcı bir örneği bu. Bu tür siyasi aktörler yüzünden sadece partileri değil siyaset de itibar kaybediyor.

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN