Başkan Erdoğan'dan Kıbrıs Barış Harekatı'nın 47'nci yıl dönümünde önemli açıklamalar

Son dakika haberine göre Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Kıbrıs Barış Harekatı'nın 47'nci yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen Barış ve Özgürlük Bayramı kutlamalarına katıldı. Başkan Erdoğan ve KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Lefkoşa'da bulunan Atatürk Anıtı'na çelenk bıraktı. Başkan Erdoğan, törende açıklamalarda bulundu. Erdoğan, "Rumlar, Kıbrıs Türkü'nü azınlık olarak görme, eşitlik temelinde çözümü reddetme gafletinden bir türlü uyanamadılar." dedi. Başkan Erdoğan, "Rum tarafı gerçeklerden kopuk, maksimalist, samimiyetsiz ve şımarık yaklaşımını sürdürmekte ısrarcıdır." şeklinde konuştu.

Giriş Tarihi 20 Temmuz 2021, 09:12 Güncelleme 20 Temmuz 2021, 17:27
Başkan Erdoğan’dan Kıbrıs Barış Harekatı’nın 47’nci yıl dönümünde önemli açıklamalar

İÇİNDEKİLER

Başkan Erdoğan, Kıbrıs Barış Harekatı'nın 47'nci yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen Barış ve Özgürlük Bayramı kutlamalarında açıklamalarda bulundu. Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

Kıbrıs Türk halkının barış ve özgürlüğe kavuşmasını sağlayan harekatın 47. yılında aranızda bulunmaktan büyük mutluluk duyuyorum.


Çifte bayram yaşamanın mutluluğu içindeyiz. 20 Temmuz Zulme son verilen, adaya barışın geldiği kurtuluş günüdür. Hiç tereddüt etmeden bu mücadelede canlarını ortaya koyan aziz şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Türkiye ve KKTC, adada adil bir çözüme kavuşulması için bugüne kadar her türlü çabayı vermiştir.

RUM TARAFI ŞIMARIK VE SAMİMİYETSİZ

2004 yılında masadan kalkan Rum tarafı çözüm yolunu tıkamayı sürdürüyor. Rum tarafı gerçeklerden kopuk, samimiyetsiz ve şımarık yaklaşımını sürdürmekte ısrarcıdır. Geçmişte hangi niyetleri taşıyorlarsa bugün de meseleye aynı zaviyeden yaklaşıyorlar.

KİMSE BU NOKTADAN SONRA GERİYE DÖNÜŞ BEKLEMESİN

Buradan AB'ye sesleniyorum, ne oldu? Siz sözünüzü tuttunuz mu? Bunlarda hep yalan, hep yalan. Bunlarda demokratlık yok. AB, mali ve idari noktada Kuzey Kıbrıs'a desteklerini vereceklerdi. Verdiler mi? Vermediler. Geçen gün beni arıyorlar. 'Duydum ki ayın 20'sinde KKTC'de konuşma yapacakmışsınız. Herhalde orada rahatsızlık verici bir konuşma olmaz.'... Bunun iznini sizden alacak değiliz.



Ne kadar Türk düşmanı varsa Miçotakis'le belki Amerika'da video konferansta bilemiyorum, bize cevap teşkil edecek konuşmayı yapacaklar. Biz haklıyız. Haklı olduğumuz için de sonuna kadar hakkımızı savunacağız. Bunlarda demokratlık yok. Bu nobran tavrın artık hiç bir hükmü kalmamıştır.



Bizden kimse bu noktadan sonra geriye dönüş beklemesin. Yeni müzakere süreci ancak iki devlet arasında yürütülebilir. Öncelikle Kıbrıs Türkünün egemenliği ile eşit statüsü teyit edilmeli. Kıbrıs'ta eşit iki devlet ve iki halkın olduğu kabul edilmeden müzakerelerde ilerleme sağlanamaz.

MARAŞ'TA HAYAT YENİDEN BAŞLAYACAKTIR

Türkiye ve KKTC olarak izlediğimiz politika tam bir siyasi kararlılık politikasıdır. Rum tarafının karşı propagandasına rağmen Ersin Tatar'ı Maraş konusunda ortaya koyduğu tutum için ayrıca tebrik ediyorum. Maraş'ta hayat yeniden başlayacaktır. Artık Maraş'ta herkesin yararına olacak yeni bir dönemin kapıları açılacaktır. Yıllardır atıl durumda kalan bu bölge çözümsüzlüğün değil Kıbrıs adasının müreffeh geleceğinin sembolü olacaktır. Yeni mağduriyetler oluşturulmayacaktır.



AMERİKA'DA BİR KESİM RUMLARLA İLİŞKİLERİ GÜÇLENDİRMEK BAHANESİYLE HAREKETE GEÇTİ

Rum tarafı sonbaharda sondaj çalışmalarına yeniden başlayacağını duyurdu. Kimin gerginliği arttırdığının muhakemesini uluslararası toplumun vicdanına sunuyorum. Hem içerde hem de dışarda bugünkü ziyaretimizden rahatsızlık duyanlar olduğunu görüyoruz. Bu çevreler ilk günden itibaren ziyaretimizi gölgelemek için ellerinden geleni yaptılar. Amerika'da bir kesim Rumlarla ilişkileri güçlendirmek bahanesiyle harekete geçti. Tescilli Türkiye düşmanlarının olduğu bazı isimler Rumlara desteklerini açıklamak üzere konferans düzenlemişler. Barış Harekatı'nın 47 yıldır hala hazmedilemediği anlaşılıyor.

Değil 47, 147 yıl da 247 yıl da sürse Kıbrıs Türk halkı bağımsızlığından ve özgürlüğünden taviz vermeyecek. Onlara bir an önce KKTC'ye gelerek hem buradaki devleti tanımaları çağrısında bulunuyorum. Bizim nazarımızda boş teneke gürültüsünden öte bir kıymeti yoktur. Türkiye ile KKTC'nin kardeşliğini örselemeye kimsenin gücü yetmez.




Biraz sonra farklı alanlarda Kıbrıs Türk'ünün hayatına dokunan projelerin açılışını gerçekleştireceğiz. Bütün zorluklar geçici, KKTC ise kalıcıdır. Mücahitler ve Mehmetçikler bu topraklarda KKTC'nin geleceği için şehit oldular. Bu devlet yeni nesillerle daha da güçlenecek.



ERSİN TATAR'IN AÇIKLAMALARI
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, "Barış Harekatı ile Anavatan Türkiye'ye dil uzatanlar, tarihi gerçekleri çarpıtmaya devam ediyorlar." dedi.

Tatar, Kıbrıs Barış Harekatı'nın 47. yıl dönümü dolayısıyla Dr. Fazıl Küçük Bulvarı'nda düzenlenen "20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı" töreninde konuştu.

Tatar, Kıbrıs Türk halkını aydınlığa, özgürlüğe ve bağımsızlığa kavuşturan 20 Temmuz 1974 Barış Harekatı'nın, 47. yıldönümünü bir kez daha büyük bir coşku ve heyecanla kutlandığını, aynı zamanda mübarek Kurban Bayramı'nın da birinci gününü idrak edildiğini dile getirerek "Bu vesileyle bu tarihi günde kalpleri bizimle atan, Anavatan Türkiye'deki kardeşlerimizin, halkımızın ve dünyanın dört bir yanında bizleri izleyen tüm İslam aleminin mübarek Kurban Bayramı'nı yürekten kutlar, sağlık ve esenlikler dilerim." ifadelerini kullandı.

Zürih ve Londra anlaşmaları ile Türk ve Rum halklarının eşit kurucu ortaklığında kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti'nin ancak 3 yıl sürdüğünü hatırlatan Tatar, Kıbrıs Cumhuriyeti'ni "Enosis'e sıçrama tahtası" olarak değerlendiren Rum liderliğinin Kıbrıs Türk halkının imha planı olarak bilinen Akritas Planı'nı hazırlarken Anayasa'da Türklere tanınan haklar da ayaklar altında çiğnendiğini, Makarios'in Türk ulusunun Kıbrıs'taki uzantısı olan Kıbrıs Türk halkının etnik temizliği sonuçlanmadan Enosis hedefinin tamamlanamayacağını açık açık söylediğini kaydetti.

Tatar, 20 Temmuz 1974 sabahının erken saatlerinde, Mehmetçiğin Girne sahillerine ayak bastığını hatırlatarak Kıbrıs Türk halkının ve mücahitlerin, Mehmetçikle kucaklaşmasını, sevinç gözyaşlarını ve yaşananları unutmanın mümkün olmadığını söyledi.

"Kıbrıs Barış Harekatı gerçekleşmeseydi, ikinci bir Girit faciası yaşanacak, bölgenin en stratejik yeri olan Kıbrıs, Yunanistan'a ilhak edilecek, Türkiye'nin güney sahilleri kuşatma altına alınacaktı." ifadesini kullanan Tatar, Barış Harekatı ile cunta yönetiminin yıkıldığını, Yunan halkının özgürlüğüne ve demokrasiye kavuştuğunu, darbeye karşı çıkan Rumların da katliamdan kurtulduğunu, Kıbrıs Adası'nda hem Türklere hem de Rumlara barış ve istikrar ortamı yaratıldığını kaydetti.

Tatar, 1974'ten bu yana hiç kan dökülmediğine ve barışın tesis edildiğine dikkati çekerek şu değerlendirmeyi yaptı:

"Ama ne yazık ki tüm bu yaşananlara rağmen Barış Harekatı ile Anavatan Türkiye'ye dil uzatanlar, tarihi gerçekleri çarpıtmaya devam ediyorlardı. Dış güçler ile bazı çevreler Türkiye'yi 'işgalci' olarak gösterme çabalarını sürdürmektedir. Ancak Kıbrıs'ta esas işgalci, EOKA terör örgütünü organize eden, Akritas Planı'nı hazırlayan, faşist darbeyi gerçekleştiren ve Kıbrıs Cumhuriyeti'ni ısrarla bir Rum devletine dönüştürmek isteyen Yunanistan'ın ta kendisidir."

KAPALI MARAŞ'I AÇMA KARARI
Kıbrıs'ın bir parçası olan Kapalı Maraş'ı açma kararının yıllardan beridir mallarına ve mülklerine gidemeyen eski sakinlerinin ve hak sahiplerinin mülklerinin iadesini mümkün kılacağını ve son derece önemli bir açılım olduğuna dikkati çeken Tatar, "Amacımız, buradaki mağduriyeti gidermektir. Kapalı Maraş açılımı, Taşınmaz Mal Komisyonu üzerinden mülkiyet haklarına saygılı ve hukuka uygun bir şekilde gerçekleştirilecektir. Bu çerçevede, Bakanlar Kurulumuz tarafından kabul edilen kararla Kapalı Maraş'ın yüzde 3,5'ine tekabül eden bölgenin, askeri bölge statüsü kaldırılarak Maraş açılımımızın ikinci aşamasına geçilecektir. Bu adımla iade talebiyle başvuran hak sahiplerine, Taşınmaz Mal Komisyonu'nun bu yönde bir karar vermesine olanak sağlanacaktır." dedi.

"Kıbrıs Adası etrafında kıta sahanlığımızdaki doğal kaynaklara eşit hak sahibi olarak Anavatan Türkiye ile birlikte sahip çıkma kararlığı içerisindeyiz." ifadesini kullanan Tatar, Mavi Vatan'ın, Anavatan Türkiye ile aralarındaki bağları perçinleyen, Doğu Akdeniz'deki ulusal çıkarlarının korunmasında, hak ve hukuklarının müdafaasında çok önemli bir stratejik boyut olduğunu dile getirdi.



TÖRENE DAİR ÖNE ÇIKANLAR
Kıbrıs Barış Harekatı'nın 47'nci yıl dönümü etkinlikleri Başkan Recep Tayyip Erdoğan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın Atatürk Anıtı'na çelenk sunması ile başladı.

Girne Kapısı'ndaki Atatürk Anıtı'nda düzenlenen törende, Başkan Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Tatar'ın yanı sıra, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, kuvvet komutanları, İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Önder Sennaroğlu, Başbakan Ersan Saner, Başbakan Yardımcısı, Ekonomi ve Enerji Bakanı Erhan Arıklı, bakanlar, milletvekilleri, Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Sezai Öztürk, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Zorlu Topaloğlu, gaziler ve vatandaşlar da hazır bulundu.

.

Tören, Başkan Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Tatar'ın, Atatürk Anıtı'na çelenk bırakmasıyla başladı.

Saygı duruşunda bulunulması, İstiklal Marşı'nın okunması ve bayrakların göndere çekilmesinin ardından Başkan Erdoğan, anıt özel defterini imzaladı.

Erdoğan, deftere şunları yazdı:

"Aziz Atatürk,

Bugün hem Kıbrıs Türk halkıyla güç ve gönül birliği içinde gerçekleştirdiğimiz Kıbrıs Barış Harekatı'nın 47'nci yıl dönümünü kutlamak hem de mübarek Kurban Bayramımızı idrak etmek üzere Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeyiz.

Ada'yla ilgili kritik gelişmelerin yaşandığı bir dönemde gerçekleşen bu ziyaret Anavatan Türkiye olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin huzuruna, refahına ve istikbaline verdiğimiz önemin bir nişanesidir.

Türk milleti nasıl 47 sene önce katliam tehdidiyle karşı karşıya bırakılan Kıbrıs Türk halkının imdadına koşmuşsa bugün de yarın da elindeki tüm imkanlarla Kıbrıslı kardeşlerinin yanında olmayı sürdürecektir.

Kıbrıs Türkü'nün hak, adalet ve özgürlük davasını uluslararası planda da zafere taşıyana kadar mücadelemize kararlılıkla devam edeceğiz.

Ruhun şad olsun."

"İLKELERİNİZDEN VE GÖSTERDİĞİNİZ AYDINLIK YOLDAN AYRILMAYACAĞIZ"
Cumhurbaşkanı Tatar da anıt özel defterini imzaladı. Tatar, şunları kaydetti:

"Yüce Atatürk,

İlke, düşünce ve mücadelenizden güç ve ilham alan Kıbrıs Türk halkı, Anavatan Türkiye'nin sarsılmaz desteğiyle yürüttüğü direnişini zaferle sonuçlandırmış, bu direnişi 20 Temmuz Barış Harekatı ile taçlandırmıştır. Huzurunda bir kez daha söz veriyoruz; devletimizden, bağımsızlığımızdan ve egemenliğimizden asla vazgeçmeyeceğiz. Kıbrıs Türk halkının yeniden doğuşu olan 20 Temmuz Barış Harekatı'nın 47'nci yıl dönümünde sizden güç olarak mücadelemize devam ederken, ilkelerinizden ve gösterdiğiniz aydınlık yoldan ayrılmayacağız. Sizi rahmet, saygı ve özlemle anıyoruz."

ERDOĞAN İSTANBUL'A HAREKET ETTİ
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "TC TUR" uçağıyla saat 17.00'de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden (KKTC) İstanbul'a hareket etti.

Erdoğan'ı Ercan Havalimanı'ndan KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Önder Sennaroğlu, Başbakan Ersin Saner, Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, KKTC'li bakan ve milletvekilleri ile askeri yetkililer törenle uğurladı.

Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık ile İletişim Başkanı Fahrettin Altun, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, DSP Genel Başkanı Önder Aksakal ve Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk de İstanbul'a gitti.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN