İletişim Başkanı Fahrettin Altun'dan Nişantaşı'nda başörtülü akademisyen Neşe Nur Akkaya'ya yapılan saldırıya tepki!

Son dakika haberleri... İstanbul Nişantaşı'nda Eray Ç. adlı bir şahsın akademisyen Neşe Nur Akkaya'ya önce sözlü tacizde bulunduğu ve daha sonra elindeki sert bir cisimle başörtülü kadını bayıltana kadar darbettiği öğrenildi. İletişim Başkanı Fahrettin Altun, İstanbul Nişantaşı'nda yaşanan şiddet olayını telin ederek, "Bu ülkeyi kalpleri nefretten kararmış olanlara bırakmayacağız." ifadesini kullandı.

Giriş Tarihi 09 Haziran 2021, 01:46 Güncelleme 09 Haziran 2021, 01:53
İletişim Başkanı Fahrettin Altun’dan Nişantaşı’nda başörtülü akademisyen Neşe Nur Akkaya’ya yapılan saldırıya tepki!

İÇİNDEKİLER

İstanbul Nişantaşı'nda Eray Ç. adlı bir şahsın akademisyen Neşe Nur Akkaya'ya önce sözlü tacizde bulunduğu ve daha sonra elindeki sert bir cisimle başörtülü kadını bayıltana kadar darbettiği ortaya çıkmıştı.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun saldırıya sert tepki gösterdi.

Altun, sosyal medyadan yaptığı paylaşımda, Kanada'da İslam karşıtlığı yüzünden 4 Müslüman'ın öldürülmesine üzülürken, Nişantaşı'nda aynı saiklerle başörtülü bir kadın akademisyene saldırıldığını belirtti.

"BU ÜLKEYİ KALPLERİ NEFRETTEN KARARMIŞ OLANLARA BIRAKMAYACAĞIZ"
Irkçılığın en büyük hastalık olduğunu vurgulayan Altun, şunları kaydetti:

"Bu barbarlığı kabul etmemiz mümkün değildir. Bu barbarlığı telin ediyorum. Ülkemizde ne yazık ki yıllar yılı birileri topluma yersiz korkular zerk ettiler. Kirli ve hastalıklı ruh hallerini ideoloji diye pazarladılar. Dini değerleri benimseyen geniş toplum kesimlerini ötekileştirerek toplumsal huzuru bozdular. İşte onlar bugün Nişantaşı'nda yaşanan şiddetin ortağıdır.

"NEDİR BU ONAYLAYICI SESSİZLİĞİN SIRRI?"
Bir de buradan şunu sormak istiyorum. Bu şiddete maruz kalan kişi başörtülü olduğu için mi bazı 'insan hakları' savunucuları, 'kadın hakları' aktivistleri seslerini çıkarmıyorlar? Nedir bu onaylayıcı sessizliğin sırrı? İnsan, eşrefi mahlukattır. Kişi kendisi için istediğini diğeri için istemedikçe gerçek huzur ve güven ortamının oluşması mümkün değildir. Bu ülkeyi kalpleri nefretten kararmış olanlara bırakmayacağız. Huzur için, güven için, istikrar için, istikbalimiz için daha çok çalışacağız."

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN