Yeni dünyayı Türkiye, Çin ve Rusya kuruyor! "Batı kolektif gazaba uğrayacak"

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Antalya Diplomasi Forumu'nda müesses nizamın çürüdüğünü ve hep sorun ürettiğini dile getirmişti. "Batı dışındaki dünya ise herkesin malumu. Mitolojik canavarları andıran Batı sistemi sadece kan, kaos ve sömürüyle besleniyor" diyen Sabah gazetesi yazarı Bercan Tutar, Türkiye, Çin ve Rusya'nın öncülük ettiği yeni bir dünyanın doğduğunu aktararak, "Batı önümüzdeki süreçte ya yeni dünyaya ayak uyduracak ya da yeni dünyanın kolektif gazabına uğrayacak" dedi. Haberin detayları...

Giriş Tarihi 20 Haziran 2021, 18:18 Güncelleme 20 Haziran 2021, 19:09
Yeni dünyayı Türkiye, Çin ve Rusya kuruyor! Batı kolektif gazaba uğrayacak

İÇİNDEKİLER

İşte Sabah gazetesi yazarı Bercan Tutar'ın çatırdıyan dünya sistemini analiz eden "En büyük küresel sorun: Batı" başlıklı yazısı;

"ABD Başkanı Joe Biden'ın 10-16 Haziran arasındaki 6 günlük Avrupa turunun da gösterdiği gibi küresel bir Batı sorunu ile karşı karşıyayız. ABD'nin II. Dünya Savaşı'ndan sonra inşa ettiği askeri, siyasi ve ekonomik mimari temelden çözülüyor.

KÜRESEL SİSTEM ÇÖZÜM YERİNE SORUN ÜRETİYOR

Antalya Diplomasi Forumu'nda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da veciz şekilde dile getirdiği küresel sistem çözüm yerine artık sorun üretiyor.
Dünyanın geri kalanını kaos yurduna çeviren Batılı ülkeler şimdi de kendi halklarını krize sürüklemeye başladı. Çünkü değerlerini insanlığa evrensel doğrular diye dayatan ABD ve Avrupa'nın bugün orta sınıfları ortadan kalkıyor.

KÜRESELCİ EMPERYALİZMİN KÜÇÜK SUÇ ORTAĞI KONUMUNDAKİ ORTA KESİMLER VE EĞİTİMLİ KÖLELER...

Neo-liberal piyasa uygarlığının empoze ettiği küreselci emperyalizmin küçük suç ortağı konumundaki orta kesimler bugün hızla 'eğitimli köleler' diye nitelendirilen iş ve gelecek güvencesinden yoksun 'prekarya sınıfı'na dönüşüyor.

Zira ABD ve Avrupa'nın endüstrisi eskiyor, kentleri iflas ediyor, alt yapısı çürüyor. Ülkeler eğitim sistemini finanse edemiyor, sağlık mekanizmaları zorda. Siyasi yönetim işlerliğini kaybetti, rejimleri demokrasiden ziyade birer oligarşiye benziyor, yasalar halktan çok lobi ve çıkar gruplarına göre yapılıyor. Her alandaki sıkışma had safhada.

"BATI SİSTEMİ SADECE KAN, KAOS VE SÖMÜRÜYLE BESLENİYOR"

Merkez siyaset yerini İslamofobi ve Türkofobi'ye endeksli Müslüman, Türk ve göçmen karşıtı neo-faşist ırkçı siyasete terk etti.

Batı dışındaki dünya ise herkesin malumu. Mitolojik canavarları andıran Batı sistemi sadece kan, kaos ve sömürüyle besleniyor. Doğası gereği her yerde iç savaş, etnik ve dini çatışmaları körüklüyor.

Batı'nın inşa ettiği küresel sistem bu bağlamda insanoğluna yıkım, ölüm ve yoksulluk dışında bir şey veremedi. Yolun sonuna geldiler. Geri sayım başladı. Zira vaat edecekleri bir umutları da kalmadı artık.

Diğer uygarlıkların birer 'ahlak, adalet ve erdem' burcu olan siyasetnameleri yanında Fukuyama, Huntington, Kissinger ve Brzezinski gibi Batılı isimlerin siyaset kitapları, kışla bültenlerini andırıyor.

Yusuf Has Hacib'in 'Kutadgu Bilig'inden Nizamülmülk'ün 'Siyeru'l-mülk'üne, Maverdi'nin 'Ahkamü's Sultaniye'sinden Beydeba'nın 'Kelile ve Dimne'sine, Farabi'nin 'Medinetü'l-Fazıla'sından Firdevsi'nin 'Şehnamesi' ile Kınalızâde"nin 'Ahlâk-ı Alâi'sine kadar Doğu'ya ait bütün 'siyasetnameler' ideal ve adil toplum düzenine ait birer ölmez şaheserdir.

Nitekim Hint siyasi felsefesini hikâyelerle anlatan 'Kelile ve Dimne'de (Doğru ve Yanlış) Beydaba, bir kıssada "İnsan kendi saadetini bulmak için başkalarının saadetine saygı göstermelidir" der.

DESPOTİZME DAYANAN YÖNETİMLER UZUN ÖMÜRLÜ OLAMAYACAK

Nasreddin Tusi de daha 13. yüzyılda kaleme aldığı 'Ahlak-i Nasıri'de despotizme dayanan yönetimleri 'Medine-i cabbaran/ şiddet devleti' diye niteleyerek, bunların uzun ömürlü olamayacağını kaydeder.

Modern Batılı siyasetnamelerde bu klasik eserlerdeki erdem, adalet ve ahlak çağrılarının milyonda birini dahi göremiyoruz. Nitekim Biden'ın dış politikadaki akıl hocalarından Anne-Marie Slaughter, söylem düzeyinde bile 'liberal demokrasi'yi savunmaya karşı. Slaughter ABD'ye, stratejik amaçlarına hizmet etmeyen düşünceleri ne kadar ahlaki ve erdemli olursa olsun terk etmesini öğütlüyor.

Bu yüzden Batı, çıkarlarına uymayan her hakikati çarpıtarak onu 'terör, gericilik, despotizm, diktatörlük ve ilkellikle' damgalar. Ancak başını Türkiye, Çin ve Rusya'nın çektiği yeni bir dünya doğuyor."

YAZININ TAMAMI...