AÇMAZIN SORUMLUSU BİDEN YÖNETİMİ!
Türkiye dostluğu aranan, müttefikliği güven veren bir ülkedir.
Aynı hususu ABD için söylemek geldiğimiz bu aşamada mümkün görülmemektedir.
ABD'nin politikalarına serpiştirdiği husumet tortularıyla ülkemizi her seferinde köşeye sıkıştırmaya, sabrını zorlamaya, siyasi ve ekonomik ablukalarla bezdirmeye çalıştığı gözlerden uzak tutulamayacak bir vakıadır.
Türkiye tam bağımsızdır.
Aziz Atatürk'ün en büyük eserim dediği Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihsel hüviyeti ve kaderinin yol haritası onurlu bağımsızlıkla çerçevelenmiştir.
Dünya üzerinde hiçbir güç merkezi, hiçbir mütehakkim veya muhasım ülke bu gerçeği değiştiremeyecektir.
Türkiye-ABD arasında kurulan diyalogların soğuması, hatta gerilim hattına havale edilmesi ciddi bir mesele olarak karşımızdadır.
Bu açmazın sorumlusu da Biden yönetimidir.
Mevcut ABD yönetimi; terör örgütleriyle içlidışlı, canciğer kuzu sarması, al takke ver külah içindeyken, Türkiye'ye mesafe koyup taciz ve tahrik kampanyasına hız vermesi öncelikle müttefiklik mimarisine en ağır darbedir.
TERÖR ÖRGÜTLERİNİ TÜRKİYE'NİN ÖNÜNE GEÇİRDİLER
Biden yönetimi terör örgütlerini Türkiye'nin önüne geçirmiş, kanlı ve kahredici bir ittifak çemberi oluşturmuştur.
Suriye ve Irak'ın kuzeyinde yaşanan zincirleme rezaletler, PKK/YPG/PYD'ye göz göre göre verilen mali, mühimmat, silah ve askeri destekler bunun en açık ispatı niteliğindedir.
ABD yönetimi bir yanda suç işlerken, diğer yanda insanlık vicdanına ve uluslararası hukuka tamamıyla kast eden bir ilkelliğin ve iradesizliğin pençesindedir.
Türk milletinin ve Türk devletinin böylesi bir vandallığı kabulü eşyanın tabiatına, insanlığın ortak mirasına aykırıdır.
Terör örgütleriyle düşüp kalkan bu ülkenin Ülkü Ocakları bağlamında köksüz ve mesnetsiz iftira yığınağına tevessül etmesi korkunç bir yanlış, korkak bir saptırmadır.
ÜLKÜ OCAKLARI TASARISI DÜŞMANCA POLİTİKANIN BİR PARÇASI
Yunan kökenli bir Demokrat Parti milletvekili tarafından 24 Eylül 2021 tarihinde ABD Temsilciler Meclisi'ne verilen "Ülkü Ocaklarının terörist bir organizasyon olup olmadığının" araştırılmasıyla ilişkili tasarının kabulü yalnızca skandal, yalnızca skolastik bir karar değil, aynı şekilde Türkiye'ye karşı takip edilen düşmanca politikaların da bir parçasıdır.
Temsilciler Meclisi'ne söz konusu tasarıyı hazırlayıp vermek, ardından utanç verici şekilde kabul etmek insan haklarına; fikir, düşünce, ifade ve siyasi hürriyetlere dehşet verici bir suikasttır.
Milliyetçi-Ülkücü Hareket önerge sahibiyle birlikte kararı ve oy verenleri lanetlemektedir.
PKK/YPG/PYD'nin görüş ve kavrayış açısıyla Ülkü Ocaklarına yaklaşanlar, terörist organizasyonun bizatihi failleri, fanatik mensuplarıdır.
Çünkü terörizme destek verenler, en az teröristler kadar mesul, melun ve mendeburdur.
Ülkü Ocaklarını insanlık alemi huzurunda karalama teşebbüsü terörizmin işbirlikçileri eliyle peydahladığı bir komplo, Türk-İslam medeniyetine doğrultulmuş silahtır.
Bu çarpıklığın bir başka örneğinin Almanya'da Sol Parti kanalıyla körüklenmek istenmesi Milliyetçi-Ülkücü Hareket'i asla yıldıramayacak, asla diz çöktüremeyecektir.
Türkiye ABD'ye mahkum olamayacaktır.
TÜRKİYE İLİŞKİLERİ ÇETİN BİR YOL AYRIMINDADIR
Uyanan dev ayağa kalkmakla kalmamış ön almaya, öncü olmaya, inisiyatif üstlenmeye, sürekli ilerlemeye, ilerledikçe de onu bunu rahatsız etmeye başlamıştır.
ABD ne yaparsa yapsın, Türk milletinin çelikten yumruğu, teslim olmayacak kalesi Milliyetçi-Ülkücü Hareket'i sindiremeyecek, boyun eğdiremeyecektir.
Asıl terörist organizasyonun terör örgütlerine destek verenler olduğunu artık görmeyen, duymayan, bilmeyen de kalmamıştır.
Türkiye-ABD ilişkileri çetin bir yol ayrımındadır.
Aynı şeyi NATO ittifakı için de ileri sürmek doğru bir tespittir.
BİDEN YÖNETİMİNİN TÜRKİYE VE CUMHUR İTTİFAKI ALERJİSİ TEDAVİ EDİLEMEZ BOYUTTA
Biden yönetiminin Türkiye ve Cumhur İttifakı alerjisi tedavi edilemez boyutlardadır.
ABD'nin politikaları yapıcı, iyi niyetli, dostane olmadığı gibi, müttefiklik ilkelerine de terstir.