Kılıçdaroğlu-Akşener görüşmesinde skandal gündem: Yeni plan sivil itaatsizlik mi?

ABD öncülüğündeki 10 büyükelçinin Kızıl Soros lakaplı Osman Kavala davasına ilişkin görev sınırlarını aşarak bildiri yayınlamasının ardından Türkiye sert tepki göstermiş büyükelçiler geri atmıştı. CHP'li Kılıçdaroğlu ve İyi Parti Genel Başkanı Akşener'in görüşmesinde konuşulan 'sivil itaatsizlik' eylemlerinin konuşulduğu bir dönemde yaşanan ve uluslararası bir müdahale olarak görülebilecek çağrının ABD Başkanı Biden'ın seçilmeden önce Türkiye'deki muhalefeti destekleyeceğine ilişkin skandal açıklamalarının yansımaları olarak değerlendiriliyor.

Giriş Tarihi 26 Ekim 2021, 09:37 Güncelleme 26 Ekim 2021, 09:50
Kılıçdaroğlu-Akşener görüşmesinde skandal gündem: Yeni plan sivil itaatsizlik mi?

İÇİNDEKİLER

ABD öncülüğündeki 10 büyükelçinin Kızıl Soros lakaplı Osman Kavala davasına ilişkin görev sınırlarını aşarak bildiri yayınlamasının ardından Türkiye sert tepki göstermiş büyükelçiler geri atmıştı. ABD Başkanı Biden'ın seçilmeden önce Türkiye'deki muhalefeti destekleyeceğine ilişkin skandal açıklamalarının yansımaları olarak değerlendirilen ve CHP'nin öncülük ettiği ittifakın kirli planlarını bir kez daha ortaya çıkardı.


BIDEN NASIL SEVMEZSİN BÖYLE MUHALEFETİ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener arasında geçen görüşmede konuşulan 'sivil itaatsizlik' eylemleri ile 10 büyükelçinin skandal çağrısı sonrası yaşananları köşesine taşıyan Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür, "Dünya, küresel sistemde yaşanan altüst oluşları, ABD-Çin hesaplaşmasını, Yunanistan üzerinden ABD'nin Türkiye'yi çevrelemesini ve Batı Bloku içindeki yeni ittifakları tartışıp konuşurken, bizdeki muhalefetin tek derdi, Başkan Erdoğan'ı iktidardan düşürmek. 10 büyükelçiye sahip çıkan ve elini güçlendiren böyle bir muhalefeti Biden nasıl sevmez?" dedi.



İşte Mahmut Övür'ün bugünkü yazısı;

10 BÜYÜKELÇİNİN ASIL DERDİ
Bunların olacağı, ABD'nin Türkiye'yi içeriden ve dışarıdan sıkıştıracağı aylar önceden belliydi. Zaman zaman yazdım ve sordum: Acaba ABD Başkan Biden, seçim öncesi söylediği, "Erdoğan'ı düşürmek için Türkiye'de muhalefete destek vereceğim" sözünü nasıl hayata geçirecek?

Gelip seçim kampanyasına katılıp açık destek verecek değil ya... Ya içeride muhtıra veren emekli askerler, siyasetçiler ve aydınlar gibi uzantılarını harekete geçirecek ya da böyle emrindeki ülkelerin büyükelçilerini. Son dönemde bütün bunların harekete geçtiğini de içerideki siyasi gerilim ve kutuplaşmanın körüklenmesinden anlıyoruz.

Bunun için bırakın FETÖ ve Kandil baronlarının son dönemdeki söylemlerini, sadece CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun çıkışlarına bakmak yeterli.

Önce "Siyasi suikastlar olabilir" deyip ortalığı bulandırdı, sonra çok geçmeden iktidara karşı bürokratları direnişe çağırdı. Yetmedi ki şimdi hayat pahalılığı ve KHK'lar üzerinden sokağı harekete geçirecek planların hazırlığı içinde.

Kılıçdaroğlu, ABD'nin Türkiye'yi çevreleyerek oluşturduğu puslu havayı daha da derinleştirip ittifakı bir arada tutma ve buradan bir iktidar çıkarma hesabı yapıyor. Zaten FETÖ ve PKK gibi aparatları dünden buna razı.



Peki, yeni dostları Meral Akşener, Temel Karamollaoğlu, Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu bu konuda ne diyor?

Siyaset kulislerinde bu sorunun cevabı için hafta başında gerçekleşen Kılıçdaroğlu-Akşener görüşmesine dikkat çekiliyor. "Güçlendirilmiş parlamenter sistem" gerekçesiyle yapıldığı söylenen görüşmenin arka plan gündemini Akşener açıkladı:

"Sayın Kılıçdaroğlu ve arkadaşlarıyla Türkiye'ye dair istişarelerde bulunduk."



"SİVİL İTAATSİZLİK" EYLEMLERİ
İstişare edilen o konular arasında uzun zamandır Kılıçdaroğlu'nun çevresinde bulunan bazı siyasi aktörlerin ısrarla seslendirdikleri "sivil itaatsizlik" eylemleri olduğu da söyleniyor. Merak edilen şu: Kılıçdaroğlu bu konuyu Akşener'le paylaştıysa nasıl bir cevap aldı?



Gördüğünüz gibi dünya, küresel sistemde yaşanan altüst oluşları, ABD-Çin hesaplaşmasını, Yunanistan üzerinden ABD'nin Türkiye'yi çevrelemesini ve Batı Bloku içindeki yeni ittifakları tartışıp konuşurken, bizdeki muhalefetin tek derdi, Başkan Erdoğan'ı iktidardan düşürmek.


10 büyükelçiye sahip çıkan ve elini güçlendiren böyle bir muhalefeti Biden nasıl sevmez?

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN


BÜYÜKELÇİLERDEN GERİ ADIM
ABD'nin ve bazı ülke büyükelçiliklerinin Osman Kavala'yla ilgili açıklamalarından geri atması Başkan Recep Tayyip Erdoğan tarafından olumlu karşılandı.

Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından aldığı bilgiye göre, ABD'nin ve bazı ülkelerin Ankara büyükelçiliklerinin Viyana Sözleşmesinin 41. maddesine ilişkin yaptıkları açıklama, Başkan tarafından olumlu karşılandı.

"VİYANA SÖZLEŞMESİ 41. MADDESİNE RİAYET ETMEYİ TEYİT EDER"
ABD'nin Ankara Büyükelçiliği, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "ABD, 18 Ekim tarihli açıklamaya ilişkin bazı sorunların yöneltilmesi vesilesiyle, Diplomatik İlişkiler Hakkındaki Viyana Sözleşmesi'nin 41. maddesine riayet etmeyi teyit eder." ifadesini kullanmıştı.

Sözleşmeye ilişkin aynı ifadeleri Kanada, Finlandiya, Danimarka, Hollanda, İsveç, Norveç ve Yeni Zelanda'nın Ankara büyükelçilikleri de resmi hesaplarından paylaşmış ya da retweet etmişti.

VİYANA SÖZLEŞMESİ'NİN 41. MADDESİ NE DİYOR?
1. Kabul eden Devletin kanunlarına ve nizamlarına riayet etmek, ayrıcalıklarına ve bağımsızlıklarına hrlel gelmeksizin, bu gibi ayrıcalıklardan ve bağışıklıklardan yararlanan her şahsın görevidir. Anılan Devletin iç işlerine karışmamak da bu şahısların keza görevidir.

2. Gönderen Devlet tarafından kabul eden Devlet nezdinde yapılması misyonun uhdesine tevdi olunan biJlün resmî işler, kabul eden Devletin Dışişleri Bakanlığı veya mutabık kalınacak başka Bakanlık ile veya aracılığıyla yürütülür.

3. Misyonun binaları, misyonun bu Sözleşmede belirtilen görevleri veya diğer genel uluslararası hukuk kuralları veya gönderen ve kabul eden Devlet arasında yürürlükte olan özel anlaşmalar ile bağdaşmayacak bir tarzda kullanılmaz.

BAŞKAN ERDOĞAN YİNE KAZANDI
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Sorosçu Osman Kavala için Türkiye'ye ayar vermeye çalışan 10 büyükelçi için "Öbür tarafta yatıyorlar kalkıyorlar, Kavala, Kavala. Kavala dediğin Soros'un Türkiye şubesi. Dışişleri Bakanlığı'na geliyorlar onun için. Bu ne terbiyesizliktir ya, burası Türkiye, Türkiye. Burası bir kabile devleti değil. Gerekli talimatı ben de Dışişleri Bakanımıza verdim, ne yapması gerektiğini söyledim. Bu 10 tane büyükelçinin bir an önce istenmeyen adam* ilan edilmelerini hemen halledeceksiniz dedim." ifadelerini kullanmıştı. CHP, İYİ Parti, Abdullah Gül'ün de aralarında bulunduğu Türkiye'yi ezik ve sürekli olarak kaybetmeye mahkum olarak gören grup ise Erdoğan'a bu sözleri nedeniyle tepki gösterip büyükeçilere destek çıkmıştı. 10 büyükelçinin bugün geri adım atması Türkiye'ye ve Başkan Recep Tayyip Erdoğan'a bugün diplomasi alanında bir kez daha zafer kazandırdı.

LOSER'LAR YİNE KAYBETTİ
Başkan Recep Tayyip Erdoğan'a karşı kaybetmeye alışan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Abdullah Gül'ün de aralarında bulunduğu grup ise kaybetti. Adeta 11. ve 12. büyükelçi gibi konuşan Kılıçdaroğlu ve Gül ile yanındaki isimler boşa düştüler.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN